MERHABA Sevgili okurum;
Önceki yazımda ilginç bir başlık altında önemli konulara değinerek sizlerin beğenisini aldığımı düşünüyorum. Yazımı okuyan, başlığı görüp “aman be!” deyip geçen, beğenen, beğenmeyen tüm herkese canı gönülden teşekkür eder şükranlarımı sunarım…
Geçenlerde başımdan geçen bir olaydan etkilenerek yine etkili bir başlıkla bu yazıyı yazıp siz değerli okurlarımla paylaşmak istedim…
Eğitim şart
Ülkemizdeki eğitim sorununu önceki yazımda sizlere azıcık anlatmaya çalışmıştım.
Evet! Güzel ülkemin eğitim sisteminde büyük eksikler var yok değil…
Ama bütün bunlara rağmen “Eğitim şart” diyor ve okumaya devam ediyoruz.
Yaşamın hangi yaşında olursak olalım bir yerden biri çıkıyor ve bize mutlaka okuyor musun, nerde okuyorsun vb. gibi sorular sormuştur ve ilerde de soracaktır.
Okuyor musun diye sorulduğunda muhtemelen herkes “Evet, Şu Üniversitede okuyorum” veya “Şu üniversiteyi bitirdim” demek ister. Ama ah! Şu eğitim sistemi düzgün işlese var ya herkes belki de bu cevapları verecektir…
Şimdi bazılarınız şöyle diyordur “Hasan bey sizce tek suçlu ülkenin eğitim sistemi mi? “
Hayır! Tabii ki de öğrencide ve ailede de birçok eksik var yok değil. Öğrencilerimizi okulda öğretilenin bazen boş olduğunu bile söyleyip ders çalışmayabiliyor. Birçok tarafta sorun var ama umarım biz bunları bilinçli bir şekilde yaklaşıp çözeceğiz.
Eğitim Şart ve Eğitimli birer birey olup ülkeyi yüksek mertebelere yükseltmekse ülkemizin kurcusu Mustafa Kemal Atatürk’e bir borç…
Harç mı Haraç mı?
Üniversite okumak evet hepimizin hayalidir ama kimimiz üniversite sınavına takılır kimimiz sınavı kazanıp tam okuyacağım derken sürekli artan harç parasına takılır…
Ülkemizde harç fiyatları çok fazla özellikle ikinci eğitim öğrencilerinin harç fiyatları sanki harç değil haraç. E! Hal böyle olunca öğrenci de okuyamıyor dolaylı olarak öğrenci harcımı düşünsün dersi mi düşünsün ulaşım sorunlarını mı düşünsün yoksa çıktıktan sonra iş bulamadan dışarıda dolaşacağı günü mü düşünsün…
Harç demişken aklıma geldi, birkaç gün önce İzmir’den bir arkadaşım geldi ve birlikte Trabzon’un tanınmış ilçelerinden biri olan Sürmene’ye gittik. Sürmene’yi gezerken aklıma orda okuyan arkadaşlarım geldi. Onu Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi’nde okuyan arkadaşlarımla tanıştırmak istedim ve Çamburnu beldesine gittik. Minibüsten indik ve tam okula inen yolda yürürken İzmirli arkadaşım ban “Hasan bu öğrenciler ne yapıyor ?” diye sordu.
Bense, orda okurken bende yaptığım için bu tabloya alışkın olduğum için gülümsedim ve yanıtladım “Onlar KTÜ Deniz Bilimleri Fakültesi’nde okuyan Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği öğrencileri ve şuan gördüğün üzere otostop çekiyorlar” …
Arkadaşım şaşkın tavırlarla “Bu okulun servisi vs yok mu veya neden minibüse binmiyorlar ki ?” diye sordu.
Bende anlattım olayın görünmeyen yüzünü…
Bunun adı EZİYET!
Geçen seneye kadar KTÜ Deniz Bilimleri Fakültesi Balıkçılık Teknolojisi Müh. Bölümü II Öğretim öğrencileri KTÜ Merkez Kanuni Kampüsü’nde daldan dala misali buldukları derslikte ders işleyerek eğitimlerini sürdürüyorlardı. Bir süre sonra Rektörlük öğrencilerin artık kendi fakültelerinde ders görmelerinin daha uygun olup kendi laboratuarlarını kullanma şansları olacağını söyleyerek öğrencileri 2010–2011 eğitim-öğretim yılı ve sonraki yıllar için Sürmene’nin Çamburnu beldesine gönderdi. Öğrenciler çok direndiler gitmemek için dilekçeler yazıldı, haberler yapıldı ama yok olamadı ve öğrenciler sanki eğitime değil de eziyete gönderilir gibi Of tünelinin tam girişinde ıssız bir yere gönderildi.
Öğrenciler artık pes etmişlerdi ve artık amaçları okula o saatte nasıl gideceğiz ve geceleri nasıl geri döneceğiz olmuştu.
II öğretim oldukları için dersleri genellikle 17.00 ila 22.00 arasında oluyordu öğrenci arkadaşlarımın. Fakülte her gece saat 22:00 da öğrenciler için bir tane belediye otobüsü ayarladı fakat saat bütün öğrencilere uymadı çünkü bir öğrencinin dersi saat 19:00 da bittiğinde öğrenciler 3 saat servisi mi beklesin Allah aşkına, yazık değil mi bu öğrencilere. Bu öğrenciler ne zaman gidip yemek yiyecek ve ders çalışacak?
Bekleyemeyen öğrenciler için Fakülte, Minibüslerle gidebilirsiniz diye bir fikir attı ortaya fakat ne yazık ki saat 20:00 dan sonra minibüs yok ve olsa bile zaten fiyatı 3.50 YTL …
Ya hangi öğrenci tek seferde 3.50 YTL verebilir, biraz düşününüz bir öğrencinin Trabzon’dan Sürmene’ye gelip derse girmesi kaç para? Sırf Minibüs parası 7 YTL. . .
Güya amaç öğrenci yetiştirmek!
Tamam, öğrenci için okumak hedef ama bazen şartları da düşünmek lazım. . .
Tünelin girişinde ıssız bir yerde denizin kenarında fakülte yapmışlar ama ne bir güvenlik tedbiri nede bir ulaşım tedbiri alınmış. Orda gece otostop çekmek nedir siz bilir misiniz? Gidin o soğuk kış geceleri bir deneyin, siz bir kere yaparsınız ama oradaki öğrenciler malum ulaşım vasıtası olmadığı için mecburen her gün o sıkıntıyı çekmek zorunda kalıyorlar. Kaç tane de kız öğrenci var bu fakültede ve kim bilir Sürmene dediklerinde çok sevinerek gelmişlerdir okumaya. Ama şimdi gidin sorun bakalım kaç tanesi memnun bu şehirden ve eğitimden…
Kaç öğrenciye taciz edildi, kaç öğrenci ezildi veya ezilme tehlikesi yaşadı ve hala yaşamakta ama gelin bunu amacımız eğitim diyen zihniyete anlatın. Eğitim için yaptık dedikleri bu bölümün harcı sizce ne kadar? 2000 YTL harç ödüyorlar, yanlış duymadınız burası özel bir fakülte değil valla bakın burası KTÜ Deniz Bilimleri Balıkçılık Teknolojisi Bölümü, yani devletin üniversitesi… Biliyorum inanmıyorsunuz ama gerçek bu ve inanamayan arkadaşlara gidip görmelerini tavsiye ederim…
Size bir soru;
“Oğlunuzu, eğitimi bu şekilde amaçlamış bir yerde mühendislik okumaya gönderir misiniz?
Peki ya Kızınız olsa?”
Sözü çok fazla uzattım farkındayım ama yaşayan bilir yaşayan anlar yaşayan yaşar gerçeği…
Kısaca ben Türkiye’deki eğitim sistemini beğenmiyorum ve bahsettiğim olaya benzer olaylar başka illerde de muhtemelen yaşanmaktadır.
Bence en kısa sürede ülke olarak; sağda solda çatışma var ben onu önleyeyim, o ülkenin yarıma ihtiyacı var onun yanında olayım ve yardım edeyim demektense kendi içimizdeki eğitim sorununa sonra diğer sorunlarımıza çözüm arayalım. Emin olun Türk Milleti zekidir ve bir çözüm bulacaktır…
Ülkemizde birçok iyi eğitimci var bunu biliyoruz ama sunulan sistem ve şartlar…
Saygılarımla…
Hasan Güçlü