Son günlerde silahla yaralama veya öldürme haberleri ile toplum olarak sarsılmaktayız. Hiçbir sebep bir insanı öldürmek veya yaralamak için bahane olamaz.
İnsan olarak bizlere Yüce Yaradan tarafından bazı duygular verilmiştir. Bu duygular sinirlenme, tepki verme, sevinme, üzülme, ağlama vb. gibi duygulardır. Biz özellikle sinirlenme ve tepki gösterme duygumuzu bazen cömertçe kullanmaktayız. Bu tepki verme duygusu yanlış yapılan işlere ölçülü bir şekilde protesto etmek, görüşünü bir başkasına zarar vermeden açıklayabilmek vb. gibi kendi fikrimizi paylaşmak ve düzeltilmesi yolunda gayret etmek için verilmiştir.
İnsan olarak bazı hoşumuza gitmeyen, kendimizce benimsemediğimiz olaylara tepki gösterebiliyoruz. Ama bu tepkinin dozunu kaçırınca istenmeyen olaylar ve sonunda pişman olacağımız olaylar meydana gelmektedir. Sıkça görsel ve yazılı basında şahit olduğumuz trafikte yol tartışması sonucu bir insanın silahını çekerek bir başka insanı vurup öldürmesi gibi. Ya da başka bir kavga sonucu silahla öldürülen insanlara veya silahla kadın cinayetlerine şahit olmaktayız.
Önceden bir kan düşmanlığı olmayan, bir tanışmışlığı olmayan insanlar bir tartışmadan dolayı bir insanı öldürebilmektedir.
Ülkemizde hızla kişi bazında silahlanma vardır. Kimlerin silah alacağı, nasıl bir silah alabileceği Yasalarınızca düzenlenmiştir. Ama şimdi internet üzerinden bile silah satıldığı haberlerine şahit oluyoruz. İnsanlar bir başkasıyla tartışınca ve bu kavgaya dönüşmüşse o sırada üzerinde karşıya zarar verecek bir şey varsa sinirle kullanmaktadır. Eğer o sırada üzerinde bıçak ve silah olmazsa o ölüm orada olmayacak, belki kavga ve ağız dalaşıyla iş sonlanacaktır.
Başlıkta da belirttiğim gibi silahlanmada özentinin çok büyük önemi vardır. Düğünlerde silah atmak, belinde silahla başkalarına tabiri caiz ise hava atmak bir özenti olarak içimize yerleşmiştir. Akşama kadar internette, televizyonlarda silahlı filmler boy göstermektedir. Mafya filmleri adeta revaçta olup çok talep görmektedir. Sürekli aynı şeyi izle izle bilinçaltımız böylelikle kirlenmektedir. Adeta insanlar silah atmayı bir film sahnesine benzetmekte ve kolayca karşısındaki insana silahını yöneltmektedir. Bunun sonuçları da bellidir. Yetim kalan çocuklar, ağlayan analar ve ağlayan kardeşler. Birisi ölüme öbürü hapishaneye sonuçları hiç te iyi olmayan durumlar yaşanmaktadır. Hapse giren insanda ilk gittiği gün hemen pişman olmaktadır. Ama iş çoktan geçmiş ve suç işlenmiş olmaktadır.
Peki, bunları önlemenin çaresi nedir, çare şahsi silahlanmanın bir an önce önüne geçmektir. Yasaların daha da sıkı uygulanarak izinsiz silahlananlar cezalandırılmalıdır. Daha sıkı denetimler getirerek silahlanmanın önüne acil geçilmelidir. Yoksa yakın bir zamanda belki de insanımız çarşıda pazarda rahat gezemeyecek, hep bir korku içinde yaşayacaktır. Unutmayalım insan hayatı, yaşamak, mutlu yaşamak hem aile olarak, hem toplum hem de Ülke olarak çok önemlidir. Eğer Ülke insanlarımız mutlu yaşatmak ve sağlam, başarılı toplumlar hedefliyorsak, insanımızın hoşuna gitmeyen olayları, hoşuna gitmeyen durumları ortadan kaldırmak ta görevimizdir. Evet, son zamanlarda klişe bir söz var, bende onunla bitireyim, insanlık nereye…