Bir Afrika atasözü der ki: “Her sabah bir ceylan uyanır, Afrika’da, Kafasında bir tek düşünce vardır. En hızlı koşan aslandan daha hızlı koşabilmek, Yoksa aslana yem olur…” Zihnimde Afrika budur. Haluk İlhan, yıllardır iş için gidip geldiği Fildişi sahillerini mesken tuttu. Afrika çağırdı ama öyle yürekten çağırdı ki; Haluk dönmedi, dönemedi. Sosyal ağlardan dostlarına ulaşıyor. Bizler, Afrika’nın o sarı sıcağında, dans eden çocukların içinde buluyoruz kendimizi. Afrika’da olsa da yüreği ülkemizde olan, iş insanı Haluk İlhan neden dönmedi, dönemedi merak ettim.
Hayat oralarda nasıl akıyor? Haluk ile kilometreler ötesinden Afrika’ya dair bir söyleşi gerçekleştirdik.
Afrika’da gün nasıl başlıyor? Atasözünde olduğu gibi her sabah bir ceylan mı uyanır?
–Öncelikle son 20 senedir Afrika’nın 20 den fazla ülkesine gerek iş gerek turistik seyahatler yaptım. Kuzey’inden güneyine, doğusundan batısına. Ancak son 16 aydır Kotdivuar’da ( Eski adı Fildişi Sahilleri ) yaşıyorum. Seyahat ederken, gidip gelirken Afrika’yı tanımakla, yaşamak arasında ciddi bir fark var. İş için geldiğinde, en güzel ve güvenli otellerde kalıyorsun. En güzel lokantalara gidiyorsun veya davet ediliyorsun. Şehri, insanları tanımak için çok zamanın olmuyor. Ama burada yaşayınca,
Her şey çok farklı.
Abidjan güne çok erken uyanıyor, saat sabah 5 gibi insanlar sokaklarda. Birçoğu sokak, cadde, anayol kenarlarına pazarını kuruyor. Yerli halk genelde biraz Abidjan merkez dışında oturuyor. Dolayısıyla işe gitmek için erken yollara düşüyorlar. Çünkü oldukça yoğun trafik oluyor.
Abidjan’’da şehir içi ulaşımda minibüsler, dolmuş taksiler ve Belediye otobüsleri var. Kişisel araç da oldukça fazla ama genelde halk ulaşım araçlarını kullanıyor.
Genelde sabah çıkın sokağa, herkes birbirine ‘günaydın’ der, tanıyıp tanımamak önemli değildir. Minibüse binen her yolcu, bindikten sonra mutlaka içerideki insanlara bir ‘günaydın’ der ve karşılığını alır. Burada özellikle tanımadığınız kişilere günaydın demek garip kaçmaz, hatta ellerini birleştirip kalplerine götürürler size yanıt verirken.
Çocuklar ve Yetişkinler neden bu kadar mutlu? Tılsım nedir?Mutluluk tablosunda yer alan insanlara göre zenginlik nedir?
-Bu bence gerçekten incelenmesi gereken bir konu. Olanakları kısıtlı, bir Avrupa ülkesindeki refahı yaşamıyorlar ama inanılmaz bir mutlulukları var. Sokaklarda oynayan çocuklar, çalışanlar, özellikle kadınlar o kadar güler yüzlüler ki insan şaşırmadan edemiyor. Ben bunu biraz Afrika insanın geçmişine ve kişiliklerine bağlıyorum. Öyle çok baskı altında kalmış ve sömürülmüşler ki, şu anda yaşadıkları özgürlüğün değerini biliyorlar. Kotdivuar’ın her yeri böyle mi bilemiyorum. Ama ben 12 şehrinde bizzat bulunan birisi olarak, her yerde aynı diyebilirim. Belki tropikal iklimin getirdiği yeşillik ve güneş de etkilidir. Ancak gerçekten mutlular ve bu mutluluk ülkeye yayılmış durumda.
Onlara göre zenginlik nedir gibi bir soruya nasıl yanıt verebilirim bilmiyorum ama şu bir gerçek ki, birbirlerinin hayatına karışmadan yaşıyorlar. Din, dil, ırk, kadın, erkek, çocuk. Kimse kimseye karışmıyor. 16 aydır buradayım, sokakta kavga eden, yumruklaşan insan görmedim. En fazla birbirlerine bağırıyorlar ama sonra bir şekilde tatlıya bağlanıyor iş. Bence, zenginlikleri kişilere gösterdikleri saygı ve sevgi.
Hak, hukuk gözetilerek, her şey yerli yerinde adalet işliyor mu?
– Burası bir hukuk devleti, bunu kesinlikle söyleyebilirim. Sayın Büyükelçimizle bir toplantıda kendisi söyle demişti; Burası bir hukuk devleti, biraz ağır işler ama mutlaka doğru işler. Bunu gerçekten yaşıyorsunuz. Devlete olan borçlarınızı zamanında öderseniz, vergilerinizi zamanında öderseniz, burada başınız devletle derde girmez.
Doğa ile bağlantıları nasıl? Doğada tahribat ne ölçüde?
-Doğa burada her şey. Biliyorsun Dünya kakao’sunun neredeyse %50 si buradan gidiyor. Yemyeşil bir ülke. Çorak arazi göremezsiniz. Bunun yanında şehrin içinde ve dışında onlarca park var. Şehrin içi ağaçlar ile dolu. İki tane çok büyük Botanik Parkları var. Keza, okyanus kenarlarındaki yeşilliği koruyorlar. Abidjan’dan Bassam’a 16 km’lik bir yol var. Eskiden sağlı sollu gecekondu olan bu bölgedeki tüm gecekonduları yıkmışlar, tamamen yeşillik yapmışlar. Hafta sonları o parkalar insan dolup taşıyor, hem de sabahın en erken saatlerinde başlıyor dolmaya. Koşanlar, dans edenler, antrenman yapanlar, maç yapanlar, sevgililer. Ve bu bölgede hemen hemen hiç sosyal tesis yok, bina yok. Yapmamışlar, gerek duymamışlar.
Bölgede eğitim süreci nasıl işliyor? Anneler babalar gelecek kaygısı taşıyor mu?
-Eğitime çok önem veriyorlar. Şunu anımsatmak isterim ki, burada nüfus çok genç, 0-25 yaş arası toplam nüfusun neredeyse % 60 ı. Burada da okullar da anaokulu var. Sonra İlk ve Ortaokul en son Kolej. Ayrıca bir üniversite sınavı yok. Okul derecesine göre üniversiteye gidiliyor. Çok büyük ve kalabalık üniversiteleri var. Özel okullar ve üniversiteler de var. Okuma yazma oranı oldukça yüksek. Ancak bu kadar mezuna verilecek iş maalesef kısıtlı. O yüzden birçok üniversite mezunu, daha farklı işlerde çalışıyor. Ama o kişiler ekmek kavgası derdinde oldukları için çok önemsemiyorlar. Mesela benim evime temizliğe gelen genç bir kız, sosyoloji mezunu ama iş bulamamış. Çalışmak da zorunda ve bu işi yaparken de hiç gocunmuyor.
Okullarda kantin bulunuyor mu? Yiyecek olarak en çok ne tüketiliyor? Enflasyon kendi başına bir canavar mı?
-Burada yiyecek konusu biraz hassas. Onların kendine özgü yiyecekleri var. Burası bir et tüketen ülke değil, daha çok deniz ürünleri, tavuk, sebze ve tabii patates ve muz. Bunları tüketiyorlar. Okullarda bildiğim kadarıyla kantin tarzı şeyler yok. Denetim Devlet tarafından yapılıyor, hatta bütün ürünler için minimum maksimum fiyatlar var. Bunların dışında satan olursa bize haber verin diyor devlet. Burada enflasyon % . O yüzden fiyatlar çok artmıyor ve denetim altında tutuluyor.
Tryphene’yi fotoğraflardan tanıyoruz. Aurası çok yüksek bir çocuk. Minik Tryphene kimdir? Sevimli çocuğun okul günlüğünü merak ediyoruz.
-Bildiğin gibi bizde şoförlük yapan Djedje’nin kızı. Onu ilk gördüğümde o kadar çok sevdim ki, Djedje’ye eğer dedim bir gün buralarda şirket kuracak olursam, onun adına kuracağım bu şirketi. Bu yaklaşık bir yıl önceydi. Bu bir yıl boyunca Tryphene ile hep birlikte olduk. Geldi, gitti, beraber yemek yedik. Ve ben kendi şirketimi kurmaya karar verdiğimde adı da Tryphene Trading & Consulting oldu. Hayalim, bu şirketin başında Tryphene’i görebilmek. Tryphene şimdi 5 yaşında ama öyle okumaya ve öğrenmeye meraklı ki, Eminim birkaç sene sonra Tryphene bu şirkette ufak ufak çalışmaya başlayacak.
Tryphene öğrenmeye çok meraklı bir çocuk. O merakını gördükten sonra ona bir tablet aldım. Çok kısa zamanda tableti öyle güzel kullanmaya başladı ki. Babası bile bu azmine şaşırıyor. Yüzmeyi çok seviyor. Arada havuza gidiyoruz beraber, kollukla yüzmeyi reddediyor. Okulu evine çok yakın ama burada da genelde anne ve babalar veya bakıcılar özellikle anaokuluna giden çocukları getirip alıyorlar. Okullarını da Tryphene’nin sınıfını da ziyaret ettim. Sıra tarzı şeyler yok, yerde oturup eğitim görüyorlar, yerler halı. Okumaya, öğrenmeye çok meraklı olduğu için de hızlı öğreniyor.
Sağlık sektörü ne durumda? Özel hastane ve Özel okul yoğunluğu ülkeyi sarıp sarmalamış mı?
-Sağlık sektörü ne kadar gelişmiş dersen, bunu kendi gözlerimle çok görmedim. Ancak hem Üniversite hastaneler hem devlet hastaneleri ve özel hastane ve poliklinikler var. Ben sadece bir kez diş çektirdim. Çok temiz ve son teknolojik aletler ile dolu bir poliklinikte çektirdim. Beklemediğim kadar başarılıydı ve pahalıydı. Hani genel hastalıklar için son derece yeterli ama çok özel durumlarda yeterli mi onu tam bilemiyorum. Ancak gözlemlerim ve duyduklarım sağlık açısından çok bir problem olmadığı. Burada en çok karşılaşılan hastalık SITMA – Malarya. Ama onun da artık ilaçları var. Grip gibi olmuş artık. İlacını alıyorsun eczaneden, 3 günde geçiyor.
Siyasi tartışmalar ekranlara yansıyor mu? Basında ne kadar yeri var?
-Burada bu tarz şeyleri bilmiyorum, görmedim, duymadım. Mutlaka siyaset konuşuluyordur. Mutlaka muhalefet, iktidar söylemleri vardır ama ben halkın arasında siyaset konuşuluyor mu açıkçası bilemiyorum. Ama zannetmiyorum diyebilirim, çünkü burada kavga edilecek bir durum pek yok. Fransızca bilmediğim için bu konuya çok doğru bir yanıt veremiyorum.
Abidjan’da Tv program türleri ve program izleme oranı nedir?
-Burada da TV çok seviliyor, en çok maç seyrediliyor tabii. Ben nereye gitsem lokanta, bar maç var. Futbolu çok seviyorlar. Türk dizilerinin verildiği bir kanal var Canal+ da. O da çok seyrediliyor. Ancak akşam sokaktalar genellikle, oturup bira içmeyi, sohbet etmeyi seviyorlar. Evlere kapanıp TV seyreden kişi çok fazla değildir diye düşünüyorum. Burada Canal+ çok yoğun tabii. Bütün evlerde olmasa bile, çoğunda Canal+ var.
Bütün dünyayı saran, sosyal bağlantıları güçlendiren, sosyal medya katılımı yaygın mı?
-Sosyal medya burada da çok yaygın. Öncelikle alt yapısı çok kuvvetli, 4,5G kullanılıyor ve burada internetin çekmediği yer neredeyse yok gibi. Burada Facebook ve Tik Tok çok kullanılıyor. Twitter ve Instagram onlara göre biraz daha az. LinkedIN ise Afrika insanlarının en çok kullandığı profesyonel ağ diyebilirim. Ama hani hangisi birinci dersen, Tik Tok açık ara öndedir diye düşünüyorum Abidjan’da.
Evliliğin önemi nedir? Düğün gelenekleri hangi çerçevede gerçekleştiriliyor?
-Burada kimse kimseye karışmadığı için evlilikler de çok bağlayıcı değil. Evli olmadan çocuk sahibi olanlar çok. Burada evlilik mutlaka önemli ama hani bizdeki gibi şart değil. Beraber de yaşayanlar var, ayrı evlerde yaşayanlar da var. Evlilik törenleri ise bambaşka bir dünya. Birkaç düğüne denk geldim de gerçekten çok eğlenceli. Öncelikle kadınlar muhteşem şık ve rengârenkler. Sonra tabi ki müzik ve dans. Tören bittikten sonra eğlence kısmı geldi mi, hepsi pistte. Erkeği, kadını, çocuğu. İzlemesi bile heyecan verici.
***
Sevgili Haluk; kış mevsimi olmayan; aralık ocak ayında bile en düşük 19 santigrat derece olan uzak bir coğrafyadan yaşam kesitleri ile buluşturdun. Hem mutlu, hem gelişmiş ülke. Şansın bol, ufkun geniş, sağlığın Afrika bolluğunu olsun.
Duyguların renkli olduğu tropik Afrika topraklarının bir Haluk İlhan’ı var. Ne mutlu onlara.
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.