Her on iki burca da farklı karakteristik özellikler yüklemişlerdir. Mesela başak burcunun ayrıntıcılığını, titizliğini ön plana çıkarmıştır. Balık burcunun hayal dünyasının genişliğini ve acıma duygusunu ön plana çıkarmıştır. Boğa burçların da bir şeyi kiralamak yerine satın alma karakterini ön plana çıkarır. Oğlak burçlarında dik kafalı olmayı, yay burcunda sözlerin ok gibi yerini bulmasını vs..
Evet, her insan doğarken gerek anneden gerekse babadan bir takım karakteristik özellikler alır. Bazen de dedeye, anneanneye, babaanneye, dayıya, halaya, amcaya benzer karakteristik özelliği. Ki çocuk hemen hemen bütün aile fertlerinden olumlu veya olumsuz bir özellik alır. Kalkıp da bunu 12 tane olan burç kalıbına sokmak ne kadar mantıklı.
Diyelim ki çok titizsiniz. Bu sadece başak burcuna mı has bir özellik? Çok duygusalsınız bu sadece balık burcuna mı ait bir özellik? Şöyle mi demek gerek sen başak burcusun mantık insanısın sen duygusal olamazsın. Sen de balık burcusun duygusalsın mantık olmaz sen de… Bu burçlar insanın fıtratını yalanlamıyor mu sizce?
Astrolojinin yıldız sözüyle ifade ettiği şey aslında gezegenlerdir. Çünkü güneşin on iki burcu (gezegeni) ziyaret ettiğine inanılmaktadır. Grek dünyasın da (eski yunanlı) 44 olan burç sayısı, Hinduizm’de 28, Batı astrolojisinde 10’dur. Bugün kabul gören 12 burç ise Latin literatürüne göre oluşturulmuştur. Ve yine çok ilginçtir astroloji de güneş karakter belirleyicidir (!)
“Gece, gündüz, güneş ve Ay Allah’ın kudretine delalet eden âyetlerindendir. Siz, güneşe ve aya secde etmeyin. Onları yaratan Allah’a secde edin…”(Fussûlet 37)
Gezegenlerin insana ve olaylara etkiler gönderdiğini iddia ederek yıldızlara görevler yükleyen ve tasarruf yetkisi veren astrologlar, müneccimliğe ya da kader bildirmeye kalkmışlardır. Astroloji insanın kaderini görmek ya da gelecekten haber vermek gibi aşırılıklara da yer vermiştir. 2010’nun sonunda astrologlar ortaya çıkıp dünyayla ilgili açıklamalar yaptı. Ve bütün burçların 2011’i nasıl geçireceklerini söylediler.
Aslında bunlar bilinçaltına verilen uyarılardır. Bilinçaltı her şeye inanır.
“Bu yıl evleneceksiniz sevgili yengeç burçları, çünkü güneş bu yıl yengeç burcunda” dendiğinde yengeç burçları evlenme planları yapar bu uyarıyla. Kendileri dahi bunun farkın da değillerdir. Aslında kişi çok da titiz değildir. Ama sorar bir bak bakalım benim ne özelliğim varmış. Kişi sayar, “duygusal, sakin, sosyal, yardım sever”mişsin. Kişi gururlanır. Çünkü bu güne kadar iyi taraflarını kimse bu kadar güzel bir şekilde anlatmamıştır. “Doğru yav nasıl da biliyor.” Sonra sevgili yengeç burçları bir bakmışsınız hakikaten evlenmiş. Bugüne kadar evlenmeyi düşünmeyen yengeç nasıl oldu da evlendi hayret yaa!! Mesele şu; siz inandınız öyle olduğuna ve hayatınızı ona göre yönlendirdiniz. Arkası da geldi.
Sonra da dersiniz ki; “ya yok ben bu burçlara inanıyorum her şeyi doğru söylüyor.”
İşte büyü denilen şey budur. Ve buna inanmak da şirktir. Onların etkisiyle size bir şey olacağına inanıyorsanız şirk işlemiş oluyorsunuz. Allah azze ve celle dilemeden ne bir yaprak düşer, ne bir karınca yürür, ne bir insan doğar, ne de bir insan ölür. Astrologlara kalsa şimdiye kadar İstanbul kaç kere yıkılmıştı. Evet burçlar vardır. “Hakikaten biz, gökte burçlar yarattık. Ve temaşa edenler için süsledik.” (Hicr 16)
Fakat bizim müneccimlerimiz ibret almak için ve hakkı bulmak için değil, insanları yanlışa yöneltmek için bunu kullanmışlardır. Dolayısıyla sevgili koç, boğa, ikizler, yengeç, aslan, başak vs burçlar siz bu yalanlara inanmayın.
Magazinsel astrologlar sırf para söğüşlemek yada medyada prim makam şan şöhret kazanmak için yaptıkları saçmalıklara astroloji denmiyor ki.
Astrolojiyi anlamak istiyorsan Mevlana hazretlerinin Mesnevisinde bir araştırma yap derim.
O mesnevinin satırlarında gezegenlerin adlarını ve kişiye etkilerini bulacaksın.
Astroloji geleceği söyleme-kehanet etme sihirbazlığı değildir.
Astroloji mizaç bilimidir, karakter bilimidir. Bunu çok kolay anlayabilirsin. Çok iyi anlaştığın kişilerin burçlarını sor bak göreceksin ki seninle uygun burçlar çıkacaktır çoğunluğu