Rebiülevvel ayı Müslümanlar için önemli bir gelişmenin yaşandığı aydır. Peygamber Efendimizin doğumu bu ayda gerçekleşmiştir. Rebiülevvel ayının 12. gecesinde Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) dünyaya teşrif buyurmuşlardır. Rebiülevvel ayı aynı zamanda hicri takvimin üçüncü ayıdır.
Hz. Muhammed (s.a.v.) Milâddan sonra 571 yılı, Fil Yılı’nda, (12 Rebiülevvel 20 Nisan pazartesi gecesi sabaha karşı), Mekke’nin doğusunda bulunan “Hâşimoğulları Mahallesi”nde, babasından kendisine mirâs kalan evde doğmuştur.
Peygamber Efendimizin doğduğu gün olan Rebiülevvel ayının 12’inci günü bu sene 26 Eylül 2023 Salı gününe denk geliyor. Rebiülevvel ayında kutlanan Mevlid Kandili, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in doğduğu ay ve gün olarak kabul ediliyor.
Evvelâ Allâh Teâlâ, daha önceki peygamberlerden, Resûlullâh’a (s.a.s.) îmân edip yardımcı olmaları husûsunda ahd ve mîsâk almıştır. Bu O’nun zuhûrunun en büyük müjdelerinden biridir. Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:
“Hani bir vakit Allâh Teâlâ peygamberlerden ahit almıştı: «–“And olsun ki size kitap ve hikmet verdim; sizde olanı tasdîk eden bir peygamber gelecek, O’na mutlakâ inanacaksınız ve O’na mutlakâ yardım edeceksiniz, ikrâr edip bu ahdi kabûl ettiniz mi?» demişti. «–İkrâr ettik» demişlerdi de: «–Şâhit olun, Ben de sizinle berâber şahitlerdenim.» demişti.” (Âl-i İmrân, 81)
Peygamber efendimiz Rebiülevvel ayı içerisinde Mekke’de dünyaya geldi. Bu ayın 12. gecesinde efendimiz dünyayı şereflendirdi. Dünyanın en önemli hadisesinin yaşandığı bu ay efendimizin dünyaya gelmesi açısından önem arzetmektedir. Efendimiz dünyaya gelmeden önceki bütün kutsal kitaplarda Hz. Muhammed’in dünyaya geleceği bildirilmiş ve ahd alınmıştır.
Efendimiz dünyaya gelmeden önce insanlık ahlaken kötü bir durumda idi. Heryerde ahlaksızlık çoğalmış ve kötülükler artmıştı. Peygamber efendimizin dünyaya gelişi bunların sonu oldu. Hz. Muhammed’in doğmasıyla batıl duygular zail oldu, hak ve hakikat kaim oldu.
Annesi Hz. Âmine, Varlık Nûru’na hâmile olduğunun ilk günlerinde bir rüyâ gördü. Rüyâda kendisine:
“Ey Âmine! Sen bu ümmetin efendisine hâmilesin! Dünyâyı şereflendirdiği zaman: «Her hasetçinin şerrinden O’nu tek olan Allâh’a havâle ederim!» diye duâ et ve O’na «Muhammed» ismini ver!” diye seslenildiğini işitti.
Bunun içindir ki, Allâh Resûlü (s.a.s.) şöyle buyurmuşlardır:
“Ben, ceddim İbrâhîm’in duâsı, kardeşim Îsâ’nın müjdesi ve annemin rüyâsıyım.” Bununla birlikte Allâh Resûlü’nün (s.a.s.) isim ve sıfatları, Tevrât ve İncîl’de yazılı olup yahûdî ve hristiyan âlimleri bu hususta tam bir bilgiye sâhiplerdi.
Nitekim bunların insaf ehli olanları hakkında Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyrulur:”Onlar ki, yanlarındaki Tevrât ve İncîl’de (isim ve sıfatlarını) yazılı buldukları O Rasûl’e, O ümmî peygambere tâbî olurlar…” (el-A’râf, 157) Hattâ ehl-i kitâp âlimleri, Peygamber Efendimiz’i, öz evlâtlarını tanıdıkları gibi tanırlardı:
Peygamber efendimizin doğumunu konu eden ve Ünlü Türk alim Süleyman Çelebi tarafından kaleme alınan “Vesîletü’n Necât” (Kurtuluş Vesilesi) eserinde peygamber efendimiz ile ilgili “Semavat ve zemin O’nun doğuşu ile nura gark olmuştur.” Hakikatı arayan insanlar peygamber efendimizin sancağı altında yürümüş ve halen de yürümeye devam etmektedir. Kıyamete kadar da yürümeye devam edecektir. Rebiülevvel ayının fazileti bu ay içerisinde efendimizin dünyaya gelmiş olmasıdır. Mevlid Kandilinizi Tebrik eder cümlenize iki Cihan saadeti dileriz. Kandiliniz Mübarek Olsun!…