Gün/aydın dostlarım…
Yasamak sevmektir diyorsan… Yaşama sevincini yitirme…
Kollarını aç… ________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben…
NELER YAŞADIK, NELER YAŞYACAĞIZ
Neleri yaşayacağımızı bilmediğimiz ama en azından neleri geride bıraktığımızı bildiğimiz yeni bir güne, hoş geldiniz!.. Şu hayatta belki de en çok ihtiyacımız olan şey, sahte olmadan gülen bir yüz, yalanı olmadan seven bir kalp!..
Merhaba___ Doğan gün, dal uçları tomurcuklar dağların esen rüzgârı sığırcık kuşlarının sevinci, bahar,
güneşe koşan çocuklar, bahar dalım merhaba!..
Merhaba!.. Sevgi düşüm, utangaç gülüşüm, ilk yaşam çığlığı, gelin duvağı, türkü tadındaki yaşam, yürekteki sevda, gözlerdeki ışıltı, dudaktaki şarkı, özlemi çekilen yarınlar. İçerdekiler dışarıdakiler,
hasreti kanayan dostlar___ merhaba!..
Yüce Yaratıcı; Şems (Güneş) suresinde şöyle buyurur: “Güneşi ve onun aydınlık veren parlaklığını düşün ve güneşin ışığını yansıtan ayı! Dünyayı gün ışığına çıkaran gündüzü düşün ve onu karanlığa boğan geceyi. Gökyüzünü ve onun harika yapısını düşün ve yeryüzünü, onun genişliğini.
İnsan benliğini düşün ve onun nasıl amacına uygun şekillendirildiğini. Ve nasıl ahlaki zaaflarla olduğu kadar sorumluluk bilinciyle de donatıldığını düşün! Her kim (benliğini) arındırırsa, kesinlikle mutluluğa erişecektir; onu (karanlığa) gömen ise hüsrandadır.” (Şems, 91/1-10) Bu sureyi anlayabilmek için, gerçekten de güneşin doğuşunu izlemek gerekiyor. Güneşin ilk ışıkları ile birlikte.
Güneş, her sabah yeni bir güneş olarak doğar. Önce yıldızlar, belki de güneşe saygılarından bir bir gözden uzaklaşmaya başlarlar. Ay sessizce bir kenara çekilir. Güneş, doğarken kamaştırır gözleri; ısıtmasa bile aydınlatır her yeri; eritir karanlıkları, arıtır ruhları.
Güneşin ilk ışıkları ile birlikte, doğanın söylemeye başladığı “diriliş” şarkısına kulak vermek gerekir.
Biliyor musunuz; gece uyumayan insanların vücudunun yaşlılık hormonu salgıladığını? E uyuyamamak kişinin değil çift kişilik yastığın üstünde tek kişilik uyumaya çalışmanın eylemidir… işte uzaman uyuyamaz ve yaşlılık hormonu salgılar yaşlandığını anlarsın… neyse meselemiz bu değil…
Gece uyku filmim bitmek üzere ve oda aydınlanmakta. Yine günün en güzel anı benim olmak üzere. Kalktım, kahvemi yaptım, tabi bir de lanet olası cigarayı, balkon kiracım kumruların suyunu yemini verdim, birkaç kelime çiçeklerle konuştum, gülleri ve yolu izlemeye başladım.
Tabiatta öyle bir heyecan var ki; hepsi yeniden nefes alacağı, başkasına hayat vereceği için öyle mutlu ki! Ve güneş doğmaya başlarken, fonda müzik başladı yeniden her doğumunda çaldığı müzik… Tabiat ananın o sihirli lirinden çıkan sihirli nağmeler… Tekrar ve tekrar… Siz dinlediniz mi hiç o müziği… Biri içli bir şarkı dinler gibi… Kim bilir kaç kişiyle seyretti bu sabah güneşin doğuşunu, hangi yüreklerde, ne sebepler vardı? Belki birileri şiir yazmak için bekledi, sarı saçlı güneşi… Belki biri gözyaşlarının son damlalarını emanet etti, sabaha… Belki biri ibadet etti, belki de biri ihanet bu günün doğumunda… Kim bilir kaç acılı çile, kaç kez gördü bu doğuşları?.. Koca bir gecenin aydınlığına ümit bağladı en yürekten… Biri eşini uğurladı işine, biri eşinin son nefesine elveda dedi belki de… Belki birileri, aşkla uyandı tam güneşin doğuşunda… Kimileri de ıssız ve yalnız, baka kaldı sarı saçlı güneşin doğuşuna benim gözlerimden…
Güneşin ilk ışıkları gözünüze gözünüze girmeye başlayınca, kendinize gelirsiniz… Kimi zaman umut veren, kimi zaman düşündüren, kimi zaman hayatın tekdüze olduğunu anladığınız veya kimi zaman “Ben, bu hayatımı istiyorum?” dediğiniz bir andır, güneşin doğuşu…
Ne isterdim biliyor musunuz?..
Güneşin doğuşunu beraber izlemek için birini uyandırmayı, kahvesini getirmeyi, kışın battaniyenin altında sarılmayı, yazın sabah serinliğinde titremeyi, onu uyandırmaya kıyamazken; güneşin doğuşunu kaçırmamak için ürkekçe uyandırmayı… Hiç izlediniz mi güneşin dünyaya doğumunu, o görkemli doğuşu. İzleyin ama benim gibi tek bir fincan kahve ile değil…
Yüreğiniz doğan güneşi değil batan güneşi seçsin, çünkü doğan güneş elbet batacaktır ama batan güneş yeni umutlarla doğacaktır yarınki güneş sizin için.. Sevgi bestesinin notasını yüreğinizde hissedeceğiniz, ümitlerinizin dostluklarla pekişeceği, gülücüklerinizin hiç bitmeyeceği, sevgi dolu, şiirler tadında yeni bir haftaya sağlıkla, sevgiyle, sevdiklerinizle başlamanız dileğiyle günaydınınıza merhaba dostlarım…
Hayat renginizde siyahlar, griler hiç olmasın. Pembenin şeker tadı, mavinin sessiz dinginliği, yeşilin ruhumuzu okşayan yumuşaklığı hep sizlerle olsun. Hep mutlu kalın dostluğu dostluk gibi bilenler..
Sevgiyle kalın, kalbiyle dost diyenler…
Sevgiyle, sevdiklerinizle tüm kirlenmişliklerden uzak, mutlu gülen bir yüzle, sevin, sevilin, hayat sevince güzel… Atalarımızdan emanet aldığımız bu Vatanın sahipleri yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerdir…
Gönül soframdan gönül sofranıza muhabbet olsun bu güzel Çarşamba günü… Hoş kalın, hoşça kalın, sevgiyle hep dostça kalın, bir yerlerde bir gün görüşmek ümidiyle…
#öskurşun#