Tüm kadınların Kadınlar Günü’nü kutluyorum.
Her yıl olduğu gibi bugünde yorumlar, övgüler, yergiler birbiri ardına yapılıyor, yapılacak.
Kadın gerçeğini algılama zorluğu içinde olanlar hem erkekler hem de kadınlardır. İnsan varlığının iki ayrılmaz yönüdür kadın ve erkek.
Kadın erkeğe göre daha erdemli, daha sıcak, daha sevecen, daha şefkatli, daha güzel huylu!
Bakın; kadın gerçeğini; mitolojik ve din kaynaklarından tanımlamalarla ifade edelim.
İlk başta, Tanrı’nın kadını erkekten sonra ve onun kaburga kemiğinden yaratmış olmasının yarattığı burukluk zamanla kaybolmuştur.
Tanrı neden kadını (Havva’yı) erkeğin (Adem’in) başka bir organından değil de kaburga kemiğinden yaratmıştır?
Tevrat’a göre; Tanrı evreni 6 günde yaratmıştır.
Beş günde insan dışında diğer alemi yarattıktan sonra, altıncı günde kendi suretinde olan kadın ve erkeği yani insanı yaratarak bunlara tüm varlıklara hükmetmelerini ve çoğalmalarını emretmiş ve tüm diğer yaratmış olduğu şeylerin hepsini insanlara verdiğini bildirmiştir.
Tanrı göklerde ne varsa hepsini yarattıktan sonra (yedinci gün) dinlenmiş ve insanı yerin toprağından oluşturarak onun burnuna hayat nefesini üfürünce Adem canlanmıştır.
Adem’i cennetine koyduktan sonra ona yardımcı olmak üzere de adem uyurken, onun kaburga kemiğinden birini alarak Havva’yı yaratmıştır.
Tevrat da (Talmud) bu soruya şu karılık verilir:
Tanrı kadını erkeğin hangi organından yaratmalıyım diye kendi kendine sorar. Başını seçmem, zira kadın kendi başını daha vakarlı kaldırmamalıdır. Fazla tecessüs (inceleme, gözetleme vb) etmemesi için gözü; kapıları dinlememsi için kulağı; fazla geveze olmaması için ağzı; fazla kıskanç olmamsı için yüreği; fazla müsrif olmaması için eli; ve sürekli olarak erkeğini terk edip dolaşmaması için ayağı da seçmem. Alçak gönüllü olması için onu, erkeğin gizli bir organından çıkarmak istiyorum demiş.
Ve kadını şu dört huydan uzaklaştırmak istemiş: kapıları dinlemek, tembel ve kıskanç olmak, çekişmekten hoşlanmak. Bir büyücü kadını sağ bırakmayacaksın. (huruç 22, 18) emrini de vermek suretiyle kadına temizlik ve erdemliğin sınırlarını belirlemiştir.
Hz. Muhammed’in yaratma konusunda bildirmiş oldukları daha önceki din geleneklerinin bir devamından başka bir şey değildirler.
Hatta Kur’an’da geçen yaratma ayetleri, Tevrat‘takilerin az çok farklı tekrarından ibarettir.
Bu inançlar, Hindistan’dan Mısırlılara oradan da Yunanlılara, Yahudilere ve nihayet Araplara geçmiştir. (Henry Serouya, la Kabala, Cemil Sena, Hz Muhammed’in felsefesi)
Peki kadınlar günü neden nasıl ne zaman belirlenmiştir?
8 Mart 1857 tarihinde New York’taki bir tekstil fabrikasında grev yapılır. Çıkan kargaşa ve yangında, çoğu kadın 129 işçi ölür.
1910 yılında Kopenhag’da Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda, ölen kadın işçiler anısına, 8 Mart tarihi Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanması kararlaştırılır.
1921 yılında Moskova’da 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda Dünya
Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanması ilan edilir.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın Dünya
Kadınlar Günü olarak kutlanmasını kabul eder.
8 Mart, Türkiye’de ilk kez 1921 yılında Emekçi Kadınlar Günü olarak
kutlanmıştır. 1984 yılından beri düzenli olarak Dünya Kadınlar Günü kutlanır.
Dünya’da ve Türkiye’de her yıl kutlanan kadınlar günü, sembolik olmaktan öteye gidememektedir. Erkek egemen bir toplum yapısı, kadın gerçeğini göz ardı etmektedir.
Kadını nesneleştirmek isteyenler ne diyor: İster öp ister okşa, istersen öldür.
Oysa; Erkekler unutmamalıdır ki; kendilerini de doğuran, büyüten, eğiten de kadındır.
Kadınlar da unutmamalıdır ki; kadına şiddet ve ayrımcılık yapan erkeği kendisi doğurup büyütmekte ona sert olma kimliği vermektedir.
Günün Sözü: Ahlak, insanın kendi kendini mağlup etmesidir