Önce, altını çizerek ‘bir kez daha’ tekrar edelim ki; Evveli ve ahirinde üzerinde akıl almaz senaryolar üretilen ve yoğun spekülâsyonlar yapılan “12 Haziran 2011, 24 üncü; Parti başkanları’nca önerilen ‘parlâmento memurları’ onayı” (namı diğer milletvekili seçim) olayı; Beklenir biçimde fitne, fesat, ifrat ve tefrite bulaştı. En-Kara şaibe bulutları, şüphe-kaygı ve tereddüt unsuru sözde “seçim eylemi’nin” sayısal sonuçları üzerinde yoğunlaştı.
Akredite basın ve kartel medyası sahibinin sesi. İlkesiz, onursuz ve sorumsuz…
Tartışmalı bir rakama sarılan iktidar, hamilerine kızgın, öfkeli ve hırçın..
Fakat bu hissiyatı açığa vurmama konusunda temkinli.. Yeni sayfa, barış ve helalleşme peşinde. Gaflet, dalâlet ve hıyanet içindeki muhalefet; Seçim üzerine sinen şaibe ve meşruiyet kaygılarının hesabını sorup; İlgili, yetkili, suçlu ve sorumluları, yüce (!) Türk adaletine sevk ettirerek yargılatma yerine, ‘nisyan ile maluldür hafıza-i beşer’ rollerine yatıp, suç ortaklığı ve kolaycılığı tercih edecek gibi görünmektedir…
EĞER!.. CHP ve MHP kendilerinin “Türk Milleti Adına” muhalefet görevini ifa ve icraya yeterli, ehliyet, liyakat, kudret, kuvvet ve temayüz gücünü haiz görüyorlarsa; Önce bu seçim şaibesini ayıklar ve kendilerini temize çıkartır; Sonra da:..
1. 29 Nisan 2011 günü Konya Milletvekili Atilla Kart tarafından kamuoyu uyarılan ve ısrarla iktidara sorulan. “MERNİS KAYITLARI neden yandı ya da yakıldı?..”
2. TÜİK kayıtları mı seçmen kütüklerine esas alındı? Ekonomiyle ilgili kayıtlarının bile gerçeğe uymadığı, tahrif edildiği hakkında ciddi bulgular varken ve aynı durum, nüfus kayıt bilgileri için de söz konusu iken; Muhtemel fiil ne kadar uygun, yerinde ve doğrudur?
3. 2007’den bu yana seçmen sayısı ve seçim sonuçlarına yönelik ciddi şüphe, şaibe ve soru işaretleri doğmuş olmasına; bu kaygılar giderilmemiş olmasına göre; 2011 seçimlerinde de belki de daha vahim ihlaller söz konusu olacaktır. Hükümet tüm bu gelişmeler karşısında neden ve niçin sessiz kalmaktadır?
4. “Ortalıkta en az % 10’luk, bir siyasi partiye sıfırdan seçim barajı aştıracak kadar oy var. 3.11.2002 seçiminden 12.06.2011 seçimine kadar 8,5 yıl içinde seçmen sayımız % 21,21 artarken bu artışın yüzde 17,56’lık bölümü 21.10.2007’den sonraki 3,5 yılda olmuş; 3 Kasım 2002 – 21 Ekim 2007 tarihleri arasındaki seçmen artışı 1 milyon 283 bin 225-artış oranı yüzde 3.09., 21 Ekim 2007-12 Eylül 2010 arasındaki seçmen artışı 9 milyon 361 bin 576, artış oranı yüzde 21.92., 21 Ekim 2007 – 12 Haziran 2011 arasındaki seçmen artışı 7 milyon 499 bin 678 artış oranı yüzde 17.56., 03 Kasım 2002- 12 Haziran 2011 tarihleri arasındaki seçmen artışı 8 milyon 782 bin 903, artış oranı yüzde 21.21’dir. Uyarıyoruz. Tedbir almak hükümet ve YSK sorumluluğudur. Tabloyu bekleyeceğiz. Ciddi kaygılarımız var. MERNİS kayıtları hakkındaki belirsizlikler kayıt dışılıkları giderecek özelliğe sahip. Kayıtlara müdahale kuşkusu taşıyoruz”
5. Emrehan Halıcı: “Toplam 1480 sandıkta farklılık tespit edilmiştir.” 16 Haziran 2011
6. LDP Genel Başkanı Cem Toker: “Niçin 19 milyon fazladan oy pusulası basıldı. Bu 19 Milyona ilâveten, oy kullanmayan 6 milyon kayıtlı seçmen ile birlikte “iadesi gereken” 25 milyon oy pusulası nerede? Akıbetleri ne oldu?
7. Nihat Genç: Araştırın, alın bakın TV’lerin seçim haber kayıtlarını, açılan sandıklar yüzde sekseni bulduğunda katılım oranları hala yüzde 50, 60, yüzde 55 gibi rakamlardaydı, biz duyduk ve gördük ekranlarda… Öyle ya, yüzde 75’i açılmış bir sandıkta katılım oranı yüzde 50 ise, tüm sandıklar açıldığında katlım yüzde 80 nasıl olabilir? Katılımın düşük olduğu yerde, bilgisayara oy yüklemek şeklinde hile yapılarak katılım yükseltilmiş demektir!
SONUÇ:
Bu soruların cevabı, normal şartlarda iktidardan beklenemez. ,
Yapılması gereken: CHP ve MHP’nin, bunlar ve bu tereddütlerin dışında kamuoyunda telâffuz edilen bütün soruların; Tam, doğru cevapları alınıncaya kadar mücadele etmeleridir.