Strazburg, 15 Şubat, 2012
Süt işleyicilerinin karşısında süt üreticilerine daha fazla pazarlık gücü veren yeni önlemler bugün (Çarşamba) Strazburg’daki Avrupa parlamentosunda onaylandı.
Yasama paketini parlamentoda Avrupa Muhafazakârlar ve Reformistler Grubu’nun tarımdan sorumlu sözcüsü olan Avrupa Parlamentosu milletvekili Jim Nicholson müzakere etti ve paketin geçmesini sağladı.
Büyük gıda şirketlerinin pazarlık gücü, fiyatları bazı süt çiftliklerinin ayakta kalmasını tehdit edecek ölçüde aşağı çekmişti. Paket, bu konuda oluşan yaygın endişe üzerine hazırlandı.
Yeni mevzuata göre AB, ulusal üretimin en fazla %33’üne ya da toplam AB üretiminin %3,5’ine kadar kendi sütleri için fiyat konusunda topluca pazarlık edebilecek süt üreticisi kuruluşları (PO) tanıyacak. Bu, çiftçilerin süt tedarik zincirindeki pozisyonlarını güçlendirmelerini ve bunun sonucunda da sütleri için litre başına daha iyi bir fiyat almalarını sağlayacak.
Yaygın olarak görülen yazılı sözleşme yapılmaması sorunu da ele alınacak; artık ulusal hükümetler mecburi sözleşme zorunluluğu getirebilecek veya çiftçinin kabul etmeme hakkının da olduğu yazılı bir teklif yapılması koşulunu ortaya koyabilecek.
İşleyicilere ulaştırılan çiğ süt hacmi hakkında güncel bilgilerin yokluğuna ilişkin endişeler ise teslim edilen sütü beyan etme zorunluluğuyla ortadan kaldırılacak. 2015 yılında kotalar kaldırıldıktan sonra AB’deki üretimi değerlendirmek açısından bu önlem büyük önem taşıyor.
Düzenleme aynı zamanda sütün üretimi, ticareti ya da işlenmesiyle ilgili ekonomik faaliyetler içindeki tüm tarafları temsil eden “birimler arası kuruluşları” da güçlendiriyor.
Kuzey İrlanda’nın Avrupa Parlamentosu’ndaki milletvekili Jim Nicholson; “Süt üreticisi çiftçiler uzun süredir büyük baskı altında. Öyle ki, bu artık tüm sektörü tehlikeye atacak noktaya geldi” dedi.
“Bu mevzuat, fiyat pazarlıklarını “ister al ister alma” dercesine tek taraflı bir durum olmaktan çıkarıp daha eşit bir süreç haline getirmek üzere dengeyi düzeltmeye başlayacak”.
“Mevzuat, ulusal hükümetlere kendi ülkelerinde daha sıkı önlemler uygulama gücü vererek daha adil fiyatlar getirecek, özellikle de tedarik zincirindeki ilişkilerin şeffaf bir şekilde yönetilmesini sağlayacak, böylece çiftçiler ürünlerini kime ve ne kadara sattıklarını kontrol etme imkânına kavuşacak.”
“Ancak halen yapılacak şeyler var. Perakendeciler bu mevzuat kapsamında değil ve onların da çiftçilerle olan ilişkilerini ele almamız gerekiyor. Fakat yine de bu mevzuat doğru yönde atılmış önemli bir adım.”
Yukarıdaki Çeviriyi Çiğ Süt Üreticileri Grubu için yapan Sayın Atalay Atabay’a teşekkür ederken hayvancılık, gıda ve tarıma da katkılarını sunmaya devam etmesini diliyoruz.
Yukarıda da görüldüğü gibi Avrupa Birliği Ülkelerinde de endsütriyel sektörün çiğ sütün satın alınmasında çiğ süt sektörüne sorunlar yaşattığı görülmektedir. Bu sorunların AB’ de parasal teşvikli süt tozu, tereyağ uygulamalarının da fiyat istikrarı sağlamadığı görülmektedir.
Ülkemizde Et Balık Kurumu’na Çiğ sütte fiyat istikrar görevi ile ilgili kanun tasarısı hazırlanırken ‘’ AB çiğ süt piyasa Düzeni ‘’ reçetelerinin mükemmel olmadığı kanunu hazırlamakta olan bürokrat, onaylayacak olan siyasilerimiz tarafından da biline!!!
Çiğ Sütte en iyi satın alım piyasa düzeni gerçek rakip alıcıların piyasa da olması ile sağlanır.
