Bir erkek olsa… Ütü yapabilse hem de tek çizgi. Bebek büyütse, sık sık çay demlese, sen çayını yudumlarken kumandayı sana devretse, eline iğne ipliği alıp entariler dikse, çiçekler ekse saksılara arapsaçı, fesleğen illa menekşe, çiçek kokusu evi sarsa, kavgalarla mahalleyi sarsmasa…
Sussa, sen yumruk atınca karşılık vermese-veremese-, sinirlendiğinde çocuğu da kucağına verip atsan kapıya, ağlasa ağlasa ama eşikten de uzaklaşamasa, toz alsa, kek yapsa, sen koltuğa uzanınca sabırla dur kelamını duyana dek sana kitap okusa, şiir ezberlese senin için bu şiirler illa Yahya Kemal’den olsa, dışarı çıkmasa insanı kıskançlık krizlerine sokmasa, işteyken gözün arkada kalmasa, gün yapıyorum hayatım diye el alemi eve doldurmasa, canın sıkıldığında eğlendirse, bir masaj yapsa dinlendirse…
Akşam olunca arkadaşların gelse, sesini çıkarmadan hizmet etse ama hizmette kusur etmese, yazdıklarını temize çekse, telefona ve kapıya daima o baksa, çamaşırları makineye atıp cereyan yakmasa, dişlerini sıkmasa, yalnız senin için süslense, süs yakışmasa, dalgaya alsan, yanıma yakışmıyorsun yahu desen, ağlasa, iki dürtsen gönlünü alsan, yaşı ilerledikçe eften püften şeyleri bahane edip kavga çıkarsan dinlese, vakitlice bedeni dinlendirse de yenisini alsan…
Beyler tanıdık geldi mi? (Kadın cinayetlerinin çokça duyulup vicdanların da aynı nispette sağırlaştığı şu zaman diliminde) Bir an bunlara maruz kalan kadınlardan olduğunuzu tahayyül ediniz. Madem her dem aynı yastığa baş koyma andı içildi, en çetrefilli noktaya değin eşlerinizi seviniz ya da sevmeye çalışınız olmadı seviyormuş gibi yapınız. Şayet dediklerimizi yapan kadınlar varsa-ki sanmıyorum- şaşkınlıkla aman size de insaf diyoruz.
Herkese saadet sırrına mayil olmayı dilerim.
Aslında güzel analtmışsınız kaleminize sağlık..