EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği) 2015 Yılında kurulan derneğin amacı; Emeklilikte yaş engeline takılan tüm çalışanların gelecekte rahat ve huzurlu bir hayat sürebilmeleri için tüm gücümüzle, kırmadan, dökmeden, incitmeden, siyaset üstü, ilkeli ve akılcı bir yönetimle hak arayışımızı çeşitli etkinliklerle duyurmak. Türkiye’nin 22 ilinde Dernekleşerek FEDARASYON Sonrasında KONFEDERASYON kurarak hak arayışında yoluna devam ettıler. Örgütlü olmanın en güzel örneğini EYT gördük. Tebrikler Gönül Boran Özüpak. Bu dernek kurulduğunda ve ilk basında yer aldığında hiçbir şey yapamazlar bunlar boş diyenler oldu. Özellikle bir kadın başkanın olması avantajıyla bugünlere kadar haklarının arkasında durarak geldiler. Başardılar….
Örgütlü toplum sessiz çoğunluğun sesi olarak ortak konularda uzlaşarak tavır ve görüş belirlemesidir. Örgütlenmekten korkanlar azınlık çoğunluğun veya atanmış siyasilerin avucuna kendilerini kaptırır. Sıkıntılar o zaman başlar. Toplumsal olarak en büyük sorun bu aslında. Mersin’de Odalar, STK, Platformlar ve kendini örgütlü sanan gruplar veya aktivistim diyerek 3-5 kişiyle ön planda olmak isteyenlerle dolu. Sonuç olarak Mersin örgütlü veya ciddi lobi oluşturabilecek bir şehir olamadı. Herkes bir avuç azınlıkla hareket ediyor. Biz olamıyoruz. Ben olmaktan çıkamıyoruz. Geçtiğimiz günlerde bir gecede Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Vahap Seçer tam da duygularıma tercüman oldu. Ayakları yere basan ciddi bir Sivil Toplum Örgütünün kuruluş gecesinde onca kent dinamiğine sitemim olacak diyerek MERSİN’DE GÜÇLÜ VE ÖRGÜTLÜ LOBİ MAALESEF YOK DEDİ… Evet, çok doğru söyledi. Neden kısmını hep birlikte oturup tartışacak zamanımız yok. Kentimizin sorunları var. Mitoz gibi bölünmüş gruplarla veya kendini üst düzeyde gören STK’larla, ismini göstermeye çalışan egoist kişilerle ve her şeyden önemlisi sivil denilen yerleri siyasileştirerek bitaraf olmaya gayret ettiren adımlarla olmuyor.2023 Yılına girdik. Yıldan bir şey beklemeyin. Yıl sayısal olarak atar. Kafa olarak değişim gerekiyor. Ben kendi derneğim ile birlikte birçok platforma üyeyiyim. Aldığım yeni karar doğrultusunda kendine çeki düzen vermeyen, birilerinin güdümüyle hareket eden ve kent için örgütlü uzlaştırıcı çalışma yapmayan her yerden ayrılacağım. Hepimiz aynı dertten müzdaripiz. O zaman silkelenip gerçekten birleşerek aksiyon alınmalı.
Toplumlar ve topluluklar birbirinin “klonlanmış örneği olan” bireylerden oluşmaz. Demokrasi bu yüzden önemli. Sadece kendine ait yâda kendisinin çoğunluk olduğu bir yapıyla karşı karşıyayız. Bu bulaşıcı hastalık gibi yayılmış.
Örgütlü toplum diye başladığımız, içine girdiğimiz dernek veya platformlarda bu ruhu yakalayamaz olduk. Oysa amaç karar alıcılara sesimizi duyurmak, yanlış gidenin kamuoyunu oluşturmak ve toplum yararına hukuksal çerçeve içinde hareket etmek.AKUT(Arama Kurtarma Derneği) İnsan hayatını kurtarmak misyonuyla güçlü bir Sivil Toplum Örgütü.KA-DER (Kadın Adayları Destekleme Derneği) Kadınların seçimle ve atamayla gelinen tüm karar verme mekanizmalarında ve politikada biran önce etkili ve giderek eşit temsilini sağlamayı amaçlayan bir dernek. İlk aklıma gelenleri yazdım. Birçok örnek göstereceğimiz amacına yönelik kurulmuş dernekler misyonlarını ortaya gerçek anlamda koyabiliyorlar.
Kolektif eylem değiştiricidir. Toplumsal yaşamı daha iyi hale getirebilmek tek başına yapılacak bir iş değil. Hayatlarımız üzerindeki etkileri tersine çevirebilmek için mücadeleye ihtiyaç var. Her mücadelede bir sivil örgüte ihtiyaç duyar. Öyleyse bugünümüzü de yarınımızı da kazanmak için bu mücadelenin parçası olarak birlikte hareket etmeliyiz.