TÜRKÇEM BENİM SES BAYRAĞIM
demişti değerli şair Fazı Hüsnü Dağlarca… Cumhuriyet dönemimizin en önemli şairlerinden FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA böbrek yetmezliğinden tedavi gördüğü hastanede, 94 yaşında hayata gözlerini yumdu.
26 Ağustos 1914 yılında doğmuş olan FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA yazı hayatına 13 yaşında iken Adana’da bir gazetede açılan öykü yarışmasında birincilik alarak başladı. Daha sonra şiirleriyle ünlenen sanatçıyı biz “MUSTAFA KEMALİN KAĞNISI” adlı şiiriyle tanıdık ve bu şiir hep hafızamıza kazılı kaldı. Kurtuluş savaşı sıralarında Elif’in cephane taşırken tükenen öküzüne yalvarışını ve sonunda mermiyi kendisinin sırtlanıp götürdüğünü anlatan bu şiirle bütünleşmiş olan sanatçının ölümü edebiyat dünyamız için büyük bir kayıp.
Yediyordu Elif kağnısını
Kara geceden geceden
Sanki elif elif uzuyordu inceliyordu
Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar
İnliyordu dağın ardı yasla
Her bir heceden heceden
Mustafa Kemal’in Kağnısı derdi kağnısına
Mermi taşırdı öteye, dağ taş aşardı
Çabuk giderdi, çok götürürdü Elifcik
Nam salmıştı asker içinde
Bu kez herkesten evvel almıştı yükünü
Doğrulmuştu yola, önceden önceden diye başlamış,
Kocabaş yığıldı çamura
Büyüdü gözleri büyüdü, yürek kadar
Örtüldü gözleri örtüldü hep
Kalır mı Mustafa Kemal’in Kağnısı bacım
Kocabaşın yerine koştu kendini Elifcik
Yürüdü düşman üstüne yüceden yüceden. diye bitirmişti şiirini. İlk iki ve son kıtasını yazdığım “Mustafa Kemal’in Kağnısı” şiiri güncelliğini hiç yitirmemiş bir şiir olarak gelecek nesillere de örnek olarak kalacaktır.
Fazıl Hüsnü Dağlarca Türkçeye verdiği önemi Türkiye dışına da taşımış ve bütün dünyaya duyurmuştur. Onun kaybı ile Türk şiiri bir devri kapatmış olsa bile gelecek nesiller her zaman onun fikirlerinden eserlerinden yararlanacaklardır.
Çocuklara karşı duyduğu büyük sevgiyi şiirlerinde dile getirirken konularını doğadan, kuşlardan yıldızlardan seçmiş, kendi çocukluğunda yaşayamadığı duyguları da yansıtarak onlar için birçok kitap yayınlamıştır.
Vasiyetinde evinin müze olarak halka açılmasını isteyen Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın bu isteği Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk tarafından yerine getirileceği bildirildi. Ev müze olarak düzenlenecek, kitaplar ve eşyaları burada halka açılacak. Değerli şairimiz için 20 Ekimde Kadıköy Belediyesi Süreyya Operasında bir tören yapılacak ve İstanbul’da Söğütlüçeşme Camiinde kılınacak cenaze törenden namazından sonra toprağa verilecektir.
ÖLÜ
Hangi mahallede imam yok.
Ben orada öleceğim.
Kimse görmesin ne kadar güzel
Ayaklarım, saçlarım ve her şeyim.
Ölüler namına, azade ve temiz
Meçhul denizlerde balık.
Müslüman değil miyim, haşa,
Fakat istemiyorum, kalabalık.
EDEBİYAT DÜNYAMIZIN BAŞI SAĞOLSUN…