Görev bilinciyle hareket eden insanlar, genelde başarılı olur. Yalnız bilinçli de olsan, belirli bir kapasitesinin üzerine çıkamazsın. Hayvana bile kapasitesinin üzerinde, eşya yükleyemezsin. Yoksa zorlanır ve çöker. Belki de bir daha ayağa kalkamayacak duruma düşebilir.
Fakat hayvanın gücü, yükü kaldırmaya uygun olmadığını, görev bilincine sahip kişilerin, bilmesi gerekir.
İnsanın da bir işi başarabilme, kapasitesi vardır. Başarabilecek kişi, bilinçli olarak olayı, üslenecektir. Üslenebilme canlıların, dışında da geçerlidir. Taşıyıcı motor gücüne sahip bir vasıta olsa bile, istediğin kadar yükü koyamazsın. Çünkü vasıtanın da kapasitesi belirlidir.
Bir deponun da taşıma kapasitesi vardır. Bunu aşarsan karşına çeşitli engeller çıkacaktır. Görevi yerine getireceğim diye, her şeyi yapamazsın. Bundan dolayı kapasiteyi aşmamak gerekir. Bilinçli olmak burada devreye girecektir.
Bir eve, gereğinden fazla eşyanın doldurulması, mümkün değildir. İnsan evini eşyayla doldurursa, kişinin psikolojisinde doymak bilmeyen bir hırs yatmaktadır. İnsanın iç dünyasını esir alan daha çok olsun isteğine karşılık, evin de bir kapasitesi vardır.
Yaşantısını hırs üzerine kuranlar ve kapasitesinin üzerindeki bir işi başarmaya çalışanlar, bir yere kadar gelirler. Sonucunda, kudretli olduklarını sanırlar. Böyle insanlar ruhen güçsüzdürler. Halbuki toplumda sosyal konumunu, değerlendirebilen kişiler, uyum içerisinde yaşantısını sürdürürler. Görev bilinci gereği kapasitesinde hiçbir aksama olmaz.
Aksine kendini üstün gören, böylece yer edinmek isteyen, kişiler de çeşitli yönlerden, aksarlar. Bilinçli değilse, gündüz ve gece çalışsa bu tempoya ne kadar dayanabilir. Sonuçta başarılı olması söz konusu değildir.
Görev için, kabiliyetin yanında, çalışma şartlarını da hesaba katmazsan, işi başarmış olamasın. Çünkü, buraya kadar, diyecek bir beden ve ruh hali, karşına çıkacaktır.
Görev bilinci, aklını iyi kullanmayı gerektirir.
Hasan TANRIVERDİ