“Işık vuracağı yüzü,
Ağaç dalına konacak kuşu seçmezmiş
Ve güneşi çağırırmış, yüreği üşümüş her çocuk.
Hiç vazgeçmezmiş…”
Bugün, Dostlarıma, güneşin gülümsediği gibi gülümseyerek “Merhaba” diyeceğim. Yeter ki gün bana gülümsesin… Karşılıksız bırakmayacağım o gülüşü…
Bugün de Yeni güne,
Yeni umutlar/a merhaba demenin mutluluğunu derinden hissedeceğim. Ve hala nefes aldığım için teşekkür edeceğim hayata.
Dünya’da dünya kadar dert olmadığını anlatacağım kendime.
Çoğunluğun olduğu yerde olacağım. Kendimi bırakacağım insan seline. Gözükmeyen, gölgede kalan etkinliklere de kocaman bakış atacağım. Yanımda yara bandı taşıyacağım.
Milli marşım okunurken yine gözlerim dolacak.
Dayanışmanın örneklendiği gün içinde, ellerimi uzatacağım. En yakınımda kim varsa. Pişman olmayacağım bugün, keşke demeyeceğim. Hiç bir şeyi geri almayı, yaptıklarım için takdir edilmeyi beklemeyeceğim. Neden, niçin, nasıl, nerede, ne zaman ve kim sorusunu sormayacağım.
İncinmişliğim, kırgınlığım naif dokunacak insanlara. Kendimi seveceğim. Tüm dünyada artık kimsenin kaybolmayacağını düşünerek son nefesini verdiği anı yakalamış gibi olacağım. Sözler, düşünceler biriktireceğim
Zamana, bana bu fırsatı sunduğu için teşekkür edeceğim. İnsanların ellerindeki mobil telefonlara takılmadan, her özel anı kaydetmeye çalışırken o anın güzelliğini yaşamayı kaçırdıklarını hatırlatacağım.
Düşünceme teşekkür edeceğim. Özgürce… Yarınlara dair, bir miktar hayal kurmam için beni diri tutmasına.
İnanmak var olmaktır. Tüm kalbimle inanarak yaşayacağım. Dua edeceğim. Çok şey istemeyeceğim.
Eski bir şarkı dinleyeceğim radyoda.
Hani her notasında kendimi bulduğum. Yüzüm gülecek. Ritim tutacak sol yanım. Sabrım, isyanla sarmaş dolaş olacak.
Mesafeleri unutacağım. Bir sokak ötede, bir şehir ötede ya da dünyanın öbür ucunda sevdiklerim var onları düşüneceğim.
Dünyada sayılı olduğumu, özel olduğumu hatırlayacağım. Hepimiz için de Sen, ben, o…
Gün bana yeter, vaktim kalırsa, uzun zamandır görüşmediğim arkadaşımı arayacağım.
“Yaşadım yaşayacağımı, gördüm göreceğimi, unuttum unutacağımı, tuttum tutacağımı, anladım anlayacağımı, sildim sileceğimi, sevdim seveceğimi…
Sevgilerimle…” dediğim bir gün olacak.
Bugün güzel bir gün oldu diyebileceğim… Sahi, yazılmadık bir sayfam var mı yarın için?
Tarifi imkânsız bir huzurla uykuya dalacağım.