Yastık altı kavramıyla, hafta sonu tatilini hatırlarım. Şafağın ilk ışınlarının enerjisi, zihin açıklığıma neden olurdu.
Babaannem, “Gün doğumunda şafağın ilk ışınlarıyla zihnin açılır ve sen de kitabını okumalısın,” derdi.
Yastık altındaki kitabımı, kelime, cümle ve sayfaları inceleyerek okumaya devam ederdim. Böylece öğrenme olgusunu başardığımı hissederdim.
Bu nedenle eğitim hayatıma, “Yastık altından,” Başladım ve başardım, diyebilirim. Çünkü tekrar etmek istiyorum, Babaannemin zihnin sabahın ilk ışınlarıyla açık olur. İfadesini uygulamalarımda, sonuç aldım ve meyvesini gördüm.
Yastık altı, okumamı üst düzeye çıkarırken, “Tatil” ile “Kitap” ikilisini bir araya getirdi. Aynı yolun uyumlu yolcusu yaparken, asla çatıştırmadı. Dinlenme süresinin uzatılmasını istemedi. Çalışma disiplinini benimseyen, sevgi ve neşeyle başarıya yürümeyi öğütledi. Yürümeyenin, oyun ve boş işlerle oyalananın yanında olmamayı tembihledi.
Kitabım, defterim ve kalemin yastık altında yer aldı. Dinlenmem için uyumamı istedi fakat kendileri uyumayıp bekledi. Taşıdıkları bilgiyi belleğime aktarmayı yazdılar, çizdiler ve hesap ettiler.
Seher vaktinde, zihinsel mücadelem, çevrenin sessizliğini de kullandı. Özveriyle başarı için koştu. Arada tökezlese de yılmadı, çevrenin her türlü kötü şartlarına rağmen, okudu ve tekrarlamak suretiyle başardı.
Güneşin ışınları, içimin neşe dolmasına neden olurken, elim yastık altına gider, kitabın sayfalarında, kendimi arardım. Arardım kelimeler ve cümleler arasındaki kurulan bağlantıyı. Bağlantı düzeyini, bu düzeyin bireysel ve toplumsal yansımasını.
Babam da “Sabahın ilk ışınlarında zihninin aldığı bilgiler “Zift” gibi beynine yapışır,” derdi.
Babam da nasıl biliyor diye hayret ederdim. Babalar her şeyi biliyor zannederdim. Babam gibi öğretmenin de her şeyi bildiğini kabul ederdim. Öğretmenimizin açıklamasını arkadaşların tutacağını zanneder, herkesin başaracağını çok iyi çalışacaklarını düşünüyordum.
Dün, okul hayatımızla ilgili probleminin çözümünde yastık altı odak noktasıydı.
Bugün sosyal ve ekonomik hayatımızla ilgili çözüm arayanlara da yastık altı çare olacaktır.
Hasan TANRIVERDİ