Bir rüya gibi, hayallerle baş başa kalmak.
Bir rüya gibi, duru suların yaşantısını, süsleyen öyküler. Kısa geçen ve bazen de unutulan, sarsılmamıza neden olan yaşanmışlık. Dalgalar arasında, serin rüzgârla beraber ve hayallerin sıcak sevgisini yansıtan parlak görüntülerin farkı.
Acı içinde, dalgalarla boğuşmaktan, son anda kurtulsak ve o korkuyla kendimize gelsek.
Çiçeklerle oluşan mutluluğun, yaşantıya aktarılmasını, dilemek. Hiç ayrılmadan birlikte olmak. Akar suyun kenarında ayakları suya uzatıp serinlemek.
Rüya gibi yaşantı hep serin ve renkli kalsa. Kır çiçekleri gibi açsa, solmasa ve yılın dört mevsiminde, sağlıklı bir hayat sürse. Sıkıntıların arkaya atıldığı, hoş görü ikliminde bir yaşam döngüsüne girsek. Sevgi bağımız sevinçlerle güçlense.
Rüya gibi dağ ve ovalarda Evliya Çelebi gibi gezer olsak. Çatlayan topraklara, yağmur rahmetiyle gelse. Toprak kendini bulup bitkilerin büyümesi ve yeşilliklerin artmasına neden olsa.
Bir rüya gibi yaşam gerçek olsa. Hayaller yaşanılır kabul edilse ve yalnız sevmek için yaşansa. Kendine ait dünyanda, gönlünce yaşasan. Yeni rüyalara dalıp kendini unutsan.
Bir rüya gibi hayallerde kalıp patikada yürüsen. Yol gösteren olmasa tepelere yönelsen ve yeşillikler arsında kaybolsan. Göz alıcı güllerle sarılı, evin sedirinden vadileri seyre dalsak.
Sebzeleri ayıklasak ve çamur içinde kalsak, musluk imdadımıza yetişse, sezgimize de güller, yol gösterse. Bağ evinde rüya gibi, geçen yaşantımızda, geçmişi sorgulamadan önümüze bakabilsek. Yaşantımız süresince, sevgi bağı dertlerimize çare olsa.
Kulağımı dört açsam, yalnız senin sesini duysam. Umutta olsa, bir sezgiyle yeni dünyalar kursak.
Şairin şiirindeki gibi, zamanı düşünmeden, çiçekler arasında yaşayıp anılarda kalabilsen. Ufukta sevgi yumağına dolansan, hayallerin gerçek olup dertlerinden sıyrılsan.
Yaşamın çıkmazlarına takılmasak, zorlukları aşmasını bilsek ve bir disiplin gereği zamanı değerlendirsek. Rüya gibi büyülü bir dünyanın, esintisini masalmış gibi kabul edip ve ince uzun bir yolda uçabilsek.
Çeşme başında soluklanıp kanasıya su içsek. Suyun sesini ve esintisini arkamıza alsak ve çağlayıp deryaya insek.
Çağları sevgiyle geçsek ve güzele varsak. Fırtınadan önce eve ulaşsak. Sessizce bir şarkı tuttursak. Şairinden, şiir ve bozlak dinlesek. Dinlerken de gülümseyebilsek.
Rüyada olsa, yaşantının, girift noktalarına takılmasak.
Hasan TANRIVERDİ