Yolumun Gerze’ye düştüğü bir gün şehri geziyordum. Tesadüf ya o gün de şehrin pazarıymış. Şu an hangi gün olduğunu hatırlamıyorum.
Aylardan eylüldü. Çok sıcaktı. Sokakları arşınlarken köylü kadınlar önlerinde getirdikleri şeyleri satıyorlardı. Zaten nerede olursa olsun bu “Pazar kurulan günler” hep dikkatimi çekerdi. Ben bir köy çocuğu olduğum için “Pazar” denilen o günün nasıl bir gün olduğunu bilmiyordum.
Mevsimden dolayı satılan malların en gözdesi incirdi. Diğerleri her mevsim olan ihtiyaç malzemeleriydi. Kadınlar ve erkekler yan yana bitişik nizam oturmuşlar, akşamın olmasını bekliyorlardı. Tabii onlardan sadece alış-veriş yapmak değil sohbet etmek de keyifli oluyordu. Şairin “Bir dokun bin ah işit kâse-i fağfurdan” dediği gibi içindekileri samimi olarak döküyorlardı.
Erkekler ise sattıkları malın hususiyetlerini öyle güzel anlatıyorlar ki kadınlar gibi mütevazı bir halleri yoktu. Satılan neyse ona ait ilmi ve efsanevi şeyleri sayıp dökerlerdi. Yine de bir Anadolu insanı samimiyeti vardı üzerlerinde. Saygılı ve mütevekkil.
Pazar yerinden çıkıp şehri dolaşırken karşıma simsiyah bir horoz heykeli çıkmaz mı? İçimden “O da ne?” dedim. Bu ülkede horoz heykeli yapsa yapsa Denizli yapar diye düşündüm. Horozlarıyla meşhur bil ilimizdi Denizli. Üstelik onun da denizi yoktu. Tuhaf bir durum işte.
Sonra işin aslını araştırmak istedim. Gerze Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Safter Soydan arkadaşımdı. Hemen onun yanına gittim. Mutlaka bilgisi olmalıydı. En azından bana teferruatlı bir bilgiyi nereden alacağımı söylerdi.
Okula varıp hoş-beşten sonra bu siyah horoz heykelinin ne anlama geldiğini sordum. Meğer 2017 Şubat ayında “Sakin Şehir” Unvanı almış Gerze’nin kültürel ve mahalli özelliklerinden biri de o horoz-Tavuk türüymüş. Zaten Gerze Kaymakamlık sitesinde bu tür için; “Düz siyah renkli ibikleri çatallı ve boynuz gibidir. Gagası, incik oynak deri ve pulları siyah, beden derisi kulak lobları, yumurtasının kabuğu beyazdır. Her doğan günü müjdeleyen bir de horozları vardır Gerze’nin sabahın sessizliğinden yankılanarak uyandıran o güzel sesinde mutluluk dilekleri vardır herkes için. Sadece görevi yeni doğan güneşi müjdelemek değildir. Gelen konukları da ilk karşılayan odur.” ifadeleri kullanılmıştır.
Daha sonra anladım ki bu heykel buraya haklı olarak yapılmıştır. Bu arada Hacıkadı horozu ve tavuğu için uzun teknik bilgiler sıkıcı olacağından meraklı olanlar Gerze Kaymakamlık Sitesinden faydalanabilir.
Gerze’de biraz daha incelemelerde bulunarak şehri terk ettim. Aklımda hala o siyah horoz heykeli var. Madem aklımda ben de yazarak başkalarına da duyurayım istedim.
Bu arada Gerze mutlaka görülmesi gereken yurt köşelerinden biri. Yolu yakınlarından geçenlerin vakit ayırıp şehre kısa bir süreliğine uğraması tavsiye edilir.