Başkalarının kabullenmesiyle oluşan değerlerin kökünde problem vardır. Bu tür değerlerde küçük bir sallantı sonucu önemli hasarlar gerçekleşir.
Her gün yeniden uyandığımız dünyada geleceğe ait tahminlerimiz, doğru sonuç verme olasılığı hiçbir zaman yüzde yüz olamaz.
Konu kadına gelince, “Evde kal,” demek kimsenin doğru söylediği bir şey değildir.
Herkesin bildiği “Kadını elinin değdiği yerde güller açar,” ifadesidir. Fakat mahalle baskısı ve bilmen neyim ne diyecek diye kadının evde kalmasını ve kızının okutulmamasını ister. Allah insanlara zekayı vermiştir. Erkek veya kadın diye ayrım yapmış olabilir mi? Peki çok zeki bir kız çocuğu okutulmuyor. Peki okusa meslek sahibi olsa fena mı olur. Allah’ın verdiği zekayı hangi hakla kullanmıyorsun.
Kadının yeri evidir, peki erkeğin yeri evi değil midir?
Mesleğini eline almış kadın, devlet dairesinde, özel sektörde ve kendi ticari işinde çalışsa; o yerlerde güllerin açtığını göreceğiz. Kadının çalıştığı yerin kötü yönleri olabilir. Elinin değdiği bir yerin kuruduğunu bildiğimiz bir erkeğin sözü sizce geçiyor da güller açan kadının geçmiyorsa kusura bakmayın “Beyin” denilen o kutsal organınızda bir problem var, demektir.
Güllerin açtığına tanık oluyorsak, sosyal ve ekonomik anlamda kadına daha çok yer verilmelidir. Bu ifade bile yanlış. Çünkü bu işleri dahi kadınların yönetmesi gerekir. Devletin baştan sona kadar tüm kadrosunu kadınların tayin etmesi gerekir.
Bir kasabada bütün görevliler kadınlar, erkekler de ağır işlerde çalışsın. Onu kadınlar bilir. Böyle bir kasabada herkesin işi var ve çalışmaya herkes katılıyorsa kötülük olur mu?
İnsanların bencil davranışları, hırsı ve kindarlığı olmasa sahiller betonlaşır mı? Elin Kanadalısı altın bulacak diye o güzelim doğayı katlediyorsunuz, kadın evde kalsa ne olacak. Senin içinde hainlik olduktan sonra Kaz dağlarının toprağını yesen bile doymazsın.
Kadın evde kal yerine “Kadın devletin tüm işleri senin sorumluluğunda” denecek. Devlet göçebe değil ya. Kanunu var, anayasası var. Sen hukuku ve adaleti tanımıyorsun kendi kafandan çıkış yolu arıyorsun.
Türk örf ve adetinde kadının yeri devleti yönetmektir. Onun için kadın Türk devletinde kesinlikle yerini mutlaka alacaktır. Fakat iyi yapmayan çıkacaktır. Kanun nizam ve hukuk var. Adalet ne diyorsa onu uygulayacaktır.
Kadınların hissiyatı devleti bu kadar açıkça soymaya razı gelmezdi. Düşünebiliyor muşunuz? Bir gecede milyar dolarlar gitti ve bizler ne kadar fakirleştik. Sorma soruşturma yasak, böyle bir erkek hegemonyası olabilir mi?
Siyasi partiler çok yanlış yapıyor. Zannettim ki, parti başkanı kadın bence de çok başarılı, arkasındakilerin hepsi kadın olacak bekledim. Düşünün eğer böyle bir fotoğrafla sahneye çıksaydı, şu anda tek seçenek birinciliğe oynardı. Zaman geçmemiştir, kadınları çoğaltmalıdır. Eski, hâlâ birbiriyle didişenleri niçin tutuyor ki bence hemen değiştirmelidir.
Kadınlarda hissi oldukları için duygusal sözlerden kaçınmalıdır. Kadın bir partide milletvekili diyor ki, bir defayla bir şey olmaz. Peki iktidar partisi olmazsan ne olurdu. Böyle sözlerden kaçınmanız gerekir.
Başarıya odaklanmış, çalışana değer veren herkesin erkek kadın yönetimde yer alması gerekir.
Ülkeyi kavga iklimine sokanlar, bilmelidir ki dürüst insanlar işi ele alacaktır.
Hasan TANRIVERDİ