Kısas penceresinden bak
İslam ilimdir…gözdür gönüldür ama bu ülkede imamlar susturuldu yıllar yılı…gazeteciler susturuldu diyenler…adl sıfatı yalacıyı sustur der…ama İslamı sustur demez…
Kısas seni susturanı sen de sustur der…seni sömüreni sende cezalandır der cizye al der…çünkü adl sıfatı batıl ehlini cezalandır secde içindir mülk der…Malikül mülk Allahtır…malı yat için kazanan ile cihad için kazanan aynı değil…
Secde penceresinden bak…
Namaz kıldık ama secde açısından da bakalım…malını secdeye harca…makamını da…secden Allaha ise eğer…
Oruç penceresinden bak “Öncelik”helalleri terktir…”komşun açken tok yatan bizden değil”
Birliği ümmeti önceledik….ırkçılığı yok ettik Osmanlıda kardeş katli seçildi birlik uğruna…hz ademe şecdeyi seçmedi şeytan…hz Peygamberimizdir yaratılanların imamı…Vahdeti vücuttan bunu anla…yaratılan tek vücuttur…nur-u muhammedinin parçası yaratılan ama Allahın parçası deme zatı parçalanmaz Allahın…
Zekat “ümmet öncelikli olmadı.” Bunu öğretir işte ümmetçilik yok müşrikten güçlü olamıyoruz…ve gün gün müşrikle işbirlikçiler çoğaldı…
Camilerde para toplammasın diyor adam osmanlıda asker için topraklar verilirdi Tımar yani…cami için de ver ona da karşı adam din düşmanı ol istiyor…Tımar sistemi Ümmeti güçlendirecek her görevlinin her kurumun hakkıdır…Ormanlar devletin olunca yakılır ama camini olsa yakılmaz
Esma ve farz ibadetler penceresinden bakalım…farzların hakkını vermek bu…camilerin yeri hele cuma camilerinin yeri ormanlık yerler olmalı. Kabe sert kayalık bir yere yapılmış…ovaya değil…rızık elde edilen toprağa cami yeri seçme bu da Razzak sıfatına asiliktir…
Razzzak sıfatıyla çok kavga ettik…gıda krizini hakkettik…Kararğahlar camiler ormanlık alanlarda olmalı “Minareler süngü, kubbeler miğfer, camiler kışlamız, müminler asker,” demiş bir şairimiz…
Madenlerimizi çıkaramadık müşrik şirketler engelledi…mü’min şirketler rekabet edecek olsa öldürüldüler…cami susturuldu cami Medyadır…medya kuruluşu için para kaynağı kurma hakkı verilmelidir camiye…cami kalptir ama kovduk bedenden camiyi…
Bakın ayasofya ovaya değil kayalık mekana yapılmış…Hikmet bunu gerektirir Hakim sıfatıyla kavga ettik…Süleymaniye de tepeye yapılmış…
İnziva kültürü de kiliseleri dağlık yerlere taşımış…esma ile kavgalıyız…Kul esmaya kuldur…alim ilme kul olandır ilme aşık olandır…alimimiz de evini ovaya yapmış…kanat önderlerimiz de öernek kişilikler de…örnek şahsiyetler de müşrik şirketlere rakip şirketler kurmamış…bunlar hangi dine göre önder…
Dinler farklıdır ama tali düşüncelerde farklıdırlar…”madde enerjiye dönüşür” der biri enerjidir İlah der onlar… biri yoktan var oldu yok olur der. “Olma derse mahvolur oldem heman” hayvanlar toprak olacak der Kur’an yaratılanın kaynağı NUR SIFATI Allahın…yokluk Nur sıfatına döner…Nur yokluk olarak yaratıldı…yokluk nuru muhammedinin kaynağı oldu…Allah nurundan nuru muhammediyi yarattı…varlığın kaynağı HİÇLİK yani Yokluk…”İnna lillahi “Allah içiniz hiçiz yani…secde içiniz yani…kuluz yani…ve kulluğa döneriz ahiret aleminde kulluğumuz başlar berzah alemi de kulluktur…kulluk içindir ölünün bedeni ölür yani canlar ölesi değil…berzah aleminde de kullukla görevliyiz…kabirler ya cennet bahçesi ya cehennem çukuru yani…Kulluktan kulluğa yolcuyuz…Nirvana kırklar yediler üçler olma halidir…nuru Muhammedinin parçaları bunlar…ama Allahın parçası olduk diyenler var…”enel-hak olduk diyenler var…hakkın parçası olduk diyenler var…sıfaların parçası olduk demek şirk değil zatı da biz de var deme…zatın parçasıyız deme zaten NUR sıfatının parçasıyız denilmiş hadisler de…topraktan yaratıldı Hz Adem denilmiş ruhundan üflenmiş Hz Ademe esma ile ilgili görevler ve kader üflenmiş bize evet… esma sahibibi emanetçi ayna yarattı…ayna da zatı yok yani esması düşer aynaya
Topraktan yaratıldık ölünce toprak oluyoruz “canlar ölesi değil” yani nur-u muhammedini bir parçasıyız…imam o merkez o kırklar yediler üçler nuru Muhammedini parçalarıdır.
Esma penceresinden bak…Hz Ömer bir yıldız adalet yıldızı Hz Muhammetten almış nurunu…merkez ani güneş Hz Muhammeddir…kıymetimiz için terazı bu.anla kıymetini bu teraziye koy kendini eylemini halini düşünceni duygunu…sele ev yapan fay hattına ev yapan en azından müsriftir…günahkardır yani…yeraltı madenlerini çıkartmaktan korkan en azından tembeldir gafildir…nimete nankördür…korkaklık şükretmeyi yok eder…ve asi eder…korkağım demedikçe tevbe de etmiş olamaz…eksiğim demektir suunu itiraftır suçu yüklenmektir tevbe çünkü…
Suud ehven- şer yaptı müşrikle işbirliği yapması bu…değilse petrol hâlâ toprakta kalırdı…İnsanlık istifade etmeli yer altı zenginliklerinden müşrikle de işbirliği seçilebilir…ama keşke ümmet gücünü er altı zenginliklerini çıkarmada ümmet olsa “miskinlikte ümmet olunmamalı” hainlikte ümmet olmaktan müşrikle işbirliği daha ehvendir…her bir eylem de halde düşüncede duyguda ümmet olunur…müşrikle işbirliğini de seç hayır varsa …Nüklerli bir küresel devletle iş birliği yapmak hiç yapmamaktan ehvendir…ehven işlerde müşrikle de iş birliği yap…ehven-i şer buna denir…
Secdede iş birliği yap müşriklikle değilse adalet garipleşir Razzak sıfatı yansımaz olur gıda eriştirilmez ve insanlar ölür…İşte Türkiye GIDA krizini ve enerji krizini çozdü …Allah krizleri çözmemizi ister zekat verildi asr-ı saadette müşriklere kalpleri İslama ısınsın diye…bu ülküyü yitirmeyelim Hz Ömer buna ihtiyaç yok demişse de günüm de var…çünkü İslamofobi var…günümde…bunu yok et…İslamı sevdir…yine hz Ömer devri yine gelsin…hz Ömer devrinde güçlüydük ve başka imkanlarımız vardı İslamı sevdirmeye…
Esma penceresinden bak esma uğruna yap esmaya kulluk adına yap her yaptığını
Ve bir şiirim
Seccademde gönlüm güneşli
Yaş kırk
Seccadem gül gül koktu bana
Dişlerini gördün kurt dünyanın
Yakamı bıraktı dünya
Yalanlarını dinlemem artık
Seccademde güneşli dünya
Seccaden oldu mu hiç insan kardeşim
Çatlattın mı yalanın kabuğunu
Boy attın mı maviliğe her bahar
Seccadede umut güneşli
Seccadeye yağar yıldız yağmuru
Yaş kırk
Nurla baktığım yer var
Sevgilerin paşasını tattığım
Seccadem yar
Seccademde geceler güneşli…
Seccadem yar
O Nuh’un gemisi…
Gözü yaşlı koştuğum diz dizi
Özgürleştirelim gönlümüzü
Var mı seccaden
O Nuhun gemisi…
Çilesini çektim aydınlığın
Zerre aydınlık makamların paşası bana
Şu kirli dünyada
Seccademde gönlüm güneşli
Uyur gönlüm
Büyür gönlüm
Şadırvan sesinde
Minare gölgesinde
Yaş kırk
Bu gece ne aydınlık Allah’ım
Mahşerin aydınlığı alnıma vuran
Sarstı beni uyandırdı beni seccademin zenginliği
Sevgilerin paşasını tattım
Şadırvan sesinde bu gece gönlüm
Dünya cimri tarla değil artık
Sevgilerin paşasını tattım
Seccademde umut ve güneş
Gömlek değiştiriyorum
Sura üfürüldü dirilişteyim ikinci doğum yaşadığım
Biraz geç doğ güneş bu sabah
Bana güneş doğdu bu gece
Sevgilerin paşasını tattım
Uyur gönlüm
Büyür gönlüm
Şadırvan sesinde bu gece
Seccademin yeşildi toprağı…
Bu geceye nasıl gece diyeyim
Çağırmadı beni uykular ve karanlığım
Şadırvan sesinde bu gece gönlüm
Seccadenin rüzğarı bahardan
Bu kış gecesine bahar diyeceğim
Dünya tarlaydı rüzğarı nardan
Seccademin rüzğarı bahardan
Haber verdi yardan
Bu geceye nasıl gurbet diyeyim
Seccademin toprağı yeşildi
Beklenen güneş ufukta
Bulutlarım ayaklandı mezardan
Yaktı beni bir ses bu gece ateş topuyum güneş bende
Sevgilerin paşasını tattım
Yaş kırk
Güneşlendim güneşli seccade…
Seccademin sütü anne sütünden ak
Dünya elin kirli yakamı bırak
Dünya yalancı anne annem seccadem
Sevgilerin paşasını tattım.