Son söyleyeceğimi önceden söyleyerek işin içinden çıkmak isterdim. Lakin bu iş o kadar kolay bir iş değildir. Amerika ile yaklaşık elli senedir sözde ortak iş yaparız. Lakin her seferinde çırak çıktığımız, tarihin şahitliğinde yaşanmıştır. Hep, karlar ABD’ye, zararlar Türkiye’ye yazılmıştır.
Amerika çok uluslu şirketlerin çatı örgütüdür. NATO ittifakındakiler de , bu çatı örgütünün küçük üyeleridir. Taşeronlar diyebilirsiniz.
Amerika’yı bir büyük şirket gibi düşünürsek, diğerleri de bu büyük şirketin taşeronlarıdır.
Biz şimdilerde, Suriye’nin Kuzeyinde Amerika ile Ortak Hareket Merkezi kuracakmışız. Bir Büyük şirket ve taşeronu yeni bir ihaleye ortak zarf atmışlar.
İhalenin genel dosya kapsamını soracaksanız, ihale Suriye devletinin parçalanması ve yerine bir Sünni, bir Şii, bir de Kürdistan kurulmasından oluşmaktadır. Anlayacağımız, 2011 yılında Amerika ile birlikte başladığımız projeyi tamamlama ihalesi.
Türkiye’nin bu işten elde edeceği çıkar; sözde Türkiye’deki Suriyelileri Suriye’ye iade etmekmiş!
Yani Türkiye’deki Suriyeli göçmenleri Amerika ile ortak bir iş yaparak, Suriye’ye geri gönderecekmişiz.
Amerika’nın çıkarı ne diye sorarsanız; Suriye devletini birkaç parçaya bölmek ve Rusya/İran-ı Suriye’den atmak olarak görünüyor.
İşte ihalenin en zor ve kritik yeri de burası olsa gerek. Rusya ve İran meselesi. Ah… şu İran ve Rusya olmasaydı! Ne de kolay Suriye topraklarını paylaşırdık!
Bu fotoğraf, ABD ile 2011 yılında Eğit Donat Ortak İşine başlarken de böyle görünüyordu. Lakin ihalenin içinde görünmeyen yeni ilave işler ortaya çıkmıştı.
Ama konuşmalara bakarsanız Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda hem ABD hem de Ankara aynı cümleyi kuruyor. Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız.
Hayatımda hiç inanmadığım cümle “toprak bütünlüğünden yanayız” cümlesidir.
Suriye toprakları üzerinde Amerika ile Ankara’nın yapacağı işbirliği Suriye topraklarının parçalanması ile sonuçlanır.
Suriye’de, ABD ile Ankara işbirliği: Rusya ve İran’ının Ankara ile çatışmasını getirir. Şimdilik görünen denklem budur.
Amerika’nın Suriye’de başka taşeronlarının da olduğunu unutmayalım. PKK/PYD/SDG gibi ABD taşeronları varken biz nasıl olacakta ABD’nin diğer taşeronu olacağız?
Bir çıkmaz sokağa daha girdik. Çıkmamız epey zaman alacak.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
ulusal.com.tr