Sözlük: Bir olayı, bir şeyi olduğundan daha önemli, daha çok, daha büyük göstermek.
Neden: Bir olayı kavrayabilmenin yolu olarak görülür. Gerçekleri abartmadan aktarmak önemine gölge düşürür. Bu nedenle insanlar abartmayı severler ve bunu, bir olayı aktarma aracı olarak kullanırlar. Olayların önemine vurgu olarak da anlaşılabilir.
Olaylar gelişigüzel gelişirler. İnsanlar bir olaya anlam yüklemek ve bir amaca bağlamak isterler. Bir olayı anlamlı kılmak amacıyla abartıya başvururlar.
Örnek: Dizi, film, roman, mitoloji ve masallar.
Mitoloji, masal, film ve dizilerde abartma sanatı kullanmak anlaşılırdır. Hatta keyifli vakit geçirmek için bu tür abartmalara kulak kabarmak fena değil. Çünkü hayal ürünü olayları-hikâyeleri dinlediğini-izlediğini biliyorsun.
Peki, bu abartma inanca ya da bilime yansıyorsa ne olacak? Mamafih abartının dogma hâlinde sunulması da ayrı bir problemdir.
Tarih boyunca kral tanrılar, tanrı oğulları olmuştur. Rahipler aracılığıyla üretilen mitolojik hikâyeler halka din olarak sunulmuştur. Nasıl ki bir dizi ya da film izlerken bir yönüyle gerçek, diğer yönüyle abartı görüyorsak; aynı şekilde dinler tarihi de böyledir. Bilim ve felsefe tarihi de bu örneklerle doludur. Örneğin akıllı olmak, akla değer biçmek işin doğru yanı iken, akla tapmak ve akılcılık abartı olarak gelişmiştir. Bilim ya da deney ve gözlem işin doğru yanı iken, bilimcilik ve bilimi her şeyin esası bilmek abartı olarak gelişmiştir.
Örnekler: Kuşku gerçek, kuşkuculuk abartıdır. Akıl gerçek, akılcılık abartıdır. Bilim gerçek, bilimcilik abartıdır. Din gerçek, dincilik abartıdır. İndirgemeciliğin her türlüsünü abartı olarak adlandırabiliriz.
Dinciliğin örnekleri şunlar; bilim karşıtlığı, felsefi bilgiyi küçümsemek, metin tapıcılığı, dini detaylarda boğulmak, dini zorlaştırmak, kişisel fikirlere karşı olmak ve buna benzer hayatı kâbusa çeviren faaliyetlerde bulunmak.