Toplumun bilinçlenmesi, kültürel ilişkilerin yaygınlaşmasıyla egemen hale gelir. Böylece bilinç düzeyi, çeşitli sosyal etkinliklerle ileri seviyede kendini ortaya koyar.
Toplumlar, uluslararası gelişim verilerini belirlerken, eğitimde başarı düzeyinin farkındalığını artırır. Gelişmişlik düzeyinden olmak üzere, bireysel başarıyı destekler. Bu konuda başarılı olan gençlerin önünü açar. Uluslararası bilgilendirmede onlara yer verir.
Bu durumda toplum moral bulur ve kendine güvenir. Bilimsel çalışmalar, özendirilir. Herkesin başaracağı bir durum bir çalışma söz konusu olur. Laboratuvarlarda deney ve gözlemler yapılır ve elde edilen ürünler, bilimin çalışma alanına sunulur.
Toplum bilimsel çalışmalarla üst basamaklara çıkmış olabilir. Bu demek değildir ki, başka hiçbir değeri gözetmeye gerek kalmadı. Aksine çalışmalar daha hız kazanmalı ve dünya çapında ileri düzeyde bilimsel kurumlarla yürütülmelidir.
Yapılanlar; uluslararası toplumların başarısını da ilgilendirecek her konuya açık olmalıdır. Kültürel olarak bize hitap etmiyor, geleneğimize uygun değil gibi ahlaki değerlerin engel olmaması gerekir. Ayrıca dini konularda farklı toplumla uyuşman gerekli değildir. Çünkü bilimsel çalışmaya dini konular engel olmamalıdır.
Bilimsel çalışmalar sonucunda elde ettiğin ürünleri karşındakini ezmek için kullanmamalısın. Bugün dünyada silah sanayindeki yarış hiçbir medeni ölçüyle değerlendirilemez. Olay çok büyük terörizmdir. Bu tür ülkeler gittiği yere kan ve göz yaşından başka bir şey götüremezler. Düşünüldüğünde bu kadar akıl dışı olay olamaz.
Toplumsal bilinçlenmeyi benimsememiş, kendine güvenmeyen terörist ülkeler, birtakım kurgularla soğuk savaş hayali yeniden canlandırmanın peşindedirler. Bunların iyi ve kötü hâlleri değerlendirilip menfaatini öne çıkaranlar modern hayata uymaya davet edilmelidir.
Bugün liberal kapitalist düzeni, güçsüz ülkeleri ezmek için kullananların, psikolojilerini incelemek gerekir. Böyle toplumlarla ilişkiler kesilmelidir.
Bilinçli toplum, kültürel değerleri farklı da olsa, saygınlığını korumalıdır. Bilimsel çalışmalarını coğrafi ve tarihi konularda da yapıp dünya ülkelerini bilinçlendirmelidir. Dünya toplumuna yarar sağlama yoluna gidilmelidir.
Maddi ve kültürel değerler yükseldikçe, bireysel ve toplumsal tutumlar nazikleşmelidir. Kavgalar sonlandırılmalıdır.
Toprak en kaliteli düzeyde hizmete açılmalıdır. Doğanın doğallığı bozulmamalıdır. Doğanın yer üstü zenginlikleri insan yaşamı için yeterlidir.
Doğanın coğrafyası gereği, su kaynakları temiz kullanılmalı ve hayat yaşanılır olmaktan çıkarılmamalıdır.
Hasan TANRIVERDİ