‘Merhaba’ diyerek başlamak istiyorum söze! Ve geniş kadrosuyla ‘Türkiye’nin Yazar Portalı’ olan bu interaktif ağda, yazılarımı okuyucuyla buluşturmanın memnuniyetini dile getirerek… Bundan böyle ‘Genel Bakış’ adını taşıyan köşemde elimin erdiği, dilimin döndüğünce her tür konuya değineceğim. Tabii okurlarımın önerilerinin ışığında, eksik ya da hatalarımı görerek…
Bugünkü yazıma ‘Başlangıcın bir adım ötesi’ başlığını koymayı uygun buldum. Çünkü ‘Başlangıç’ tek başına hiçbir şey ifade etmez! Tıpkı ‘sıfır’ın, başka rakamların olmaması durumunda, anlamsız kalması gibi… Bu nedenle, artı veya eksi yönde, daima başlangıcın bir adım ötesidir, gidişatı şekillendiren. Yazmak da bir başlangıçsa düşüncelerin paylaşım ortamında, ‘Başlangıcın bir adım ötesi’ de yazı sahibinin karakteridir!
Kendimi tanıtmak isterim bu bağlamda… Çevremde olup biten yaşam gerçeklerini kavramaya başladığım andan itibaren sorgular oldum her tür haksızlığı! İnsanların beklentilerle, çıkar çatışmalarıyla harcadıkları değerleri gördükçe haykırma isteği duydum yüreğimde… Haykırdım da! Duyan da oldu, duymayan da… Ama ne gam! Ben bildiğimi okudum, bildiği kötülükten başka bir şey olmayanların dünyasında…
Dilim sözünü sakınmazken gözümün gördüğü yanlışlara karşı, beynim kurmayı bildi kendi adil dünyasını. Pek çoğumuz gibi, engin hayallerim vardı çocuk yıllarımda! Sanırdım ki, herkes haksızlığa karşı, babamın beni tutan eli kadar, güçle kavrar birbirini… Sanırdım ki, ben üzüldüğümde ağlayan annem gibi, başkalarının da yüreğini burkar benim dertlerim… Yanıldığımı, büyüklerin dünyasında hala çocuk kaldığımı gördüğüm gün anladım. Egolarını tatmin eden canavarlar âleminde, hayallerin ulaşılması pek de kolay olmayan kurmacalar olduğu gerçeği apaçık meydandaydı. Ama meydanda olan bir başka gerçek daha vardı: Büyüklere rağmen çocuk kalabilmenin ‘özgürlük’ avantajı! İşte o gün, hayallerin sadece bir başlangıç olduğu hayat oyununda, gerçeklere rağmen gerçeklerle savaşmanın; eleştirilerle yanlışları görmezden gelenleri uyarmanın başlangıcın ötesine geçmek isteyenler için adeta bir ‘yaşam iksiri’ görevini gördüğünün bilincini yakaladım! Evet, ‘Ben Bendim’ ve düşüncelerimi, kabul görsün veya görmesin, paylaşmalıydım. Her ne kadar ‘düşünen’ beyinler yok edilmek istense de, düşünmeyi en önemli ‘insani’ vasıf olarak gören Ben, ‘Başlangıç’ta kalmayı ilkellik sayan isyankâr ruhumun rotasında yol almalıydım. Onun rüzgârına kapılıp saldım kendimi satırların denizine… ‘Sinema’nın mesajlarla dolu dünyasından, televizyonun kitleleri biçimlendiren karmaşasına; ‘adalet’ adına adaletsizleştirilen yaşamdan, uyuşturulan beyinlerin geçim derdiyle yorulan ruhlarına uzanan genel bir bakış açısı çizdim gözlemlerime! ‘Hayat Sineması’yla özdeşleştirerek kendimi…
Gelelim buradaki buluşma noktamıza… ‘Genel’ olduğu kadar ‘özel’ olmasına da azami dikkat edeceğim bu köşede kimi zaman gösterime giren filmler üzerinden verilen mesajları vurgulayacağım. Kimi zaman da, kendi başlangıçlarının ötesine geçemeyenlerin yarattığı sorunlarla daralan yüreklerimizi gündeme taşıyıp yeni bir ufuk açacağım onlara… Ne sizden ayrı, ne dünyadan gayrı ‘Tükenmez Şerbet’ misali, dostane meyvelerle tatlanacak ve içenlere her yudumda keyif verecek bir köşe olması temennisiyle…
Anibal Güleroğlu
Aramıza bilgi ağı ailesine hoş geldiniz Anibal Hanım.
Genel bakışınızdan neler göreceğiz bakalım. Sağduyunun sesi olarak derin ve yerinde analizler bekliyoruz.
Bizlere sinerji katacağınızdan şüphemiz yok.
ÖNCELİKLE HOŞGELDİNİZ BİLGİ AGINA..YAZINIZDA ÇOK HOŞ OLMUŞ KALEMİNİZE VE YÜREGİNİZE SAĞLIK YAZILARINIZIN DEVAMINI SABIRSIZLIKLA BEKLİYORUZ DOGRUSU..MUHABBETLE..
Dikkatli ve rikkatli bir üslûbunuz var. Ümit ediyorum ki şefkatli cümlelerinizi hiçkimseden esirgemezsiniz.
cümleleri çok kolay, rahat ve yerli yerinde kuruyorsunuz; bu, yazınıza muazzam bir estetik katıyor(bir münekkit olarak değil, okuyucu olarak diyorum bunları).
“Anibal”, henüz çocuk yaşlarında silahla tanışmış,ömrü savaşlarla geçmiş tarihi bir şahsiyet… İnşaallah Anibal Hanım da çağımız versiyonu olan esenlik için çaba sarfeder.
b’ağı’mıza hoşgeldiniz!
Marmara Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi mezunuyum. Yeniçağ gazetesinde sinema ve televizyon eleştirileri yazmaktayım. Her türlü kültür etkinliğine ve siyası konulara ilgi duymaktayım. Buz pateni ve resim hobilerim arasındadır.
Anibal hanım
Milliyet blog sayfanızda kendinizi böyle tanıtmışsınız. Google de hemen bulunuyor olmanızdan belli zaten aktif yazarlığınız. Öncelikle hoş geldiniz. Burada da yazılarınızı bizlerle paylaşmanıza çok sevindim. Buraya ayrı bir değer katacağınız muhakkaktır.
Selam ve saygılarımla