Mehmet Varinli, Recep Yazıcıoğlu tanıdığım valilerin en özellikli olanlarındandır.
Her ikisinin ortak özellikleri halkı ile bütünleşmiş olması ve onların hissiyatlarına tercüman olmalarıdır.
Recep Yazıcıoğlu yakın tarihimizde yaşadığı için o birçok insanın belleğinde,
Yöneticilerin ilham aldığı kişi olarak yerini koruyor.
Mehmet Varinli Vali ise Sivas, Amasya, Çorumda Valilik yapmış, iz bırakmış birisi.
Valilik yaptığı bu illerde birçok kamu binasına, caddelere ismi verilerek yaşatılıyor.
Varinli Vali neler yapmıştır:
Varinli Vali mesai mevhumunu bir tarafa bırakarak denetimlerini sürekli sürdürmüştür.
Gece saat 01.00 ama Varinli vali il merkezinde veya ilçelerde her an bir kamu binasını, hastaneyi, karakolu denetliyor olabilir.
Günün herhangi bir saatinde pazara, ticaret haneye gidip denetimini sürdürüyor olabilir.
Akması gereken çeşmenin başındadır. Gidilmesi gereken köye, mezraya gidiyor olabilir.
Peki, Varinli Vali her an denetimde ise, yönetiminde bulunan yetkililer görevlerini ihmal edebilirmi?
Etmemişler.
Sonuçtan halkı mutlu olmuş. Biliyorlar ki sorun varsa Varinli Vali onu çözecektir. Valileri yanlarında olacaktır.
Halkı onu hep şükranla anmış, duasını esirgememiştir.
Mehmet Varinli Vali halkının gönlünde böylece taht kurmuş, iz bırakmıştır.
Vali bulunduğu ilde Devletin, Hükümetin, İdarenin temsilcisidir.
Yapması gereken o kadar çok iş ve mesuliyet vardır ki; bunları halletmek için mesai kavramı yetersiz kalır.
Ayağı taşa takılıp, ayağı acıyan kişinin hesabının sorulması, evinde aç biilaç kalan kimsesizlerin sorumluluğu, hırsızdan, arsızdan, sahtekârdan hesap sorulması, hürriyetin başkasının hürriyetinin başladığı yerde bitmesi gerektiğinin bilinci ve bunun topluma aşılanması Valilerin görevidir.
Devletin, milleti ile bir bütün olması gerektiği.
Her türlü ayrımcılığın ortadan kalkması, devletin herkese aynı mesafede olmasının temini, düzensizliğe dur demenin, yanlışlara karşı çıkmanın, yanlışı yapanın yanına yanlışının kar kalmamasının temini; Valilerin sorumluluğundadır.
Devletin isterse ağaçtaki sallanan yapraktan haberi olacağı gerçeği ile suç işlemeyi önleyici tedbirler ve önlemlerin alınmasında gecikilmemesi Valilerin görevidir.
Denetim gece gündüz ayırmadan devamlı olmalıdır.
Vatandaşının olduğu her yerde olunmalı, onların sorunlarına bire bir ulaşılmalıdır.
Hastaneye acil hasta götürmeli, karakola sivil vatandaş gibi gidip sorununa çözüm aramalı, Devlet Dairesinde derdini halletme çalışmalı, pazardan ihtiyacını gidermeli, köyün suyunun akıp akmadığını kontrol etmelidir.
Bunlarda sorun varsa, sorunları çözmeye çalışmalıdır.
Valinin birlikte çalıştığı kendisine müşavirlik yapacak istihbaratçısı, emniyetçisi (asker, polis), doktoru, mühendisi, avukatı, muhasebecisi olmalıdır.
Halkın içinde çarıklı erkân denen fikrine itibar edilen, inandığı kişiler vardır.
Halkın içinde bunları bulup gerektiği zaman bilgi ve görüşlerine başvurulmasında yarar vardır.
Statükoya devam değil, statükoyu kırıp, yenilikler yeni uygulamalar getirmelidir.
İz bırakmalıdır. Bıraktığı izle de anılmalıdır.
Kendisinden kötüler korkmalı, iyilerin sığınacak kapısı olmalıdır.
Devletin kuruşunu gereksiz harcamamalı, harcayana engel olmalıdır.
Gelen ödeneği hiçbir ayrım yapmadan adaletli dağıtıp, gereken yerlere harcamalıdır.
Bir kaymakam hatırasını şöyle anlatmıştı:
“İlçeme gelince memurlara talimat verdim. Kapınız açık duracak, vatandaş kapınızı vurmadan size gelip işini yaptıracaktır.
Vatandaşın hizmetinde olduğunuzu unutmayacaksınız.
Vatandaştan hakkınızda şikâyet duymayacağım.
Vatandaştan hakkında şikâyet duyduğum personelin benim yanımda yeri yoktur. Uygulamalarım sonucu halk ile güzel bir diyalog kurduk, onların yanında olduk. Valilikte yapılan Kaymakamlar toplantısında yaptıklarımı, vatandaş ile bütünleşmeyi Sayın Valime aktardığımda (Kaymakamım senin işin yokmu. Keyfine baksana, böyle şeyler ile uğraşma) dedi”
Bu halk ile Devletin arasına konulan ulaşılmaz dağların tipik bir misalidir.
Ortadan kalkması gereken bir anlayıştır.
Amir halkı için olmalıdır. Derdine çare aramalı, çözmelidir.
Amir nasıl olursa memuru da öyle olacak, öyle davranacaktır.
Bir ilde fedakâr bir Cumhuriyet Baş Savcısı kendi gayreti ile ilindeki % 80 olan kaçak elektrik kullanımını, taraflara işin kanuni yönünü anlatarak, gerekirse kanuni takibata geçeceğini bildirerek % 20 kaçak elektrik kaybına indirmiş.
İlindeki bir takım dargınlıkları, husumetleri ortadan kaldırmış.
Kötüler ondan korkar, iyiler ona sığınır olmuş.
Neticesinde bu savcıya kimse iyi yaptın dememiş. İlinden başka yere tayin etmişler.
Ama o ilde Savcı beyin izi kalmış. Onu yaptığı güzel işler ile anar olmuşlar.
Yapılacak iş çok. Zaman az. Bekleyecek vakit yok.
Yeni bir ruh, anlayış, bakış tarzı gerekiyor.
Böyle gelmiş, böyle gitmeyecek demek gerekiyor.
İyi insanlarda kötü insanlar kadar cesaretli olacak, karıncanın izinden iz sürülecek, Valiler yapılması gerekenleri yapacaktır.
Valiler birlikte çalıştığı Vali Yardımcılarını kendisi kadar başarılı, atılımcı, araştırıcı hale getirmelidirler.
Vali yardımcılarından yeni cevherler çıkarmalı, yarının Valiliklerine aday yetiştirmelidir.
Onlara yetki vermeli, sonucunu istemelidir.
Onca sorunun tek başına altından kalkamayacağına göre birlikte sorunlara çözüm yolları aramalıdırlar.
Dilerim her Vali MEHMET VARİNLİ, RECEP YAZICIOĞLU Vali gibi olsunlar.
Yaptıkları güzel işler ile anılsınlar.
İz bıraksınlar.