Baykal’a ait olduğu iddia edilen kasetle başlayan süreçte piyango Kemal Kılıçdaroğlu’na çıktı.Bu kısa süreçte kendisi ile yakından tanıştığımız adaşımız CHP’ye genel başkan oldu olmasına fakat lider olup olamayacağını zaman gösterecek.
Bu süreçte ortaya çıkan tablo değişmezse CHP’de genel başkanlığı Kemal Kılıçdaroğlu, liderliği ise Önder Sav yürütecek. Genel kurulda konuşan tüm CHP’lerin ilk olarak Önder Sav’a saygı sunmaları bunun en önemli işaretlerindendi.
Bu sürece dâhil olan Rahşan Ecevit’in bundan sonra CHP’yi bölmeden yakasını rahat bırakır mı? Bekleyip göreceğiz.
Ancak gelinen durum, Ergenekon sürecinden rahatsız olan çevreler ile bazı iç ve dış mihrakların CHP’yi yeniden dizayn etmesi gibi gözüküyor.
Şayet böyle değil de bir Önder Sav operasyonundan söz ediyorsak CHP’yi yeni sezaryenler beklenmeli.
Yok, bu bir CHP dışı operasyon ise Kılıçdaroğlu’nun kendinden beklenen bu talebi karşılayıp karşılayamayacağını zaman gösterecek. Ancak ilk izlenim Başbakan Erdoğan’ı zorlayacak bir intiba vermekten çok uzak.
60 yıldır tek başına iktidara gelememiş, hatta iktidara gelme hayallerini bile yitirmiş bir sol(!) için Kılıçdaroğlu elbette önemli bir heyecan oluşturdu. Yapayda olsa bir rüzgar yakalandı fakat önemli olan o rüzgarı sürdürebilmek.
Fakat ‘havuzlu villa muhabbeti’ ile başlayan bir iktidar yarışı Kılıçdaroğlu’na ekmek getirecek bir söylem değil. Bu güne kadar büyük iddialarla ortaya attığı dosyaların hiçbirinin yargısal bir süreç getirmemesi inandırıcılıktan oldukça uzaklaşmasını sağlayacak. Ayrıca bundan sonra bu tür bir dosya açılımı yapması da mümkün gözükmüyor.
Gürsel Tekin’in ‘birçok arkadaş birlikte hazırladı fakat gece operesyona uğramış’ dediği bu konuşma neredeyse hemen hiçbir somut vaat içermiyor.
“Siyasi partiler yasasına getirmişsin yüzde 10 barajı” diye Ak Parti iktidarını eleştirerek yaptığı gaf, siyasi tarih bilgisinin zayıflığına işaret etmesi bakımında çok tartışılacaktır.
İktisat ve ekonomi bilgisi olmadığını iddia ettiği Başbakan’a karşı kullandığı “Recep Bey” söylemi, yeni bir sayfa açmaya matuftu. Ancak Erdoğan ve Tayyip bey söyleminin önüne geçmesini yetecek bir hitap olmaktan da çok çok uzak.
Baykal gibi bir “kurdu” yiyen CHP’yi yönetmek, kolay olmayacak. Kim kime inderegandilik yapacak göreceğiz. Fakat bu popülist konuşma ile CHP’nin sandıkta indiregandilik yapması zor. Bu popülist konuşmanın içini doldurmak sanıldığı kadar kolay değil. Kürsüde çizilen ‘silik’ portre bunun işaretleriyle doluydu.
Konuşma sonunda giydirilen ‘kasket’, bazı CHP’liler mutlu etmiş olabilir. Bu Rahşan’ın DSP’den oy devşirme projesi olduğu çok açık. Ama o kasket yakın tarihte çektirdiği yaralar, henüz kabuk bağlamış değil.
Bu gelişmelerden hareketle CHP’de genel başkan değişikliğinden kısa vadede dört sonuç ortaya çıkaracağı söylenebilir:
Bir: CHP’deki makyaj’dan en çok SP, DSP ve MHP’nin zarar görür. DSP kapanmakla yüz yüze kalabilir. MHP’yi yeniden baraj korkusu sarabilir. Numan Kurtulmuş’la yeni bir sürece giren Saadet Partisi ile MHP seçmeni, ‘CHP geliyor’ söylemi ile etkilenerek seçmenin yeniden Ak Parti’ye yönelmesine neden olabilir. ‘CHP geliyor’ söylemi bile sandık kamplaşması yetecektir.
İki: İktidar rehavetine kapılmış olan ve tek kişi üzerinden politika üreten Ak Parti’nin silkelenmesine neden olacağı da kesin. Milletvekillerinde ve belediye başkanlarında keyfiyet yani kalite arayışına başlayabilir.
Üç: Baykal’ı iktidarın önünde engel olarak gören ve bu yüzden CHP’den uzak duran küskünlerin önemli bir kısmının CHP’de toplanmasına neden oldu bile.. Ama bu iktidar getirecek bir oranda olmayacak, olsa olsa 3-4 puanlık bir sinerji oluşturabilir. Bu sinerjinin yakın bir zaman da yeni kavgaların da habercisi olacağı unutulmamalı. Daha şimdiden CHP’yi kavgalı yeni kurultaylar bekliyor.
Yakın siyasi tarih bunun ipuçları ile dolu.
Dört: Başbakan’ın son seçimlerdeki diğer liderle yaptığı savaş, çokça eleştirilmişti. Bu kez aynı hataya düşmeyerek hem yaptıklarını anlatamasına hem de yapacaklarını daha somut olarak izah etmesine neden olabilir.
12 Eylül’deki yapılacak olan referandum süreci, çok önemli bir süreç olacak. Bu sürecini de kasetler yönetebilir. Ancak bu süreç, Gandi yakıştırması yapılan Kılıçdaroğlu için de CHP içinde büyük bir sınav olacak. CHP’nin can simidinin sentetik olup olmadığını görmek için çok bekleyeceğimizi sanmıyorum.
Fakat bu süreç, CHP için de MHP için de Ak Parti için de çok şeye gebe.
MHP’yi yeniden baraj korkusu sarabilir. Numan Kurtulmuş’la yeni bir sürece giren Saadet Partisi ile MHP seçmeni, ‘CHP geliyor’ söylemi ile etkilenerek seçmenin yeniden Ak Parti’ye yönelmesine neden olabilir.
BU SATIRLARINIZI ZÜĞÜRT TESELLİSİ OLARAK GÖRDÜM BEN
SİZİN AKP Lİ OLDUĞUNUZ BELLİ
30 YIL ÖNCE İSTANBUL BELEDİYESİNDE BELEDİYE OTOBÜSLERİ İÇİN BİLET SATAN BİR BELEDİYE ÇALIŞANININ NASIL BU SERVETE KAVUŞTUĞUNUN AÇIKLAMASINI SORGULAMAK HATA MI SİZCE ?
BENCE AKP NİN UYKULARI KAÇMIŞ VAZİYETTE VE 7 YILDIR YAN GELİP YATMAYA ALIŞMIŞLAR.
NE YAPARSAK YAPALIM BİR ENAYİ OY DEPOMUZ VAR FİKRİYATINA ÇOK ALIŞMIŞLAR. hELE mağdur edebiyatı ÇOK İŞ YAPIYORDU. aSKERDE SANAL DARBE VE KOZMİK PARDON KOZMETİK ODA KOMPLOLARI ÇOK OY GETİRİYORDU
AKP RECEP BEY MAĞDURİYET edebiyatından artık nemalanamayacak bu görülüyor