Yıllar önce, karşılaştığım olayın, bugüne yansıyan yönünü anlatacağım. Bu olay yıllar geçmesine rağmen, tazeliğini korumaktadır.
Yokuş yukarı bir çuval gidiyordu. Çuvaldan ayrı yalnız bir çift ayak görünüyordu. Çuvaldan çok ayakları merak edip esnaf arkadaşa sordum.
Çuval ne iştir?
Esnaf arkadaş, “Hamallarımız arasında bir de çocuk var. Ayaklar, çocuğa ait, çuvala değil,” dedi. Çocuk orta ikinci sınıfta okuyacakmış ama bu sene ara verip hamallık yapamaya başladı,” dedi.
Arkadaşa o kadar çuval yetmezmiş gibi, bir de semeri var, dedim. Arkadaş “Hamala semeri yük olmaz,” dedi. Yani insana kendi işi ağır gelmez, demek istedi. Görünürde böyle bir yükün altına kimse giremez. Herhalde bu yük, pahada hafif yükte ağır, dedim. Yük taşımasına karşı acaba yükünü tutabiliyor mu? Diye sordum.k
Arkadaş gldü ve “İki hafta oldu başlayalı,” Dedi. Arkadaşa “Bu yolda mı ilerleyecek,” Dedim. Bu yolda çok emek harcanacağını, bütün günlerin yol aramakla geçeceğini, söyledi. Yol yakınken dönmeli, dedim. Yola çıkmış ama şaşmış, ona doğruyu birinin anlatması gerekir. Yapılacak olan çok büyük iyilik olur, dedi.
Esnaf arkadaşa çocuğun yolunu açmak ve hayata döndürmek için görüşmek isterim. Yol yakınken okuluna gitmeli, babası yok mu? bu çocuğun, dedim. Bu arada çocuk geldi. Esnaf arkadaş yanına çağırdı.
Çocuğa, “Yavrum okumak istemiyor musun? Çocuk hemen istiyorum ama mahalle arkadaşlarımdan kopmak için böyle bir yol seçtim, dedi. Çocuğun gözleri çakmak gibiydi. Önüne çıkan ve seni yanlış yola sürükleyecek olanlardan, kurtulmanın başka yolları da var. Çevrenin insan üzerine olan etkisini ortadan kaldırırız. İdealin için bir yılını hamallıkla heba etmemelisin. Öğretmen olarak, seni başka bir orta okula yazdırırsam, okur musun?
Çocuğun gözleri parladı, sevindi. Cana yakın sevimli bir kişiliği vardı. Onunla sözleştiğim okulun önünde buluşacaktık. Büyük sevaptı, çocuğu hamallıktan kurtarmak. Bu tür kişilikler az bulunur. Elinden tutmak gerekir, dedim.
Buluştuğumuzda babasına düşüncelerimi anlattım. Arkadaşları ile arasına yılları değil de yolun uzunluğunu koyalım, dedim. Bu okula gelip gitmede problem olmazsa yazdırayım ve takibini de yapayım, dedim. Baba kabul etti ve çok memnun oldu.
Müdür beyin yanına gittim. Olayı anlattım. İdeali için bir yıl arkadaşlarından kopmak adına hamallık yapıyor. Bu çocuğu birlikte kurtaralım. Bütün yılların birincisi olacağına da söz veriyorum. Hatta çok iyi bir liseye ve derece ile üniversiteye kazanacağını, söyledim.
Müdür bey sağ olsun kabul etti. Velisi oldum. Kaydını yaptırdık.
Her sınıfı birincilikle geçti. Erkek lisesini dereceyle kazandı. Üniversiteyi de dereceyle kazanınca hediyelere boğuldu. Bugün ABD’nin büyük bir bilgisayar şirketinde çalışıyor.
Anlatmak istediğim hikâyenin sonucunu söylemek isterim. Şu anda elimdeki bilet, ABD’ye gidiş geliş bileti ve hamal çocuğun gönderdiği. On gün gezeceğiz. O kadar duygulandım ki, anlatamam.
İşte okumamın aileye ve ülkeye kazandırdığı.
Başka söylenecek bir cümle kuramıyorum.