Gazetelerde, dergilerde, internet sitelerinde sağlık konusundaki yazıları ve insanların bilgilendirmelerini çok faydalı buluyorum. Hemen her gazetenin sağlık köşeleri hatta sağlık sayfalarının olması da bu yazıların ne kadar çok alâka gördüğünün açık delili.
Bu yazılarda herkes tarafından kolayca uygulanabilecek çeşitli tavsiyelerde bulunulabilir ama ilaç veya mineral, vitamin, antioksidan adı altında da olsa bir takım kimyasal maddelerin ismini vermek hele de bunların dozu ve sürelerini bildirmek hiç de doğru değil.
Bir hastam bir günlük gazetede yayınlanan “Bir yorgunluk reçetesi” başlıklı yazıyı okumuş ve kafası karışmış. Hastamın gazeteden kesip bana getirdiği yazı aynen şöyle:
“Bahar yorgunluğu ile mücadelede üç hafta sürecek “magnezyum + coenzim Q10 kürü” yapmanızın faydalı olacağı kanaatindeyim. Sabah kahvaltısından sonra alacağınız 100-1200 mg’ lık bir magnezyum tableti ile 60-100 mg’lık bir coenzim Q10 kapsülü yorgunluğunuzu birkaç günde azaltabilir.
Eğer bu kür bir hafta uygulanmasına rağmen sonuç vermez ise bir laboratuara giderek kanınızda B12 ve D vitamini ölçümleri yaptırmanızı öneriyorum. B12 seviyesinin 300, D vitamini seviyesinin 20’ nin altında olması ciddi düzeyde yorgunluk ve kas güçsüzlüğü yapabiliyor. Benim önerim B12 seviyesini 500’ ün, D vitamini seviyesini ise 50 Ünite üzerine çıkarmanızdır. Ama bu işi sakın kendiniz yapmaya kalkmayın! Bu vitaminleri nasıl, ne miktarda ve ne sürede kullanmanızın uygun olacağı konusunu doktorunuzla konuşun.”
Bu yazıyı okuyan birinin kafası fena halde karışır!
Bana gazete kupürünü getiren hastamı çok haklı buldum. Bu yazıyı okuyunca bırakın sade vatandaşı benim bile kafam karıştı. Üstelik hiç çekinilmeden bir takım kimyasal maddelerin doz ve süre bildirilerek tavsiye edildiği bu yazı bir sağlık editörü veya beslenme uzmanının değil bir doktorun kaleminden çıkmış.
İşte hem benim hem hastamın kafasını karıştıran hususlar:
BİR: Bahar yorgunluğu bir hastalık mıdır? Böyle bir hastalık varsa bunun sebebi magnezyum ve coenzim Q10 eksikliği midir? Baharda neden magnezyum ve coenzim Q10 eksikliği olur?
İKİ: Bahar yorgunluğuna magnezyum + coenzim Q10 kürü tavsiyesi tıp kitaplarında yer almakta mıdır? Bu tedavi bahar yorgunluğu dışındaki yorgunluklarda da etkili midir? Yoksa bunlar bu ıvır-zıvır ticari ürünlerin prospektüslerinde yer alan bilgiler midir?
ÜÇ: Magnezyumu ne kadar alsam acaba? 100 mg mi yoksa 1200 mg mi yoksa bunların ortası bir miktar mı? Az alsam faydası olmaz mı, çok alsam zararı olur mu?
DÖRT: Bu kür yorgunluğumu birkaç günde azaltmazsa bunlara vereceğim para boşa gitmeyecek mi? (İnternetten öğrendiğime göre bir kutu coenzim Q10’ un fiyatı 150 lira civarında). Bu kürü yapacağıma önce kanımda B12 ve D vitamini baktırmam daha doğru olmaz mı?
DÖRT: Magnezyum ve coenzim Q10’ un kanda ölçümü tavsiye edilmediğine göre bunların fazlasının bir zararı olmuyor mu acaba?
BEŞ: Bir insanın laboratuara gidip kendi isteğine göre tahlil yaptırması, bunu yorumlaması ve ona göre davranması ne kadar doğrudur? O zaman doktorlara ne gerek var ki?
Bir uyarı var ama işe yarar mı acaba?
Yazının devamında “Ama bu işi sakın kendiniz yapmaya kalkmayın!” şeklinde uyarı var ama neye yarar ki? Dozunu ve süresini öğrendiği bir tedaviyi bir doktora sorma ihtiyacı duyan kaç kişi çıkar ki? Bu memlekette kaç kişinin böyle gidip veya telefon açıp danışacağı doktoru var ki?
Bilimsel kaynaklar magnezyum için ne diyor?
Bilimsel kaynaklar bu tür besin desteklerine çok temkinli yaklaşıyor. Öncelikle bu tür mineral, vitamin ve benzeri maddelerin ilaç olarak alınması yerine, bunlardan zengin besinler tavsiye ediliyor. Bunların birçok olumsuzluğa yol açabileceği, doktora danışılmadan asla gelişigüzel kullanılmaması gerektiği vurgulanıyor ve bunlar hiçbir zaman mucize tedaviler olarak da sunulmuyor.
Mesela Mayo Klinik’ in internet sayfasında magnezyum tedavisi hakkında yer alan bilgiler özetle şöyle:
Magnezyum, “magnezyum eksikliği olan kişilerde” besin takviyesi olarak kullanılır. Dengeli bir diyet bir kişinin tüm magnezyum ihtiyacını karşılar. Magnezyum takviyesi hastalıkları veya kullandıkları bazı ilaçlar yüzünden magnezyum kaybetmiş “hastalara” takviye olarak verilebilir.
Diyetinizdeki özel bir vitamin veya mineral için doktorunuza uygun besinlerin hangileri olduğunu sorun. Yeşil yapraklı sebzeler, fındık ve ceviz, bezelye, fasulye ve tam taneli tahıllar magnezyumdan zengin besinlerdir. Sert sularda da fazla miktarda magnezyum bulunur. Yağlı yiyecekler magnezyum emilimini bozabilir. Pişirme de magnezyum kaybına yol açar.
Magnezyum gelişigüzel kullanılmamalıdır
İnsanların magnezyum ve diğer besin desteklerine olan ihtiyaçları yaşlarına, cinsiyetlerine ve fiziksel durumlarına göre değişir.
Mesela 7 ila 10 yaşındaki bir çocuğun bir günde alması gereken magnezyum miktarı 120 miligram iken, erişkin erkeklerin 270-400 mg, erişkin kadınların 280-300 mg, gebe kadınların 320 mg magnezyum almaları icap eder.
Magnezyum birçok ilaçla etkileşim gösterebileceğinden ilaç alan kişilerin doktorlarına danışmadan magnezyum almaları sakıncalıdır.
Kalp ve böbrek hastalığı olanlarda magnezyum çok tehlikeli olabilir.
Magnezyumun normal insanlarda seyrek olsa da özellikle böbrek yetersizliği olanlarda komaya kadar gidebilen çok ciddi yan etkileri vardır.
Gelelim neticeye
Ot-çöp tüccarlarının bu tür kürleri tavsiye etmelerini ticari olarak anlayışla karşılayabiliriz ama biz doktorların bu tür tavsiyelerde bulunurken çok titiz davranmaları gerekir.
Bir gazete yazısında dozu ve süresi de verilerek bir takım kimyasal maddelerden bahsedilmesi de bu tedaviden bir netice alamayanlara kanlarında bir takım maddelerin ölçümlerini yaptırmalarının önerilmesi de çok yanlış şeyler.
Bilerek veya bilmeyerek besin destekçilerine destek olmayalım!