Değerli okurlarım, vicdansızlaşan, kardeşlikten, barıştan, düşünce özgürlüğünden,
hak – hukuk ve adaletten, insanca hakça paylaşımdan uzaklaşan dünyamız; maalesef! Savaşın ve savaş çığırtkanlarının itici gücü oldu.
Psikolojik savaş, silahlı savaş ve savaşabilmek için de silah geliştiren, üreten, silahtan para kazanan, her iki tarafa da silah satan, kullanılması için de kavga alanları yaratan, her türlü eylemlerde “maşa” kullanan tek kutuplu bir dünyadan bahsediyorum.
Bu gelişen, değişen ve küreselleşen dünyada medyanın, siyasetin, ticaretin, dış ve iç ilişkilerin süresi, rengi ve dahi şekli çok ama çok değişti.
Haber vermeme, haber şaşırtma, haber abartma, habere eklektizeler yapma ve çıkarmalar; bu globalleşen tek kutuplu dünyada birde isteyerek yada istemeyerek, (kerhen) “uydu” olunca, “uydulaşınca” özellikle son yıllarda dünyada ve özelde ülkemizde, A’dan Z’ye çok şeyler değişti.
Son on yılın tek Lideri “Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetleri”, kendisini de iktidara taşıyan “29 ekim 1923 rejimine”, devrimlerine sürekli muhalif gibi algılandı.
Gerçek muhalefete de, “savunma”, “koruma” , “yaşatma” görevi kaldı.
İktidar, muhalefete gerçek gündem ve boşluk alanı bırakmadı. Adeta muhalefeti yok sayarak, diyalog kurmayarak “hem iktidar” hem de “muhalefet” boşluğunu doldurdu, doldurmasını başardı.
Evet her alanda O vardı.
Gerçek Atatürkçü O,
Gerçek Müslüman O,
Gerçekten Laik O,
Gerçek Demokrat O…
Hemen hemen her şeyde, her yerde hep O vardı.
Zihinlerde oluş(turul)an çatlak fay hatlarıyla hem ülkemize hem de insanımıza çok yazık oldu. “Eğer mükemmel, örnek bir iktidar -muhalefet ilişkisi” olsaydı bu gün tablo daha farklı olurdu diye düşünüyorum.
Allahaşkına bu nasıl bir iktidar muhalefet ilişkisi? Tıpkı düşman kardeşler gibi, görünen tablo maalesef bu.
Geri kalanı faso fiso..
Nerede kardeşlik, arkadaşlık? Gözler, yüzler, jestler, mimikler hiç yalan söylemez…
“Bu gidiş, dostluk, kardeşlik, barış ve demokrasi gidişi değil.
Bu gidiş, birlik, dirlik ve beraberlik gidişi hiç değil.
Bu gidiş, ulusal bütünlük ve dayanışma gidişi de değil.”
Ne diyelim; “mevlam görelim neyler, neylerse güzel eyler”
Rabbim, başta liderlerimize “izan”, “ihsan” ve “irfan” nasip eylesin. Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün “Yurtta Barış Cihanda Barış” ülküsüne “kurtuluş ve kuruluş felsefesine” sadık kalan yurttaşların samimiyetinden ayırmasın.(AMİN)
ATATÜRK KÖŞESİ
Yurtta Barış Cihanda Barış…
DÜŞÜN-TAŞIN
“İçimizdeki beyinsizlerin yüzünden bizi de helak eder misin Allahım.”(7/155)
GÖNDERMELER
-Engellilerin haklarını en üst düzeyde gündeme getiren kişinin Hz Muhammet olduğunu biliyor musunuz?
–Başbakana geçmiş olsun diyenlerin çetelesini tutan bazı zevatın insan olarak aynaya bakmaları gerekmiyor mu?
– “Mahallenin Yıldızları Futbol Turnuvası” ödül töreninde Adana Valisi Hüseyin Avni COŞ’un misyonuna ve şanına uygun motive edici mesajlar verdiğini duydunuz mu?
-Son günlerdeki ABD üst düzey ziyaret trafiğini nasıl okumamız gerektiğini sizde merak ediyor musunuz?
-Kentimizin, 2012’nin, “Tüyap Çukurova 5. Kitap Fuarı”yla “Kitabın Başkenti”, olamaya hazırlandığını bilmeyen var mı?
-Adana eski İl Sağlık Müdür muavini başarılı yönetici Vahdettin Sakallı’nın vilayet basın bürosunda göreve başladığından haberiniz var mı?
-Ekspres Gazetesi İmtiyaz Sahibi HBY’nin Türkiye’nin ünlü yazarlarına KAHVE ikram etmeye devam ettiğini biliyor musunuz?
-Yüreğir Şehremini Sevgili Mahmut Çelikcan, 2181 numaralı sokağımızı çamur deryası olmaktan ne zaman kurtaracak?
-Türkiye’nin ünlü yayıncılarından İsmail ARLI’nın gazetemizde çıkan mini bir haberden dolayı teşekkürlerini bizzat bana ifade etiğinden haberiniz var mı?
-Çukurova’nın başarılı Belediye Başkanı Yıldıray Arıkan’ın kültür sanat konusundaki hassasiyetini bilmeyen var mı?