Şayet Anayasayı bütünüyle değiştirip, yeni bir anayasanın yürürlüğe girmesini istiyorsak ve bu şartlarda doğmuşsa, işte o zaman lütfen halk oylamasına gidelim. Yoksa böyle ne Türk halkının yaşam seviyesini arttırmayan, ne vergi, ne milli eğitim, ne de adalet reformunu ilgilendirmeyen konularda, ne ülke sınırlarını, toprak bütünlüğünü değiştirmeyen olaylarda, ulusal egemenliğimizi ilgilendirmeyen ciddi değişikliklerde lütfen halk oylamasına gitmeyelim. Sonra burada acil gereksinim bulunmayan maddeleri ele alarak, anayasa değişikliğine gitmenin, anlamı, manası ve nedeni yoktur.
Tutturmuşuz referandum, meferandum lafları. Ya şurada güzelim halk oylaması kelimeleri varken nereden çıkardınız referandum kelimesini. Referandum derken boyunuz mu büyüdü. Ülke halkına halk oylamasına dersin, köylüsü kentlisi, okumuşu okumamışı o kelimelerin anlamını bilir ve neyi hedeflediğinizi aşağı yukarı anlar. Referandum kelimesinde, referandum şımarıklığında durursanız, bu züppeliğe devlet bile tevessül etmiş diye halk, başta devlet olmak üzere hepimizi kınasa halklıdır ve yerindedir.
Anayasanın mahkemesinin üye sayısı arttı, seçim yolları değişti. Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulunun üye sayısı arttı. Seçenlerin sayısı on binlere vardı da Türk halkının işi ve aşı mı arttı. Anayasa oylaması bilmem kaç oyla sonuçlanmış, bundan olsa olsa sadece ikdidar partisi kendi gücünü tartmışsa ve öğrenmişse, evsize ev, işsize iş, bekâra eş mi buldunuz. Bu Türk halkını böyle fantezi oylamalara, fantezi seçimlere ne ülkenin ne de ülke halkının ne tahammülü var ne de ihtiyacı var. Bu ülkenin halkı adeta magazin gibi olaylarla uğraştırılmamalıdır. On binlerce ve yüz binlerce sandık kurulu üyesi, milyonlarca seçim evrağı, tonlarca kilo ağırlığında seçim kağıdı, yeniden yaptırılan on binlerce yeni mühür yaptırmaya ülke halkını niye mahküm ediyorsunuz. Bu paralarla yapılmadık yol, hala sekiz seneden beri ülkede kuramadığımız hızlı tren, Türkiye’ de doğru dürüst açamadığımız otobanlar, hala on binlerce halkın ihtiyaç duyduğu, bugün bir milyon yapılsa ihtiyaç duyulan Toki evleri, öğrenci yurtları, okullar kurupta, öğretim üyeleri bulamadığımız üniversite ve kadroları bu halk oylaması masraflarıyla yapılabilir veya bazıları yapılabilirdi. Ve sadre şifa olurdu, çekilen ezanın bir bölümü gider kurtulunurdu. Açacağımız halk oylamaları masrafları yerine, sıklaştırılmış ve yenileştirilmiş halk eğitimiyle okuma yazma seferberliğini kazanırdık.
Bundan böyle şımarık referandumlara, şımarık seçimlere, fantezi oylamalara gidilmesi için kalkan parmaklar kırılsın, bakan gözler kör olsun!
Olan halka oluyor. Bitmeyen davalar, uzayıp giden geçmeyen hastalıklar artıyor ve azıyor!
Ey büyükler, pabucu en büyükler, meclislerde, hükümetlerde, bu halkı en azından üç ay altı ay meşgul eden, katrilyonların sel gibi gitmesine sebep olan demokrasi maskaralıklarına son verelim!