NANKÖRLERE YAZIKLAR OLSUN!.. Biraz Edep; Biraz Haya!…
Vefasızlık erdem eksikliğidir!.. Görmezlikten gelme, saygısızlık; nankörlük de, edepsizlik!.. Vefasızlık, nankörlük, saygısızlık ortadan kaldırır mı bir değerin varlığını!.. Atatürk’e reva görülen alçakça saldırılar, sözü getirmek istediğimiz nokta!..
Özal ve Menderes için, “rahmetli” diye başlanır da her söze, Atatürk için nedense bir rahmet dileği bile esirgenir..Nankörlüktür bu!.. Oysa Atatürkün mirasına konanlardır onlar…
Atatürk takiyyesiz olsun istedi din!.. Dindar görünmekle dine hizmet olmazdı elbet!..
Hainlere, ve düşmanlara bile yapılmayan eleştiriler, Mustafa Kemal’e acımasızca reva görülmekte!.. itham, iftira ve karalamaların, uğruna idamları göze alarak kurtardığı kendi insanlarından gelmesi çok acı!. Oysa, içte hainlerle, dışta düşmanlarla halkı için mücadeleyle geçti ömrü. Bu nankörlüğü ne Tanrı affeder ne de insanlık!..
Özellikle de son yıllarda iyice arttı dozu bu saldırıların!..Organize tek elden yürütüldüğü kuşkusuz!.. Küçümsenir oldu devrimler!.., Hakarete uğradı ilkeler!.., yok sayıldı kurtuluş ve yeniden kuruluş!.. Sanki birikmiş bir kinin, bitmez tükenmez nefretin intikamı alınmaya çalışılmakta!.. Sevr artıklarından gelen, mütareke basınından kalan bir hırs sanki bu!..
Yeri geldi, Hindistan’ın kutsal öküzüne benzetmekten çekinilmedi!..“Yollarını kesen!” olarak görüldü manevi varlığı!..“Ama; onlarınki, canlı yolu açar bir gün!” dediler, “ama bizimkisi ölü!.”dediler..Sürüklenip atılması gereken “leş” muamelesi yapmaya getirildi söz, hayasızca!.. Hep ürküttü onun ilkeleri ve manevi varlığı, o ilkel gerici kesimi!.. Ama vazgeçmediler… Her ortamda, her fırsatta, saldırdılar!.. Ne yazıkki siyasetin kirli ellerinden destek buldular hep!.. Hemde, huzurunda, riyakarca tören Atatürkçülüğü yaparak destek verdiler saldırganlara!..
Yeri geldi, “diktatör” damgası yedi!.. Yeri geldi Deccal oldu!.. Yetmedi!.. “dinsiz!..”
Tam 6 kez kastedildi hayatına!.. Padişahın, Şeyhülislamının ve de işbirlikçi hainlerin verdikleri idam fermanları dahil değil bu sayıya!..
Bunca vefasızlığı hakedecek ne yaptı Mustafa Kemal Atatürk halkına hizmetten gayri!!…
Bıraksa mıydı, ülkeyi üçbeş haine, işbirlikçiye!.. Yoksa işbirlikçi mi olsaydı!..
Bıraksa mıydı bu halk köle olsun emperyalizme!.. Sömürülsün!..
Bıraksa mıydı bu halk, ortaçağ karanlığına mahkum olsun; din bezirganlarının elinde!..
Bıraksa mıydı, şeyhler, müritler dervişler çirit atsın ülkede kurtuluş sonrası!..
Demese miydi, özgürlük ve tam bağımsızlık benim karakterimdir!..
Sözetmese miydi, milli ordudan, milli ekonomiden ve milli eğitimden!..
Ses etmese miydi, Şeyh Sait’lere!…Gitmese miydi üzerine, 1924-1938 arası devletin varlığına kasteden tam18 isyanın!…
Demese miydi Ne Mutlu Türküm Diyene!..
Bıraksa mıydı, isimlerimiz, Aleks, Andre, Trikopis, Gorc.. olsun!..
Atatürk hiçbirini reva görmedi, bu halka!.
Vatan yarattı yoktan.. Hem de özgür!.. Borçsuz!.. Onurlu!..
Yedi düveli dize getirdi!.. Demedi olmaz bu imkansızlıklarla!.., Demedi onların topu çok bizim yok; demedi düşman çok; bizim ordumuz bile yok!. Demedi halk, yıllacarca savaşmaktan yorgun, yoksul!..
İnandı halka; halkı da ona!.. O zaman da vardı, hain, işbirlikçi, mütareke basını!..
Eşkiyaydı önceleri orda burda düşmanla bölük-pörçükçarpışanlar; düzenledi; onlardan ordu kurdu!.Kurtuluş ordusu!.Gözbebeğiydi!.Yüceltti!.Saygınlığına tek gölge düşürmedi ordunun!
Umutlar uçak oldu!.. Kağnılar ağır vasıta!. Yol bile yokken!..
Kadınlar çocuklarıyla yanyana taşıdılar mermileri kucaklarında, cepheye!..
İmkan neyse, o kadarı umut olmaya yetti kurtuluşa!.. İnançla!.. Sabırla kazanıldı zafer!..
——————————-
Ve birileri hazıra kondu!.., Bu yoklukta yapılanları, beğenmez oldu!.. Dil uzattı o döneme.
Düşünmediler bile, kurtarılmasaydı vatan, o makamda kendileri değil kimler olurdu!..
Edep!.. Biraz haya; biraz vefa!..
İsteseydi Atatürk; Padişah olurdu!..
Halife olurdu!.. “Hem de islam Aleminin lideri!” Bu payeler kalır mıydı birilerine o zaman!..
Onlarca lüks villası olurdu!..
2 milyar doları olurdu!.. ,
Özel uçakları olurdu!.. Biri yetmez… bikaç tane!.. Filo kurardı; isteseydi!..
Latife’sini, şeyhlerin, kralların mahdumlarının düğünlerine özel uçağıyla gönderirdi!..
Binlerce koruması olurdu!.. Korumaları için onlarca zırhlı araçları olurdu son madel!..
İsteseydi her on günde bir değil beş günde bir yapardı dışı seyahatleri!..
İsteseydi; yandaşlarını uçağına alırdı biryerlere giderken!..
Örtülü ödenekten trilyonlar harcardı sogusuz!.Tanrıdan başka kimseye de hesabım yok derdi!. İsteseydi, kıraç tarladan Orman Çiftliği yaratmakla uğraşmaz, çevirdi Çankaya’nın çevresini!..
Ve dahi İstanbulun göbeğinden eşdot için ranta en uygun bölgeleri!..
Limanlar kurar, gemiler de alırdı yakınlarına, ortak olurdu adı bilinmez onlarca şirketlere!..
Özel af ve rant kanunları çıkarırdı yandaşları için!..
Çok mücevher dükkanları olurdu!.. Hem de KDV’si düşük, ÖTV’si sıfır!..
Ve isteseydi, demokrasiyi getirmek uğruna, kendine rakip parti de kurdurmazdı!..
——————————————
Hiçbirini, yapmadı ama, Atatürk!..
Ve hiçkimse Atatürk’ü meydanlarda “Son Osmanlı padişahı(!..)” diye karşılamadı!..Canlarına okurdu, kendisine padişahlık payesi verecek olanların!..
Hiç kimse O’nu, “İslam aleminin Liderliğini bile az bulup “Alemin Lideri” olarak karşılamadı onu!..Ne o bunu isterdi, ne de bu traji-komik durum yaşandı döneminde!..
O Türkiye’de önder, dünyada örnekti. Hakettiği payeyi aldı halktan: Atatürk oldu!..
Milli ekonomiyi kurdu… borç ödedi, borçlanmadı!.. Banka kurdu satmadı!..
Hep kurdu!.. Satmadı!.. “Babalar gibi yaparım!” dedi, çünkü devlet Baba’ydı onun gözünde!.
Hainleri yüceltmedi!.. Köylüsünü kovmadı, milletin efendisi bildi!..
—————————————
Ve nihayet; mertlik bozuldu!.. “Babalar gibi satarım!” devri geldi; ne var ne yoksa satıldı!… Halk sadece baktı… baktı!.. Neler oldu anlamadı!..
Ve mertlik bozuldu, milli ekonomi battı, tevhidi tedrisat kalktı,
Ve mertlik bozuldu; Ve Türklük yalan oldu, Türkiyelilik doğdu… 36.5 etnik kökenli mozaikmişiz meğer!.. Saymadan olmazmış her sözün başında kökenlerimizi.. Demokrat olmazmışız o zaman!..
Yeni tanım gelmeliymiş, özgürlüğe, hukuka, sosyal devlete, laikliğe.. ve dahi demokrasiye!..
Devletin haritası bile tartışmaya açılmalıymış!..
Açılımlarımızı çok sevmiş batılı dost(!)lar!.. Sevr’i başlarına yıktıklarımız!.Kapıdan attıklarımız girdi bacadandan. Dostuz dediler, müşteri olduk!.. Borcumuz 650 milyar $.
Ve.. İndirirsek senin resimlerimi, silersek seni yüreklerden, bekletmeden alacaklarmış bizi Avrupa Birliğine Atam!…. bekletmeden!.. Yeterki, hukukumuzu düzeltelim(!)miş, İsteyene anadilde eğitim hakkı verelim/!)miş, eğitimde dil birliğinden vazgeçelim(!)miş.. Buymuş özgürlüğün yeni tanımı Atam!.. Olumluymuş, raporlar!..Dayatmıyorlarmış ama; yapmadan da olmazmış!.. Elde kalan üçbeş mal varlığımızı, maden ve petrol bölgelerimizi gözümüz kapalı elden çıkarmalıymışız!.sırtlayıp götürmüyorlarmış ya; yabancılar, satılan topraklarımızı.
Kısaca, sana ve sana dair ne varsa vazgeçelim(!)miş!.., Sensizliği hazmedelim(!)miş!..
Ve; bunun adı, demokrasi, özgürlük, vesayetten kurtuluş(!)muş..
Ve; Katlanıyoruz ya!.Yuhhh olsun bize Atam!… Ve yarın Bayram!.. Gel de kutla!..
“Ya, keşke hiç bilmeseydim, ya bilnce gücüm yetseydi!”
İşte bir afiş!…. İktidar partisinin, ilçe başkanlığı imzasını taşıyan edepsiz bir afiş!.. Kemal Atatürk’ün ölümünün 70. yılını şükranla anıyorlarmış!…
Bu edepsizlik, hayasızlık, nankörlük hainlik değilse nedir!?…
Ve “ılımlı islam” geçinen bir partinin afişi bu!.. Ya keskin islamcı olunca asılacak afişte ne yazacak acaba!…
Ve işte Atatürk’ün bugün düşürüldüğü durum!.. ,Kalkıp görebilseydi eğer Atatürk bu zillete katlanır mıydı acaba!..
Nankörlüğe mi yoksa aymazlığa mı olurdu en ağır sözleri!.. “Emanetlerimi koruyamadınız, ve bunlara katlanmaktasınız” diye!..
Yazıklar olsun nankörlere; bizlere de yuh!. Bu revaya katlandığımız için!..
Ata’sını koruyacak, kollayacak savcılar da mı kalmadı bu ülkede!..
“Bağır Bağır Bağırıyorum!..”
YA KEŞKE HİÇ BİLMESEYDİM, YA BİLİNCE GÜCÜM YETSEYDİ!..