Toplumda bir çok insan tanımı yapılır. Kimi için azimli, kimi için çalışkan, kimi için tembel, kimi için zeki, kimi için aptal, kimi için hırslı, kimi için de işbirlikçi denilir.
Bu tipler için Türkiye’de ve dünya’da örnekler çoktur.
Azim, hırsın yumuşak geçişidir. Sözlüklerde azim kesin karar, hırs ise sonu gelmeyen istek olarak tanımlanıyor. İnce görünse de koca bir ayırım söz konusu.
Eski Türk filmindeki esas oğlanlar azim, kötü adamlar ise hırsı temsil eder.
Siyasette ise çok daha belirleyicidir. İğne ile kuyu kazan, hedefine adım adım sabırla ve dikkatle yürüyenlerin ki azim etrafını yıkan, hedefine gözü kapalı yürüyenlerin ki de hırstır.
Hırslı adam dendiğinde üstü kapalı da olsa bir eleştiri yönlendirilirken, azimli çocuk dendiğinde genelde bir övgüden söz edilir.
Ancak, dozu çok iyi ayarlanmış hırs, azim ile aynı övgüyü paylaşır. Ama bunu bazı liderler, sanatçılar, akademisyenler, gazeteciler arasında bir yere oturtmak da mümkün değildir.
Asla eleştiri kabul etmemesinden yola çıkarak bazılarındaki hırsın boyutlarını görebiliriz. Ancak hırs düzeyi çok yüksek olan ve asla azim ile karşılaştırılamayacak boyutlarda hırçınlaşan eylemleri ve kişileri denetlemek de çok zordur.
Azmin üzerine bir de, başarı için her yolu mübah gören tavırlar, bazılarında tartışılmayacak kadar fazladır.
Ama cinayete azmettirmek denince durum değişiyor. Azim burada kötü bir görev üstleniyor. Asla cinayete hırslandırmak denmediğine göre, burada suçlu azim mi? Burada kelimenin kullanışından kaynaklanan bir kötüleme söz konusudur sadece!
Bir anlamda azmettirmek de hırs kadar tehlikelidir, ama burada azim, dönüşlü fiil haline geldiğinden, içinde ister istemez kötülük barındırır.
Örneğin suça azmettirmek vardır da, iyiliğe azmettirmek pek kullanılmaz.
Bu durum, önemsediğiniz, değer verdiğiniz, peşinden gittiğiniz gideceğiniz, ele alacağınız kişileri değerlendirmede önemli bir ölçüttür.
Bir insanın azmi, onu liderliğe taşıyabilir ama diğer bir insanın hırsı henüz kursağında kalabilir.
Kişileri karşılaştırırken aralarında ciddi bir hedef farkı olduğu olabileceği gibi tarz farkı olduğu da göz ardı edilmemelidir.
Biri çok saldırgan ve sert çıkışları olurken diğerinin sakin ve gülümseyerek hareket etmesi olanaklıdır. Bu karşıdakini sinirlendirse bile fark görülür.
Azim bir öneri ve iyilik telkini iken, hırs bir içgüdüdür.
Hırs önlenemez, ama azim törpülenebilir. Hırs yok olmayı da beraberinde getiren bir potansiyele sahiptir, azim ise en fazla iç burukluğu ve hüsran içerir.
Arslan ile yılan.
Boğa yılanı ya da Piton fark etmez, yılanlar avlarını parçalamaz tümüyle yutar ama aylarca sindirir, kış uykusuna da o yüzden yatar, hiç aç kalmaz.
Aslan ise canı tezdir hemen parçalar avını ve kısa sürede yer bitirir. Sonuçta ikisi de ölür ama yavaş yavaş sindirerek avını yemek ile hızlıca silip süpürmek arasında büyük fark vardır. Parçalayarak bir çırpıda yiyenler az yaşar, sindirerek yiyenler ise uzun yaşarlar.
Evet, dünya’da ve Türkiye’de önplanda görülenleri bir de bu açıdan değerlendirelim. Değerlendirelim de, ne yaptıkları neler yapacaklarını daha doğru ve gerçekçi bir şekilde yorumlayabilelim!
Böylece amacı için her şeyi mübah gören kimliksiz ve kişiliksiz işbirlikçileri daha iyi anlarız.
Günün Sözü: Bilgili sakin insanın, güven veren kişiliği olduğunu unutma.