Cumartesi gecesi 2009 Eurovision ‘Şarkı’ yarışmasının finali yani asıl yarışma yapılacak. Türkiye adına Hadise Açıkgöz yarışmaya katılacak ve takdirin yarısını nihayet bu yıl jüriye bırakacak. Hazır bu konuya girmişken söyleyeyim, herkesin bildiği gibi Eurovision ‘şarkı’ yarışması. Bu nedenle yarısını da olsa kararı jürinin verecek olması kayda değer bir adım ki zaten Eurovision Şarkı Yarışması hala varsa bunun en önemli sebeplerinden biri de kendini sürekli güncellemesi, çağın getirdiği yeniliklere paralel hareket etmesi. Bu konuda geçen yaz başka bir internet sitesinde yazdığım ‘Euro ‘Vizyon’ Edinme Çabaları’ adlı yazı da bulunmaktadır.
Tekrar sanatçımız Hadise’ye gelecek olursak yarı finali birincilikle geçmek sürprizin sürprizi oldu. Sanatçımızın kendisinin de belirttiği gibi finale kalamamak gibi bir durumu dahi yaşayabilirdik. Kim bunun sorumlusu? Tek sorumlusu var, o da TRT. Hadise’yi adeta bir reyting kaynağı olarak gördüler ve amiyane tabirle kullanabildikleri kadar kullandılar. Allah aşkına Hadise’nin 23 Nisan Şenlikleri’nde ne işi, ne alakası var? Hadise finale kalamasaydı yazık hem de çok yazık olacaktı.
Bugüne dek Sertab Erener dahil hiçbir sanatçımıza gösterilmeyen ilgi, sevgi Hadise’ye gösterildi. Gösterilmeli miydi? Evet gösterilmeliydi. Hadise bunu sonuna kadar hak ediyordu. Hala da hak ediyor. Ama bu bilgili ilginin karşılığını da almak gerek. Bunu Hadise değil TRT riske attı. Bu paragrafın başında da söylediğim gibi Hadise kendisi de belirtti, belki finale kalamayabilirdi. Hadise’nin bu söyleminin ardından bir kesim ayağa kalktı, ama neden? Anlayamadım dostlar, neden? Sanatçımız en doğrusunu söyledi.
Hem hastaydı hem de bu bir yarışma. Evet sanatsal ve müzikal kaliteye bakıldığında belki bir numara ancak yarışma tamamıyla değişmedi. Sonucun yarısına yine izleyenler karar verecek. Ermenistan’a geçen yıl on iki tam puan verdik! Acıyorum, milletime, halkıma acıyorum dostlar! 12 puan ne demek? Hangi akla hizmet, etmek? Ermenistan da bizi karşılıksız bırakmadı, sıfır tam puanı güzelce bize gönderdi. Bu yıl bu olmasın ne olur? Kendimizi iyice rezil, kepaze etmeyelim. Başlarım sözde barışçıl, dostça hareketlere…
2003 yılında Sertab Erener’in birinciliğinden bugüne gelen süreçteki yarışmalarda neler gördük neler! O nedenle kendimizi her türlü sonuca hazır tutalım. Yoksa bende objektif bir gözle baktığımda Hadise’nin birinci olması gerektiğini düşünüyor(d)um. İlk üçü her türlü haksızlığa rağmen garanti görüyordum. Bunu 4 Ocak tarihli yazımda da belirtmiştim. Ancak Hadise’nin virüsü TRT olan hastalığı işleri değiştirdi.
Yine de Allahü Teala’dan ümit kesilmez. Umutluyum. Umutluyuz… Hadise gerçekten bir dünya starı çünkü. Starlar durur, durur en sonunda vurur.
Umutluyum… Umutluyuz…
Aman vermeyin siz oy vermeyin Ermenistana açıkcası Ermenistanın parçası Türkiyenin parçasından daha iyi kareografi bakımındanda oldukça üstün bu tür yarışmalarda bence gereksiz takıntılara siyaset sokmaya gerek yoktur yani en azından buna kendimizden başlasak fena olmazmı.
enformasyon bilgi değildir
bilgi erdem değildir
erdem gerçek değildir
gerçek güzellik değildir
güzellik aşk değildir
aşk müzik değildir
müzik en iyisidir
Frank Zappa