12 Eylül Faşizmi ve Bugünler O Günlerden Daha Karanlık mış!
Öncekigün 12 Eylül’ün yıldönümüydü. Ve ben bugün o günlerde direnmiş, mücadele etmiş biri olarak hiç pişmanlık duymadım.
Ben, o günler tüm çektiğim acılara rağmen, direnmenin onurunu yaşıyorum.
Ve biliyorum ki, bugün bir darbe olsa, ben yine hiç tereddüt etmeden direnenler içinde olurum.
****
Son 10 yıldır yeni bir düşünce ve söylem başladı.
Bugünler 12 Eylül’den daha kötüymüş…
Daha karanlık mış!
Bunu söyleyenler ya 12 Eylül’ü bilmiyorlar…
Ya, yaşamadılar…
Ya da AK Parti düşmanlığından dolayı akıl tutulmasına uğradılar.
Ya da sistemi değiştiremeyeceklerine inanarak, darbe yardakçısı ve işbirlikçisi oldular.
Kimileri dönemlere göre PKK dostu, bugün Ergenekon dostu ve akıl vericilerine dönüştüler.
****
Diyarbakır, Mamak, Metris, Hasdal, Sağmacılar gerçeğini bilmeyenler…
Türkiye’nin her yerinde bulunan karakollar, siyasi şubeler, askeri merkezler, gizli merkezler birer işkence merkezi gerçeğini görmeyenler…
Ülkenin her yerinin açık cezaevine dönüştüğünü unutanlar…
27 yıldır süren savaşın ve terörün 12 Eylül’ün bir ürünü olduğunu akıllarından çıkaranlar…
Tutturmuşlar bir söylem… Bugünler 12 Eylülden daha karanlık…
****
12 Eylül sabahı uyandığımda lise son sınıf öğrencisiydim.
Ve aranıyordum…
4 Kasım tarihinde yakalandım…
46 gün İstanbul siyasi şubede ağır işkencelerden geçtim.
Bir yıla yakın tutuklu kaldım.
Cezaevinden çıktıktan sonra 91 yılına kadar onlarca kez gözaltına alındım.
Okuldan tam üç defa atıldım.
12 Eylül faşizmine karşı 90’lı yılların sonuna kadar illegal mücadelenin içinde oldum.
Ve ‘bugünler o günlerden daha karanlık’ söylemine, bu söyleme inanmak mümkün olabilir mi?
Birileri buna inanıyor ve kendilerini kandırıyor diye inanmak zorunda mıyım?
****
İnsanda akıl tutulması böyle bir şey olsa gerek.
Bugün devrimciliklerinden geçilmeyen kimileri de faşist cuntanın izniyle kurulan siyasi partilere üye ve yönetici olmak için sıraya girmişlerdi.
O günlerde köşelerine çekilmiş olanlar, köşe bucak kaçanlar, bir yoldaşını gördüğünde saklananlar, şimdilerde geçmişte yaptıklarını anlatmıyorlar mı, beni çıldırtıyorlar.
****
Bir de 12 Eylül döneminde faşist cuntaya destek verenlerin, tabanını oluşturanların, 12 Eylül faşizmine karşı direnenlere küfür edenlerin, geçmişe ilişkin hiçbir özeleştiri yapmadan bugünlerde 12 Eylül faşizmine karşı çıkmaları ve yazılar yazmaları da ayrı bir trajedi.
****
Bugünler 12 Eylül’den daha karanlık mış…
Neden böyle söylüyorlar?
Bir, Ergenekon davalarından dolayı…
İki, PKK’nın terörüne karşı devletin savaşı tırmandıran müdahalelerinden dolayı.
Üçüncü bir neden var mı?
Olduğunu zannetmiyorum.
12 Eylül bir darbe mi?
Evet.
Ergenekon davaları aslında neyin davası?
Darbe girişimlerinin.
Darbe olsaydı, kim zarar görecekti, nasıl bir ortam oluşacaktı?
Aynen 12 Eylül’de yaşananlar gibi, işkence tezgahları kurulacaktı ülkenin dört tarafında…
Televizyonlarda yakalanan, işkencede ikrar ettirilmiş ifadelerle örgüt mensuplarını görecektik.
Önlerinde silahlar, kitaplar, bilgisayarlar… Örgütsel dökümanlar…
Bugün ‘Türkiye 12 Eylül’den daha karanlık’ diyenler, darbeleri mi savunuyorlar, darbeleri yapan askeri mi savunuyorlar?
Evet.
Bakmayın siz kullanılan kavramlara…
Ergenekon davaları ile zımmi birliktelikler oluşturanlar, 12 Eylül karşıtları olamazlar.
Acılar çekmiş olsalar da…
****
PKK şiddeti sürerken, devlet ne yapmalı?
Silah bırakmalı…
Akılcı bir öneri mi bu?
Hayır.
PKK silahlı mücadeleye son vermeyecek…
Kürt ulusal hareketinin sivil kanadı, PKK ile övünecek, yapılan şiddeti öyle ya da böyle haklı görecek, sonra da ‘devlete silah bırak’ diyecek.
12 Eylül faşizminin sürdüğü koşullarda; işkenceler, yargısız infazlar, adam kaçırmalar, cezaevlerinde baskılar, o günkü görsel ve yazılı medyanın yayınları ortada duruyor.
Ve bugünler o günlerden daha karanlık, öyle mi?
****
12 Eylül faşizmini yaşayıp da bugünlere daha karanlık demek bir akıl tutulmasıdır.
AK Parti düşmanlığından dolayı, 12 Eylül faşizmini bugünlerle kıyaslamak cuntacıları aklamaktır.
Onların işbirlikçilerini, yardakçılarını, uygulayanları aklamaktır.
Bugünleri o günlerle kıyaslamak, yaşadığımız değişimin farkında olmamaktır.