Çarşıbaşı…
Bir küçücük vatan parçası. Yüz ölçümü olarak Trabzon’un en küçük ilçesi. Tamamı 67 km² toprakları var. Bakmayın siz o kadar küçük bir yer olduğuna insanlarının gönülleri yüce.
Hemen hemen her Karadeniz şehri gibi, ilçeye girdiğinizde denize ve karayoluna paralel büyük bir caddesi var. Daha sonra muhtelif cadde ve sokaklar. Çarşıbaşı şehir merkezine batı yönünden girdiğinizde Karadeniz sol tarafınızda kalır. Caddenin sağında ve solunda genellikle bitişik nizam bina ve küçücük iş yerleri bulunduğundan deniz görünmez. Ancak siz denizi yakınınızda olduğunu hissedersiniz. Zaten Karadeniz şehirlerinin en mühim hususiyeti de budur. Denizi hissetmek…
Cadde eskiden Giresun- Trabzon arası eski bir yol olması muhtemel. Ancak sahil boyu yapılan otobanlar hem şehir ile denizin arasını kesmiş hem de denize kolay ulaşmayı önlemiş. Bu durum denizin varlığını sadece bir görüntüden ibaret kılmış.
Cadde boyu küçük işletmeler var. Ekmek satılan yerler ilk planda dikkat çekiyor. Kolay değil ekmeği ile de tanınmış bir şehir. Hatırı sayılır balıkçı tezgâhı var. Tabii çay ocakları olmazsa olmaz. Ne de olsa çayın bir keyif maddesinden öte bir hayat damarı olduğu yerler buralar. Karadeniz ve çay…
Bir vatandaş merkeze bulunan camiin yapılışında Menderes’in de katkısı olduğunu söyledi. Yine 1950 yıllarında yapılan bu camiye Rıfat Bostan adında birinin hatırı sayılır katkıda bulunması. Bu yazdıklarım vatandaştan alınan bilgiler. Ben; sadece oradan geçen ve bazı şeyleri soran, alınan cevapları doğru kabul eden biriyim. Zaten bu yazı da bir belgesel metni değil.
Vatandaşları çok cana yakın. Kiminle sohbet etsem kendini kırk yıllık Çarşıbaşı’nda ikamet etmiş gibi sanmamak elde değil.
Otobandan ayrılıp şehrin bağrına doğru yürürken benim yabancı olduğumu anlayan vatandaşlar yardımcı olmak için bildiklerini anlatıyorlar. Esnafın biri Trabzonsporlu Abdülkadir isimli oyuncunun Çarşıbaşı ilçesinden olduğunu söyledi. Ayrıca yine yıllar önce Trabzonspor’da top koşturmuş ve daha sonra Fenerbahçe’ye gitmiş Ali Kemal Denizci de buralıymış. Şenol Güneş ise Çaykaralı olmasına rağmen, Çarşıbaşı semt sahasında amatör maçlarda top oynayan şöhretlerden.
Şehrin batı tarafından gezmeye başladığınızda sağlı sollu iş yerleri ve çay ocaklarında hararetli sohbet eden kişilerin yanı sıra kendi işyerinin önünde taburelerde oturan kişiler de göreceksiniz. Daha 15 dakika yürümeden kendinizi Çarşıbaşı köprüsünün üzerinde bulacaksınız. Çarşıbaşı içinden akan İskefiye Deresi bu köprünün altından geçerek denize ulaşıyor. İsyefiye Deresi birçok akarsuyun birleşmesiyle meydana gelmiş ve şehri ikiye ayırmış. Köprü üzerinde denize doğru dönerseniz ayrı bir güzellik, dağlara doğru dönerseniz tuhaf bir ferahlık hissedersiniz. Aslına bakılırsa şehrin yoğunluğu köprü yakınlarında azalmaktadır.
Şehir 1522 kayıtlarında İskafya olarak geçiyor. 1819/1876 yıllarında İskefiye Pazarı ve Nefsi İskefiye diye adlandırılmış. 1990 yılında Çarşıbaşı adıyla ilçe hüviyetine kavuşmuş.
Komşuları tamamen Trabzonludur. Batısında Vakfıkebir, doğusunda Akçaabat Çarşıbaşı’nı çevirmiş; aynı ilçeler güneyde birleşerek Çarşıbaşı’nı nerdeyse koruma altına almışlar. Çarşıbaşı günün hareketli zamanlarında Akçaabat ve Vakfıkebir ile dostluk yaparken, kendiyle baş başa kalınca Karadeniz ile söyleşmekte. İlçeye ait en yüksek tepe olan Karadağ Tepesi de üç ilçenin ( Çarşıbaşı, Akçaabat, Vakfıkebir) sınırları içinde. Çarşıbaşı’nın derdini yalnız dinleyen ise sadece Karadeniz olmuştur.
Ve gezerken bir çay ocağında bulunan kişiler bana el sallayarak “Bizi de çek!” deyince hemen yanlarına gittim. Daha sonra isimlerinin Hakan Akyazı, Nevzat Kotbaş olduğunu öğrendiğim bu kişilerle biraz sohbet ettik. Daha sonra Hakan Akyazı beni Çarşıbaşı’nda faaliyet gösteren “Keşan” dokunan yere götürdü. Yani bölgenin milli ve yöresel kıyafetlerinin üretildiği yer. Müessese sahibi Halil Saka bizi güler yüzüyle karşıladı. İş yeri hakkında bilgi verdi. Biz; iplik nasıl boyanır, nasıl dokunur, nasıl paketlenir, nasıl desen verilir olduğunu ondan dinledik. İşini seven biri.
Daha sonra ilçede balık unu ve balık yağı fabrikası ile balık şoklama tesisi olduğunu bilgisine ulaştık. Kalaycılık ve bakırcılık gibi mesleklerin zamana yenilip aramızdan çekildiğini de üzülerek öğrendik.
Çarşıbaşı’na bağlı 23 mahallesinin sekiz tanesinin “köy” diye bitmesi dikkat çekici. Bunlardan; Erenköy, Fenerköy, Kadıköy, Kaleköy, Küçükköy, serpilköy, Veliköy ve Yeniköy mahalleleri “köy” eki ile bitenlerden. Ayrıca Samsun Mahallesi, Kadıköy Mahallesi ve Yavuz Mahallesi gibi başka açıdan adlandırılmış yer isimleri var.
Çarşıbaşı ilçesinde biraz daha dolaştıktan sonra, Trabzon’un diğer ilçelerini de görmek üzere oradan ayrıldık. Bundan sonra başka yerler görmek, başka dostluklar edinmek, başka bilgiler öğrenmek için seyahatimiz devam edecektir. Verdiği bilgilerden dolayı; Halil Saka ( Keşan Peştamal İmalatçısı), Hakan Akyazı ve Nevzat Kotbaş’a teşekkür ederim.