Azerbaycan’da kurulması planlanan organize sanayi bölgesi için OSTİM model alınacak. Azerbaycan Milli Prodüktivite ve Rekabetçilik Merkezi’nden bir heyet, organize sanayi bölgesinin yapısı ve yönetimini inceledi. OSTİM OSB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın ve Ostim Yatırım Proje Koordinatörü Abdullah Çörtü, konuk heyete bölgenin kuruluşundan bugüne kadar geçirdiği süreçleri ve şu andaki yönetim sistemini ayrıntılarıyla anlattı. Orhan Aydın, dost ve kardeş ülke Azerbaycan’ın gelişimine katkıda bulunacak her türlü çalışmanın içinde yer almaktan, destek vermekten büyük mutluluk duyacaklarını söyleyerek, Azerbaycan için en uygun sanayi bölgesi modelinin OSTİM olduğunun altını çizdi. Aydın şöyle konuştu: “Azerbaycan’ın, büyük fabrikalardan, sanayi işletmelerinden çok, burada olduğu gibi küçük işletmelerden oluşan, bireysel girişimcilerin olduğu, girişimciliğin kolay yapılabildiği bir sanayi bölgesi oluşumuna ihtiyacı vardır.
Ekonomiyi ayakta tutan asıl küçük işletmelerdir. Biz şu anda Kazakistan’da böyle bir uygulama yapıyoruz. Var olan büyük bir
fabrikanın içini tamamen boşalttık, o binaları küçük işletmelerin yerleşeceği bir sanayi bölgesine çeviriyoruz. Azerbaycan’ın Sumgayt
şehri de bu uygulamayı yapmak için son derece uygun olduğunu görüyoruz ve uygun şartlar oluşursa birlikte çalışmaktan, tecrübelerimizi ve bilgi birikimimizi aktarmaktan büyük mutluluk duyarız.” Azerbaycan Milli Prodüktivite ve Rekabetçilik Merkezi Başkanı Alakbar Mammadov, ülkelerinde organize sanayi bölgeleri kanununun 4 yıl önce çıktığını ve şu anda OSB kurmak için resmi olarak her şeyin hazır olduğunu söyledi. Ancak uygulama aşamasına gelindiğinde sıkıntılar yaşadıklarını belirten Mammadov, “OSTİM’in yönetim ve işleyiş yapısının bizim için uygun olduğunu düşünüyoruz ve bu yüzden sizlerden bize öncülük etmenizi, bilgi birikiminizi ve tecrübelerinizi bizeaktarmanızı istiyoruz.” dedi.
———————————————————————————————————————————————
Astana’dan Türk işadamlarına çağrı
Asya’nın Davosu olarak bilinen 4. Astana Ekonomik Forumu’nda konuşan Kazakistan Başbakanı Masimov, Astana’da 5 milyar dolar değerinde 11 proje gerçekleştireceklerini belirterek Türk işadamlarını yatırıma çağırdı.
Astana’da “yatırımcı dostu” iki ekonomik bölge kuruldu. Türk işadamlarını bu bölgeye yatırıma bekliyoruz. Doğalgaz, petrol, turizm,
tarım, sanayi ve hayvancılıkta önemli yatırım potansiyeli var.
Kazakistan’ın başkenti Astana, 3-4 Mayıs 2011 tarihleri arasında 4. Astana Ekonomik Forumu’na ev sahipliği yaptı. “Yeni onyıl: Sorunlar ve perspektifler” konulu forumun ana organizatörleri arasında Kazakistan Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı, Avrasya Bilim Adamları Ekonomi Kulübü ve Ekonomi Araştırmaları Enstitüsü yer aldı. Kazakistan Başbakanı Karim Masimov, başkent Astana’da iki ekonomik bölge oluşturulduğunu kaydederek, yatırımcıları ülkesine davet etti.
Yatırımcı dostu bölgeler Ekonomi bölgeleri ‘yatırımcı dostu’olarak tanımlayan Masimov, ileriki 5 yılda Astana’da toplam 5 milyar dolar değerinde 11 proje gerçekleştireceklerini ifade etti. Kazakistan Başbakanı Masimov,
başkent Astana’da düzenlenen 4. Astana Ekonomik Forumu çerçevesinde yapılan “2. Astana Yatırım 2011” forumunda yabancı işadamlarıyla bir araya geldi.
Forumda ülkesinin ekonomi alanında attığı adımlar ile ilgili bilgi veren Masimov, Astana’da “yatırımcı dostu” iki ekonomik bölge
kurulduğunu belirterek, işadamlarını ülkesine davet etti. Kasimov konuşmasında ayrıca Kazakistan’daki yatırım potansiyeline dikkat
çekti. Doğalgaz, petrol, turizm, tarım, sanayi ve hayvancılık gibi değişik sektörlerde önemli yatırım potansiyelinin olduğunu söyleyen
Kazakistan Başbakanı Masimov, ülke genelinde yeni ekonomi bölgeleri oluşturulacağını ve iş hayatında bunun yatırımcılara önemli
kolaylıklar sağlayacağını kaydetti.Astana’nın yakalamış olduğu gelişmeyle Orta Asya’ya açılan bir altın kapı konumuna geldiği dile
getiren Masimov, Kazakistan’ın son ekonomik atılımlarla dünyanın önde gelen ülkeleri arasında kendine yer edindiğini kaydetti.
———————————————————————————————————————————————
Çin’den Uygur Türklerine gözdağı
Kırgızistan, Çin ve Tacikistan Şincan eyaletinde terörle mücadele amaçlı bir ortak tatbikat düzenledi
Çin resmi haber ajansı Şinhua’dan yapılan açıklamada, Çin’in kuzeybatısındaki Kaşgar şehrinde dün gerçekleştirilen tatbikatın amacının “sınır bölgelerindeki teröristlerin yerinin belirlenmesi ve önlem alınması için gösterilen çabaların koordinasyonunun geliştirilmesi” olarak duyuruldu.
AFP’ye konuşan Çinli bir terörle mücadele yetkilisi, ayrılıkçı hareketlerin tatbikata katılan ülkelere yönelik ortak tehdit olduğunu belirtti. Çinli yetkili, “Tianşan-2” adı verilen tatbikatla, bu ülkelerin terör, ayrılıkçı hareket ve aşırıcılıktan doğan “şeytani güçlere” daha güçlü bir şekilde karşılık verebilmelerinin hedeflendiğini söyledi.
Her üç ülkenin de üyesi olduğu Şanghay işbirliği Örgütü’nün (SCO) koordinasyonunda yapılan tatbikatın bir benzeri 2006’da yapılmış, “Tianşan-1” isimli tatbikata Çin ve Kazakistan katılmıştı.
Çin’in baskıcı yönetiminden rahatsız olan Uygurların yaşadığı Şincan’daki gerginlik yıllardan bu yana devam ediyor. Uygurlar, Şincan eyaletine son yıllarda Han Çinlilerinin göç etmesiyle tecrit edildiklerini öne sürüyor.
Temmuz 2009’da, Uygurlar ve Han Çinlileri arasında yaşanan ayaklamalarda, Sincan eyaletinin başkenti Urumçi’de yaklaşık 200 kişi hayatını kaybetmişti.
Uygur aktivistler, Urumçi’de yaşanan ayaklanmaların, onlarca yıldan bu
yana maruz kaldıkları baskıcı yönetime karşı biriken öfkeden
kaynaklandığını ve Çin nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Han etnik
grubunun misilleme saldırılarını takip ettiğini belirtmişti.
———————————————————————————————————————————————
KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu: Ayrı yerlerde yaşasak da Türklük bağı tabii
ki kopmaz
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Rum Yönetimi’nin bugüne kadar ortaya
çıkan bütün anlaşmaları reddettiğini ve hep daha fazlasını istediğini
söyledi.
Daha fazla isterken Rumların elindekilerin bir kısmını da kaybettiğini
ama bildiği yoldan dönmediğini anlatan Eroğlu, şöyle konuştu: “Annan
Planı gibi bir planı reddedenler, şimdi bizden daha büyük beklenti
içine girdi. Müzakereleri de bu şekilde sürdürmeye çalışıyorlar”
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, bugün, KKTC’de temaslarda bulunan Türkiye
Emekli Astsubaylar Derneği Ankara Genel Merkezi’nden bir heyeti kabul
etti.
Konuk heyet Eroğlu’na üzerinde Atatürk’ün resmi bulunan bir Türk
bayrağı hediye etti. Görüşmede GKK Emekli Astsubaylar Derneği Genel
Başkanı Esen Ömürlü de hazır bulundu. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu
heyeti kabulde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin en itibarlı kuruluşu
Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görev yapmış askerlerin emekli olarak da
KKTC’ye gelmelerinin kendilerini memnun ettiğini söyledi. “KKTC’ye
gelerek, düşünce sahibi olmanız bizim için önemlidir, çünkü burada
gördükleriniz ve kurduğunuz dostlukların
Türkiye’ye yansıması ve iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi
açısından fevkalade önemli” diyen Eroğlu, zaten ayrımız gayrımız
olmadığını aynı dili konuştuğumuzu söyledi.
Eroğlu, “Bizler de Türkiye’den Kıbrıs’a çok eski zamanlarda gönderilen
Türkleriz. Ayrı yerlerde yaşasak da Türklük bağı tabii ki kopmaz”
dedi. Kıbrıs Türkü’nün adadaki Türk varlığını her türlü koşulda
koruduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, Türkiye ile KKTC’nin
bugün iki ayrı devlet gibi görünse de iki ülkenin birbirini kardeş
gibi gördüğünü anlattı.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs sorunu ve müzakerelerine de değinerek,
1963’den bu yana yaşanan olayların tümünü görmüş, yaşamış bir kişi
olarak görüp, yaşadıklarının unutulacak gibi olmadığını söyledi.
“Barış Harekatı olmasaydı şu anda bu ziyaret de gerçekleşmezdi” diyen
Eroğlu, Barış Harekatı sonrası bir devlet sahibi olduk, özgürlüğümüze
kavuştuk ve insanca yaşamanın hazzına vardık. Bu nedenledir ki Kıbrıs
Türk halkı TSK’ne şükran duygularıyla bağlıdır” dedi.
Rumlar’ın, Kıbrıs Türkü’nün kurduğu devleti devlet olarak görmediğine
işaret eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rumların; “Kıbrıs’ta tek bir halk
var” diyerek Türkleri, adadaki Ermeni ve Maronit seviyesine düşürmeye
çalıştığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, müzakere masasında bunları konuşup
Anavatan Türkiye ile Kıbrıs Türkü’nün haklarını içerecek, kalıcı bir
anlaşmaya varmak için mücadele ettiklerini söyledi.
Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Başkan Yardımcısı Zürkani Zeytin de
konuşmasında, dernek ve adada gerçekleştirdiği temaslar hakkında bilgi
verdi.
———————————————————————————————————————————————
Özbekistan yılın ilk çeyreğinde büyüdü
Özbekistan ekonomisi, yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,6 oranda büyüdü.
Özbekistan hükümeti, yılın ilk çeyreğinde ülke ekonomisinin yüzde 7,6
büyüdüğünü belirtirken, bu dönemde sanayi üretiminin yüzde 6,2, tarım
üretiminin yüzde 5,8, tüketim malları üretiminin yüzde 10,3,
komünikasyon ve taşımacılık sektörünün yüzde 10,3, hizmetler
sektörünün ise yüzde 13,8 büyüme gösterdiğini kaydetti.
Hükümetin açıklamasında, 2011 yılının Ocak-Mart döneminde ülkede
ihracat hacminin yüzde 28,5 oranda arttığı kaydedilirken, bu dönemde
ayrıca kimya sanayi sektörünün yüzde 14,1, makine sanayi sektörünün
yüzde 8,8, hafif sanayi sektörünün 7,1, gıda sektörünün yüzde 9,3
oranda arttığı bildirildi.
Açıklamada, yılın ilk çeyreğinde dış ticaret hacminin belirgin bir
artışla 5,7 milyar doları bulduğu belirtildi. Bu dönemde dış
ticaretteki fazlalığın ise 1,2 milyar dolar olduğu ifade edildi.
Yılın bu dönemde enflasyon oranının yüzde 2,7 olarak gerçekleştiği
vurgulanan açıklamada, devlet bütçesinde ise GSMH’ye nazaran yüzde 0,3
oranda fazlalık meydana geldiği belirtildi.
Geçen sene ülke ekonomisi yüzde 8,5 büyürken, bu çerçevede sanayi
üretimi yüzde 8,3, tarım sektörü yüzde 6,8 oranda artmış, enflasyon
oranı yüzde 7,3 olarak gerçekleşmişti.
Cumhurbaşkanı İslam Kerimov, ülke ekonomisinin 2011 yılında yüzde 8,3,
bu çerçevede sanayi üretiminin yüzde 9,3, tarım sektörünün de yüzde
5,8 büyümesinin hedeflendiğini, yıllık enflasyonun ise yüzde 7-9
aralığında gerçekleşmesinin tahmin edildiğini dile getirmişti.
———————————————————————————————————————————————
BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon: Fırsat kaçırılmamalı
Birleşmiş Milletler En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı için İstanbul’da
bulunan BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, liderlerle yaptığı ikili
görüşmelerde türkiye’nin dış politikasını övdü. Hem Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül hem de Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile bir araya
gelen Ban Ki-Moon, hem konferansın türkiye’de yapılıyor olmasından hem
de türkiye’nin bölge siyasetindeki olumlu katkılarından dolayı
memnuniyetini iletti. Ban Ki-moon, Dışişleri Bakanı ile dün akşam
yaptığı görüşmede türkiye’nin Libya konusundaki yol haritasını
“uygulanabilir tek proje” olarak gördüklerini aktardı.
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre Ban Ki-Moon hem
Davutoğlu hem de Gül ile görüştü. BM Genel Sekreteri’nin konferansa
katılımın yoğunluğundan duyduğu memnuniyeti dile getirdiği öğrenildi.
türk tarafı da BM çalışmalarına türkiye’nin verdiği önemi, katılımın
türkiye’nin beklentilerinin de üzerinde olmasının sebebi olarak
açıkladı. Ayrıca birçok ülkenin de Afrika ve Latin Amerika açılımının
ardından ikili görüşmeler yapmak üzere İstanbul’a geldiği aktarıldı.
Kalkınmış ülkelerin en büyük eleştirisinin “sizden iş çıkmaz”, “en az
gelişmiş ülkeler ‘siz bizi sömürdünüz tabii kalkınamayız’ eleştirisi
yapıyor” gibi yakınmalar olduğu kaydedilirken, konferansın kalkınmakta
olan bir ülke olan türkiye’de yapılmasının bu ülkelerin
sahiplenildiğinin bir göstergesi olduğuna dikkat çekildi.
Ban Ki-Moon, Gül ile görüşmesinde kalkınmakta olan bir ülkede
toplantının yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirirken
Cumhurbaşkanı Gül de “Bu ülkelerin sorunlarını sahiplenmek istiyoruz.”
ifadelerini kullandı. Gül görüşmede türkiye’nin artan yurtdışı
yardımlarını anlatırken; Afganistan, Ortadoğu ve Balkanlar’daki
gelişmeler de ele alındı. Ban Ki-Moon da “türkiye’nin katkılarını
biliyoruz, takdir ediyoruz.” ifadelerini kullandı. görüşmede ayrıca
Gül’ün son Sırbistan ziyaretinden konuyu açarak Sırbistan-Bosna-
Hırvatistan üçlü toplantısı konuşuldu.
Gül ayrıca ikili temaslarında Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel
Barroso ile bir araya geldi. görüşmede komşuluk politikaları, Nabucco,
Ortadoğu ve türkiye-AB ilişkileri konuşuldu. görüşmede türkiye’nin
komşuluk politikaları da gündeme gelirken, Gül türkiye’nin “bir model”
olmadığını “türkiye, türkiye’dir.” diyerek vurguladı ve “Örnek
oluyorsa ne güzel.” dedi.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ayrıca Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile
bir araya geldi. Davutoğlu ve Ban Ki-Moon dün akşam çalışma yemeğine
aynı araçla gidip geldi. Bu görüşmede ise temelde dört konunun ele
alındığı belirtildi. görüşmede türkiye-BM ilişkileri konuşulurken, BM
Genel Sekreteri bu toplantının türkiye’de yapılmasından duyduğu
memnuniyeti dile getirdi. Genel Sekreter ayrıca BM’nin bölgesel
kuruluşlarının türkiye’de açılmasından memnuniyet duyduğunu belirtti.
Bilindiği üzere BM’nin Doğu Avrupa ve Orta Asya bölgesel ofisleri ile
BM nüfus fonunun bu hafta İstanbul’da açılması bekleniyor.
Görüşmede Libya konusu da gündeme gelirken Genel Sekreter, türkiye’nin
süreçte yer almasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Hem Ban Ki-
Moon hem de Davutoğlu, BM özel Temsilcisi Abdelillah El Hatib’in
merkezi öneminde mutabık kaldıklarını dile getirdi. BM Genel Sekreteri
türkiye’nin Libya için yol haritasını uygulanabilir tek proje olarak
gördüklerini aktardı.
Görüşmede Kıbrıs konusu da ele alınırken, BM Genel Sekreteri Kıbrıs
konusunun bir an evvel çözümlenmesi gerektiğini söyledi. Kıbrıs
konusundaki görüşmelerin hızlandırılmış şekilde devam etmesi
gerektiğini kaydeden Genel Sekreter, başlattığı inisiyatifi de
sürdüreceğini aktardı.
Filistin ve Hamas ile El Fetih arasındaki uzlaşmanın da konuşulduğu
görüşmede türk tarafı Mısır’daki toplantıyı ve ona kadarki çabalarını
aktardı. İsrail’den olumsuz açıklamalar geldiğini hatırlatan Dışişleri
Bakanı, BM olarak devrede kalınması gerektiğini ve bu fırsatın
kaçırılmaması gerektiğini vurguladı. BM Genel Sekreteri de
Filistin’deki tarihi uzlaşma için “fırsat kaçırılmamalı.” dedi.
———————————————————————————————————————————————
Türkmenistan dış ticareti 18 milyar dolarla rekor kırdı
AŞKABAT- Enerji zengini Türkmenistan’ın dış ticaret hacmi, 2010
yılında 18 milyar dolara ulaşarak tarihinin en yüksek seviyesine
ulaştı.
Türkmen Devlet Haber Ajansı TDH’nin haberine göre, 2010 yılında dış
ticaret hacmi 18 milyar dolara ulaşarak rekor kırdı. Aynı dönemde
ithalatın ise 8 milyar doları bulduğu belirtildi.
Türkmenistan’ın ihracatında en büyük payı doğalgaz ve petrolün yanı
sıra tekstil ürünleri de en çok ihraç edilen ürünlerin başında yer
aldı.
İthal edilen malların büyük bir kısmını üretimde ve inşaatta kullanılan teknik malzemeler oluştururken, temel tüketim ürünleri de ülke ithalatında önemli yer tuttu.
En fazla mal ithal edilen ülkelerin başında ise yüzde 20’lik pay ile Türkiye, Çin, Rusya, BAE, İran, Fransa ve Almanya yer aldı. Dış Ticaret Müsteşarlığı verilerine göre, Türkiye ile Türkmenistan arasındaki dış ticaret hacmi 2010 yılında 1.5 milyar doları aşarken, Türkiye, Türkmenistan’ın dış ticaret yaptığı ülkeler arasında ilk sırada yer aldı. 2010 yılında 100 ülkeyle ticaret yapan Türkmenistan’ın en büyük ihracat ortakları arasında İran, Rusya, Çin, Gürcistan, İtalya ve Afganistan bulunuyor.
Söz konusu ihracat artışında Türk-Türkmen İş Konseyinin çalışmaları
çok önemli bir yer tutuyor. İş Konseyi’nin Türkiye’nin sanayisinin
gelişmiş olduğu illerde yapmış olduğu toplantıların rolü büyük. Sadece
2010 yılında 17 toplantı gerçekleştirildi. 2011 yılında ise Bursa
Ticaret ve Sanayi Odası, Kayseri Sanayi Odası ile Türkmenistan Günleri
düzenlenerek, söz konusu toplantılara 200’e yakın işadamı iştirak etti.