Dünyada elektronik cihaz kullanımı baş döndürücü hızla artıyor. Bu cihazlar için de binlerce tonluk değerli maden kullanılıyor. Altın, gümüş, bakır, lityum, nikel ilk beşte sayılabilecek değerli madenler. Bu değerli madenleri içinde barındıran cihazları ise bazen modası geçti diye, bazen de bozuldu diye çöpe atıyoruz. Hâlbuki şarj kablosundan saç kurutma makinesine, uzatma kablosundan telefona, hoparlörden USB’lere kadar aklınıza gelebilecek her elektronik cihazla birlikte bu madenler ya çöpe gidiyor, ya da evlerde biriktikçe birikiyor. Sadece bizde değil, bütün dünyada elektronik atık toplama konusunda sıkıntı var. Bu atıkları sanayi de geri dönüşümde kullanmamız gerek mez mi?
Yapılan hesaplamalar, dünyadaki elektronik atıkların ham madde değerinin 55 milyar avroyu bulduğunu gösteriyor. Türkiye’de ise 700 milyon avroya ancak ulaşıldı. Ülkemizde ayrıca her yıl yaklaşık 700 bin ton elektronik atık oluşurken, bunun sadece yüzde 5’i geri dönüşebiliyor. Dünyada elektronik atıkların geri dönüşüm oranı ise yüzde 15’e yaklaşmış durumda. Bir başka deyişle, bütün dünya, içinde milyarlarca avro değerinde maden bulunan elektronik atıkları çöpe atıyor ama Türkiye olarak biz yüzde 95’ini çöpe atıyoruz.
Telefondan şarj kablosuna kadar milyonlarca ton atık içinde binlerce kilo değerli maden var. Bunun 400 kilosu da altın. Yıllık elektronik atık değeri dünyada 55 milyar avro, Türkiye’de ise henüz 700 milyon avro civarında…
Elektronik atıkların içerisindeki nadir dünya elementleri, uzay ve havacılık sektöründe, elektronik cihazlarda, telekomünikasyon cihazlarında bolca kullanılan değerli madenler. Bunların ülkemiz için stratejik önemi de var. Özellikle içerisinde kart olan bilişim ekipmanlarının toplanması ve geri dönüştürülmesi noktasında yeterli bilince ulaşırsak bu ekonomik değer ülkemizde kalır.
Çöpe atılan elektronik atıklar aslında çok büyük ekonomik değer içeriyor.
Dünyada elektronik atıkların içinde bulunan altın miktarı 400 tonu buluyor. Bu rakam ise yine yıllık olarak madenlerde üretilen altın miktarının yüzde birine karşılık geliyor.
Dünyada yüzde 15’lik elektronik atık dönüştürülürken, Türkiye’de bu oran yüzde 5 seviyesinde oluyor.
Geri dönüşüme gönderilen bu elektronik atıklar tesislerde ürünlerin türüne göre ayrıştırılıyor, çevreye tehlikeli gazlar madenler salınmadan, her maddenin kendi değerine göre işleme tabi tutuluyor. Telefon, bilgisayar gibi ürünlerde de bilgilerin bir araya gelmesini imkânsız kılıncaya kadar parçalanıp, böylece bilgilerin de güvenliğinin yetkili merkezlerde kontrolü sağlanmış oluyor. Bu sebeple elektronik atıklar çöpe değil bilinçli şekilde geri dönüşüne teslim edilmelidir deniliyor.
Elektronik atıklar özelinde, elektronik kartlar ne kadar akıllanırsa o kadar yoğun şekilde altın, gümüş, paladyum gibi son derece kıymetli ekonomik malzemeler barındırıyor. Onları geri dönüşüme kazandırarak ülke ekonomisine de kazandırmış oluyoruz. Geri dönüştürmezsek toprağa gömüyoruz maalesef…
Uzmanlar, ham madde elde etmek için madencilik yapmakla elektronik atıkları değerlendirme arasındaki farkı gözler önüne seriyor. Madencilik yapmak bazen 100, bazen 200 kat fazla emek gerektiriyor. Bu da zaman ve ekonomik kayıp anlamına geliyor.1 kg demir elde etmek için 2 kg atık demir gerekli. Hâlbuki madencilikte 200 kg malzeme gerekiyor. 1. kg bakır elde etmek için 13 kg atık yetiyor ama maden olarak bulup demir elde etmek için 200 kg malzemeye ihtiyaç var. 1 kg altında ise fark daha büyük. 1 kg altın için 100 bin kilogram elektronik atık yetiyor. Hâlbuki toprağın altından çıkan altın madeninden kullanıma uygun altın elde etmek için 240 milyon kg malzeme gerekiyor. Yani maden çıkarmak 240 kat daha pahalı gözüküyor.
Sözün özü şu: Bütün atıkların çöpe atılması yetine geri dönüşümde değerlendirilmesi hem sağlığımız açısından hem de ekonomik değer açısından çok önemli. Bugün tüm ülkeler ekonomik sıkıntılar yaşıyor. Bir çok konuda tasarrufa gitmek zorunda kalıyor; ülkemiz de öyle: O halde atıkları da değerlendirmek önem arz ediyor. Bırakın demiri- kömürü ekmeği aşı bile çöpe atıyoruz. Bu milli servetin yok edilmesi değil midir? Milyonlarca insanın açlık kriziyle boğuştuğu dönemde bu israf bizden huzuru ilahide davacı olacaktır dersek yanlış ifade etmiş olmayız. Hem sağlığımız, hem çevremiz hem de ekonomimiz için bütün atıkların geri dönüşümde değerlendirilmesine katkıda bulunalım, nimete de nankörlük etmiş olmayalım ne dersiniz?…