Ağustos Böceği mi?
Yoksa… ?
Mutluluğun sırrı nedir?
Seni bilmem ama bence bu sır, çok uzaklarda.
Elbette gitmesini ve almasını bilene hem kolay hem de yakın.
Yok, yok, öyle Kaf dağının ardında falan değil.
Mutluluk, çok uzaktaki sende.
Sen, sen olabildiğin kadar mutlusun demektir.
Yahu adam anlasana, ne kadar olduğun gibi görünüyorsan o kadar mutlusundur.
Bakma sen evliliğe.
Önemli olan evlilik değil, kafanda, o kadınla evli misin, sen ona bak.
Bakma sen çocuğunun mutluluğuna.
O beş kuruş etmez işlerinden, çocuğuna ne kadar zaman ayırıyorsan, o kadar o çocukla mutlusundur.
Geçim derdini, ekmek derdini geç.
Senden daha kötü olanlara acır gözle bakma.
Sen, onlara acırken, aslında hayvanca sahip olduklarının tadını çıkarıyorsun.
Sanki anlamlı bir çöpe sahipsin ya. Neyse.
Kardeş, senin derdin ne? Önce buradan bir başla.
Neden bok böceği değil de bir insan olarak yaratıldın?
Neden, Müslümansın?
Tamam, anladık ananı ve babanı seçemiyorsun.
Ya inancını? Onlar sana bunu miras bıraktı diye mi Müslümansın?
Adam gibi bu işi de beceremiyorsun?
Müslümansın ama neden olduğunu dahi kafanda çözememişsin.
Neyse bunu geçelim.
Yokluğundan acı duyduklarını bir liste yap bakim.
Bir de sahip olduklarının listesini yap.
Şimdi karşılaştır.
Hangi listenin yokluğu seni yıkar?
Bir düşün.
Yok, yok, seni yıkan şey bizatihi kendinden başkası değil.
Anan ölmeden anana, baban ölmeden babana, karın seni boşamadan karına, çocuğun kalbinde seni silmeden çocuğuna, akrabana, dostuna ve en başta da bizzat kendine karşı adam gibi adam ol.
Bu, iyiliksever, güler yüzlü, barışçıl sevecenlik falan ol demek değil.
Şerefsizsen, adam gibi şerefsizliğini kabul et ve bunu adam gibi itiraf et.
Nankörsen, nankör olduğunu itiraf et.
Hatalıysan, yaptım birkere içine edeyim diyebil.
Anamı attım, babamı sildim, karıyı boşadım, çocuğuma içine ettiğim kariyer için zaman ayıramadım diye bildiğin kadar adamsındır.
Merak etme, diyemediğin için dostların ve akrabaların için adam değilsin.
Seni adam kılan, el âlem ve yakınların değil, kendi kalbindir.
Sen adam olduğuna inandığın zaman ve papazların günah çıkartması ya da mürşidine sefilce yalvaran mürit gibi, kendinle baş başa kaldığında kendine adam olmadığını itiraf ettiğinde bir beşer olarak adam olmuş sayılırsın.
Önce birey(BEŞER), olduğunu, bu dünyaya sorumluluk (HALİFE) göreviyle geldiğini ve bunu layıkıyla yapabildiğin kadar adam(ADEM) olabileceğini unutma.
Ha bu arada, mutluluğu da unutmayalım.
Artık sor kendine,
Mutlu musun?