Sevgili okurlarım, Kadıköy Belediyesi bünyesinde oluşturulan gönüllü eğitimciler grubunun başlatmış oldukları, Dört inci yıl Kitap Günlerinde okur ve dinleyicilerimle buluştum. Bu önemli ve anlamlı çalışmaları destekliyor ve bu çağdaş açılım çalışmaların içinde bulunan, başata Sayın Belediye Başkanı Av.Selami Öztürk’e ve çalışmaları başarıyla yürüten herkese teşekkür ediyorum.
Ayriyeten “KANES YAYIN EVİNİN” Sahibi ve Yöneticisi olan Sayın Nejla Güney ve yardımcılarına da vermiş oldukları desteğe şükran borçluyuz. Grubum adına teşekkür ediyorum.
Benim Başkanlığımda sunulan “Ebedi Saatler Paneli” nin sunumcularından Sayın Hatice Taşdelen “Hikâyeden Hayatları” yine Sayın Abdurahman Tümer “Can Gözüm Gibisin İstanbul’u” son olarak ta Sayın Emine Boyhan Konak’ta “Ata’ma Mektupları” sunarak, görevlerini anlamına uygun yerine getirdiler.
Ayriyeten benim başkanlığımda düzenlenmiş olduğumuz, şiir atışmasına katılan “Anadolu Kültür Sanat ve Mozaik Derneği Şairler Grubundan” Sayın İbrahim Coşar, Sayın Hüseyin Gedik Sayın Fatma Biber, Sayın Nurdane Diken ve Sayın Devrani Fecri Şair arkadaşlarım da çok başarılı bir atışma yaptıklarından dolayı kendilerine teşekkür ederim. Programımızda var olup çeşitli nedenlerden dolayı katılamayan, Sayın Mazlum Zengin, Aliye Budak, Taner Karataş ve Salonda olduğu özel bir durum nedenliye ayrılan Şehmus Çakı, özürlerini bildirmişlerdir.
Sevgili okurlarım. Bende sözlerime Kültür ve Sanatın önemini belirterek başlamış oldum. Bu konuşmamın kısa bir özetini siz okuyucularımla paylaşmak istedim.
Kültür en genel anlamıyla yaşam şeklimizi ifade eder. Kültür, bir milletin devlet yönetme biçiminden eğitim ve öğretime, hukuk anlayışından gelenek ve göreneklerine, sanat ve estetik anlayışına kadar her türlü değeri içine alan kavramdır. Milletçe sahip olduğumuz maddî ve manevî değerlerin hepsi kültürümüzü belirler.
Kültür genel anlamıyla çok geniş bir zaman içinde oluşturulur. Kaldı ki düşünsel olarak incelediğimizde, geçmişe ait bir olgu olduğunu görürüz. Kültür, bir anda atılınıp ve satılacak bir meta veya bir madde değildir. Kültür yaşanmışlığın özü ve verimliliğinin paylaşımıdır. Bu paylaşım hiçbir zaman taklit edilmez, nakledilmez, kopya edilmez, bir alet gibi satın alınmaz, kaçak bir eşya gibi alınıp satılmaz Bu açıdan ele aldığımızda,
Kültürün en büyük sorunu kendini devam ettirmektir.
Kültüre Temel gerçekler den baktığımızda, kendini taşıyan ve yaratıcı gücü olan insanlara sahip olmasıdır. Bu ilkeler doğrultusunda var olmanın mücadelesini hep birlikte vermek zorunda olduğumuzu bilmeliyiz. Kültürüne, gelenek ve göreneklerine, örf ve adetlerine yabancılaşmanın doğurduğu sakıncaları düşündüğümüzde, çok büyük kayıpların içinde olduğumuzu düşünmeliyiz. Tabiî ki düşünmeği biliyorsak.
Sizlere genel anlamda kültürden söz ederken sanattan saz etmemeği haksızlık sayarım diye düşündüm.
Her toplumun yaşadığı tarihsel sürecinde mutlaka sanatsal bir yaşamı yaşadığı bilinmektedir. O zaman aklımıza gelen ilk soru, “Sanat Nedir” diye olmalıdır. Sanatın ne olduğunu incelediğimizde, öncelikle Sözlükteki anlamına göre bakarız. Bu anlatıma göre; ‘’Sanat; duygu, tasavvur ve fikirleri etkili bir biçimde ve göze gönle hitap edecek şekilde söz, yazı, resim, heykel” gibi yaratıcılığın timsalı olandır.
Bu itibarla sanatı inceleyip ele aldığımızda, çağlar boyunca içinde, var olan sanatçıların geliştirdikleri estetik sanat ve güzellik kavramları üzerinde düşünmüşler ve tanımlamalar yapmışlardır. Bu gelişmelerden yola çıkarak sanatın daha geniş anlamına baktığımızda şunları görmekteyiz.
Sanatın insan hayatında var olan ve insan düşüncenin ve insan zekâsının ortaya koyduğu en ilgi çekici ve en güzel şekillere ortaya koyduğu eserleridir.
Hangi koşullarda yaşarsak yaşayalım, sanatın anlamını anlamaya ve aydınlık yarınlara ulaşması yönünde de kendimizi görevli saymalıyız diye, düşünüyorum.
Buradan sanatsever insanlarımıza da birkaç söz söylemek istiyorum. Sizler nerede olursanız olun, bir sanatçının yaptığı işin ne büyük bir iş olduğunun kıymet ve değerini bilin derim. Çünkü sanatsal güzelliğin vereceği huzurla, yaşamımızda gündelik hayatın sorunlarından sıyrılmayı başarabilin. Sanat, insan ruhunun içinde yaşadığı dünyayı kendisine göre aydınlattığı bir dildir.
Kaldı ki, sanat insanın güzeli aramasıdır. Bu nedenle sanat eseri her şeyden önce sahibinin kişiliğini gösterir. Aynı zamanda milli zevki ve duyguları, gelenek ve görenekleri, millî karakteri yansıtır. Güzellik duygusunu açığa çıkarır. Aynı zamanda kötüyü ortadan kaldırır
Anadolu Kültür Sanat ve Mozaik Derneği Başkanı olarak, kültür ve sanat hakkındaki düşüncelerimin kısa bir özetini sizlerle paylaşmış oldum.
Her zaman böyle güzel çalışmalar olsun diyor, saygılar sunuyorum.
Mürsel Adıgüzel
Kitap Okumak, Şiir Dinlemek, Hikaye Anlatmak.
Mürsel Adıgüzel
mursela@bilgiagi.net
Sayın Hocam yazıyı okudum ve etkinliğiniz gerçekten takdir-e şâyân. Emeği geçenleri de kutlamak lazım tabi. Siz saygı duyulması gereken bir isimsiniz Sayın Hocam O yüzden öğrenciniz olarak saygılarımı sunuyorum.