Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Pazar, Aralık 14, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Turan YOLDAŞ

Şeytanların Akılsızlığı

Turan YOLDAŞ Yazar Turan YOLDAŞ
16 Eylül 2010
Turan YOLDAŞ
2
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Sevgili Elif,

Henüz elime geçen mektubunda,Şeytanların  akılsızlığını  bir türlü  kavrayamadığından  bahsediyorsun.

-Bu kadar büyük mucizeler etrafta  saçılmışken, neden hala  inkar eden var, bir bilim adamı nasıl inkar edebiliyor? diye soruyorsun haklı olarak.

Bildiğin gibi ben mektuplarıma “İyilik Mektupları” adını veriyorum.Bunun bir sebebi  de  şeytanların akılsızlığına dayanak olduğuna  inandığım “kötülük” leridir.

Bu kötülükler insanı öyle kuşatır ,öyle naif ve nazik bir yerinden yakalar  ki,neye uğradığını şaşırır insan;aptallaşır  ve bir müddet sonra  tökezler.

Sevgili Elif,Kur`an mesajından anladığım kadarıyla,

Şeytanın  kendi  yaratılışına uygun olarak,ilkeleri vardır. Rakibi ve yoldan çıkarmakla görevlisi olduğu insanın önüne ,yaratıcısını ,Allah’ı ötelettirerek,O’nunyerine, karşısına  başka  şeyleri  dikerek ,bir nevi “yanılsama” yaşatır muhatabına.

Şeytan’ın öğretisinde öncelikle milliyetçilik(ırkçılık),yani  diğer ifadeyle onu  hem  açıklayan hem  tamamlayan maddecilik  gelir.Çünkü  kendini  üstün  gören bir varlık başkasının üstünlüğünü anlamakta zorlanır.

Aklına  ve  düşünme  gücüne  gönderme yaparak, maddenin  ideolojik  isimlendirmesi  olan “materyalizm”le  yorar  insanı.

Zira, maddeyi putlaştırmak  ve  onu her şey saymak, Şeytan’ın düştüğü  tuzagın  tam  izdüşümüdür.O  ,ateşi yüceltirken , insan  kendi yaratıldığı maddeyi ,toprağı yüceltmektedir.(Bu ne akılsızlıktır ki;insan yaratıldığı şeye tapar hale geliyor milliyetçilik tuzağıyla!)

İnsan bunu  aştıktan sonra artık ,Şeytan sembolleri  devreye sokar.

Zira  ,maddenin  tek başına  bir yaratma  fiiline sahip  olamayacağı  bugunün  bilimi  tarafından kanıtlanmıştır.

Dolayısıyla, bundan böyle Allah’a ulaştıracak her eşya devreye sokulur.

İneğe tapmaktan tutun (Hindistan da ve dünyada 500 milyon kişinin ineğe taptığını düşünürsek )heykellerin karşısında  esas duruşta beklemeye,helvadan put  yapmaya (cahiliye Araplarında olduğu gibi) oradan sunaklara çiçekler  sunmaya kadar  abuk subuk tavırlar sergiletir.(günümüz de olduğu gibi)

Aslında  bunu yaparak  eşyanın yerlerini değiştirmeyi  ve onları zihnimizde karıştırmayı dener Şeytan.Bunu yaparak eşyanın ilk yaratılıştaki ontolojik “isabetli okunmasını” engeller.

Güya  buyük olan İlah’a ulaşmanın yolları aranır.

Bu,İblis’in: “Allah çok büyük siz asla ona erişemezsiniz;o halde gelin ona ortaklar edinelim,ona yaklaştıracak sembolik aracılar yaratalım” demesindendir.

Bir örnekle bu sorunu vahyin pratikte nasıl çözdüğüne bakalım:İneğin etinin yenilmesi gerektiğini ,tapınmanın yanlış olduğunu söyleyerek, “kurban kesmeyi” emretmiş, eşyayı ve varlıkları nasıl yerli yerine yerleştirmemizi bize göstererek ontolojik okumayı bu şekilde çözmüştür.

Bu sefer de Şeytan ,Allah’ı “öteleme” nin, O’nu “unutma” nın yada “yok sayma” nın en kolay yollarından biri olan,aklımızı, fikrimizi örten “içkiye” yönlendirir bizi. Zaten “kötülüklerin anası”na bir başlatırsa  akılını öteleyen insanın yapmayacağı  bir şey olmaz yeryüzünde ;çünkü bu yolu sürekli hale getirise kişinin muhakeme gücünü kaybettirip “vicdana” ulaşmasını engeller.

Şeytan sagdan soldan yaklaşarak  heva ve heveslerimizi  azdırmaya ,cinselliğin tek sevgi yolu olduğunu  empoze etmeye çalışır.Masum  aşkı yok sayar çoğu  kereler.

Bugun Batı  bunu yapmaktaysa da ;ancak Doğu yitirdiklerinin yanında  henüz bazı kadim özelliklerini kaybetmedi.

Batı medeniyeti  Şeytanın akılsızlığına kapılıp sekste,pornoda ,erotizmde şehvette  aşkı sevgiyi ararken,Doğu medeniyeti egzotizmde,aşkın olanda ,bin bir gece malsallarında, Leyla’larda, Mecnun’larda,ilahi olanda,şiirde,edebiyatta,sanatta aramaktadır yitik malını.

Bunlarla kamil insanın önünü kesemeyen Şeytan,insan adına ;sadece insana ait olan alanda,toprak, mal- mülk kazanma gibi Şeytana ait olmayan şeylerle korkutmaya ve tasarrufta bulunmaya çalışır.

-Paranı – pulunu bitirme ; hatta biriktir,paylaşma,sana ne ötekinden, diye öğütler.Hatta  çal-çırp ,diyerek ,sosyal adaleti ve barışı engelmeye çalışır.

Oysa  Yaratıcı şöyle bir “çevirimi” başlattı ilk yaratılışta:

Allah evreni ve içindekileri  birbirlerine  muhtaç  olarak yarattı .O , bu kuralla koskoca makinanın

dişlilerini birbirine bağladı. Hayatta “anahtar-boşluklar” yarattı ve onu  bizim aracılığımızla doldurmayı  murat etti.Zengin  olarak lütuflandırdıklarını fakir olanlarla paylaşmalarını  emretti.Malın tek elde toplanmasını  istemedi ;Allah bu  çevrimin devamını  istedi.Taşların yerlerine konmasını sağladı.Zira cimrilik malın bir elde toplanmasıdır.

İşte tam bu noktada Şeytan  bu  çevirimi ,adaletle işleyen bu hayat mekanizmasını

(dev makinayı )durdurmak için cimriliği telkin etti insana.

İşte, şeytan çevirimi(çarkı )durdurarak ,malın tek elde birikmesini ,doğal bir “baraj” oluşturarak,oradaki yığılan adaletsizliğin patlamasını ve toplumda kargaşayı istemektedir.Selamete erişmesini engeller ki ,hiç değilse birbirlerine düşsünler  iter.

Akılsızlığa bakın ki,bize ait ve bizim tasarrufumuza verilmiş mülkte bizi yönlendirmeye çalışır.Oysa o övünmüyor muydu” ben ateşten yaratıldım,topraktan yaratılana secdemi edeceğim” diye.Onun bir provokatör ajan olduğunu hemen görmeliyiz.Cami duvarına işeyenin yada işemeye çağıranın müslüman olması gerekmez mi bari?

Bizi kurataracak ve sorularımızı cevaplayacak olan tek delil, Kuran mesajına kulak verip; vijdan aynasındaki imanla bu savaşımı kazanmaktır.

Bu nasıl olacak?

İman nedir peki,bize neyi kazandırır?

Hala  inkar nasıl mümkündür?Bilim adamı inkar edebilir mi sorun muallakta kalmasın diye imanı  anlatayım sana.

Sevgili Elif,

 Akıl eğer gerçeğin bilgisini kalbe ulaştırmazsa,kalpteki vicdan aynasında ölçüp tartmadıktan sonra o ham bilimsel bilgi hiç bir işe yaramaz.Bütün inkarcı bilim adamlarının çıkmazı burada.Çünkü kalbe ulaşmayan bilgiye sahipler.

İşte akıl elçisinin vahiyden aldığı bilgiyi,yada bilimsel bilgiyi kalbe ulaştırıp,vicdan aynasında ölçtürdüğü işleme biz “İMAN” diyoruz

Buna inanmayana da “i-mansız” dediğini duyar gibiyim.

Kalbi akıl dediğimiz vijdan terazisi derki ” ben” e :bu akılın getirdiği bilgi var ya? Yav ne harika bir mücize,muhteşem bir şey,bak bu tesaduf olasılıklarını alt üst eden bir şey,bu her sabah doğduğunu görüp alıştığımız güneşi Allah’tan başka bir güç yapamazbaşka bir güç yapamaz .”

Beyni akıl veya “ben” derki:”hakketen yav,ben her gün güneşin doğduğunu görüyorum,alışmışım ve hiç sorgulamamışım,bu Rabbimin bir mucizesidir,bu yaratılış muhteşemdir,ben iman ediyorum.”

“Beyni akılı ” son ve nihayi hedef olarak gören bilim adamları veya inkarcılar,merdivenin ilk basmağında düşmüş körlere benzer;zira bu adamlar Ay’ı gösteren parmağa takılıp kalmışlardır.Oysa bilimsel bilgi veya eşyanın bilgisi salt akılla bilinemez.Görünenin ardında bir de “hikmet” vardır.

Hikmet ise ancak kalbi akılla açıklanabilir.

İşte eşyanın bilgisi salt akılla çözülemediği için peygamber elçiler görevlendirilmiştir ki,eşyanın nasıl okunması gerektiğini kurallarıyla anlatsın insanlığa.

Haddi  zatında  kendisi de bir elçi olan “akıl” ham bilgiyi işleyemez.Onunda görevi  kalbe ulaştırmaktır.

Mesela bunu somut bir örnekle açıklayayım.

Hindistan’da 500 milyon insan hali hazırda ineğe tapıyorlar değil mi?

Şimdi salt  akılla okunursa eşyanın bilgisi,akıl ineğe tapınmanın normal bir şey olduğunu söyler  size.

Yada  heykelin  karşısına  geçip  saygı  duruşunda  bulunmak  ona ihtiram ve ihtimam göstermek  de akıla uygundur.

İşte  tamda  bu noktada,Peygamberler devreye girer  ve  bu akıla aykırı gelmeyen  bilgiyi alır  ve

-Hey arkadaşlar ineğe tapmak ilkelliktir,siz ancak bunu  keser etini yersiniz.Bunu da kural haline getiriyorum  ve  kurban kesmeyi  emrediyorum size.Bu  pratik  sizi bu akılsızlıktan alıkoyar,diyerek eşyayı  evrendeki yerli yerlerine yerleştirir.

Bu ham bilgiyi kalbi akla ulaştırarak sapkınlıktan  kurtarır ve iman derecesine eriştirir.

Bu şekilde biz de şeytanların akılsızlığına düşmemiz oluruz.

Sevgili Elif,alttaki resimde Nuh ne yapıyor diye sorsam?

-Gemi inşa edyor diyeceksin muhtemelen

-Çünkü sel gelecek biraz sonra değil mi ?

-işte ispatı  sana hikmetin ,eşyayı okumanın

 Turan Yoldaş –İyilik Mektupları -2  devam edecek

Paylaş
Etiketler: akılcimrieşyaevrenhikmetilkellikimaninekokumakontolojikvahiy
Önceki Yazı

Heyecan Şimdi Genç İşadamlarında

Sonraki Yazı

Hz. Süleyman’ın Yalnızlığı

Turan YOLDAŞ

Turan YOLDAŞ

Kendisi için şu cümleleri kullanmış: 01,01,1965 Yozgat ili Akdağmadeni ilçesinde doğdum. 1987 yılında ,A.Ü ,D.T.C.F Fransız Dili ve Edebiyatı'nı bitirdim.Şu anda ticaretle uğraşıyorum. Kitap okumayı severim. Başta edebiyat olmak üzere ,bilimsel yazıları okumaktan büyük haz alırım. Bütün güzel sanat dallarını sever ayırt etmem;zira kendimi Yaratıcının evinin bahçesinde oyuncaklarıyla oynayan bir çocuk gibi hissediyorum.Özellikle şiir dilinin çocukça olduğunu düşünüyorum."Yaratıcı evreni yedi yaşındaki bir çocuğun gözüyle yaratmış" der bir yazar.Evrenin büyüsü beni çekip götürüyor iç alemine.Bunun için yaratılışın sırrına yaklaşmayı istiyorum.Hem hayata güzel bi "katma değer" katmak amacım... Şiir için şöyle demiş: "Şiir Çocuğun dilidir"diyorum... "Suyla topraktan mana zuhur etsin diye cana ait adlar, harf ve nefes peçesiyle yüzlerini örttüler. Söz, gerçi bir bakımdan manayı açar ama on bakımdan da örtüp gizler." diyor Mevlana... Şiir manayı açmak için yazılır;şiir ortaya çıkınca bir de görürüsünüz ki,manayı gizlemiş. Çacuk konuşmaz ancak dilini anlarsınız.

İlişkili Yazılar

Turan YOLDAŞ

Türk Ordusu “Milli Yemin”e Hazır mı?

30 Ocak 2011
5k
Turan YOLDAŞ

Ben Çirkin Değilim!

12 Ocak 2011
5k
Turan YOLDAŞ

Hangi Kürtler?

30 Aralık 2010
5k
Turan YOLDAŞ

Son Karakol

16 Aralık 2010
5k
Sonraki Yazı

Hz. Süleyman’ın Yalnızlığı

Yorumlar 2

  1. Emel özel says:
    15 yıl önce

    Tek kelimeyle süppeeeerr

  2. Turan Yoldaş says:
    15 yıl önce

    teşekkür ediyorumm Emel hanım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Çözümsüzlük (l)

Çözümsüzlük (l)

14 Aralık 2025
Gönüllü Sağlıkçı

Gönüllü Sağlıkçı

14 Aralık 2025
Hediye Kitap (l)

Hediye Kitap (lll)

14 Aralık 2025
Aralıkta

Güllü

14 Aralık 2025

Halkın İradesi

13 Aralık 2025
Gençlik Nereye?

Gençlik Nereye?

13 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarımız, Sedayi ALTUN’dan,

“Bir Eğitim Yolcusu” adlı güzel bir eser. Yazarımızın eseri, yine bir yazarımız ve Karadeniz Şairler ve Yazarlar Derneği yönetim kurulu üyemizin sahibi olduğu Ateş Yayınlarından çıkmıştır. Kendilerini kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap