Halkın yönetimi ve geleceğinin planlanmasını düşünen ve geliştiren kurumlar siyaset kurumlarıdır. Onun için her birey, siyaset kurumlarının ilgi odağındadır.
Siyaset kurumları da sorumluluğunu bilerek, halkının mutluluğu ve geleceğinin güvencesini hesap ederek en iyi yaşaması için yenilikler geliştirir. Bugün aya gitme gibi büyük projeleri gündeme getirmek, yenilikler için şarttır. Ayrıca siyaset kurumları, dünyanın gidişatını ele alarak, geleceği planlar, dedik. Gelecek topraktan üretimden geçer. Onun için toprağa üretime değer vermesi gerekir.
Siyaset kurumları, liyakat prensiplerine göre davranmazsa yanlış yapar. Kurumların başını ve elemanlarını layık olanı seçeceksin. Kendi adamın diye yapacağın her atakta yanlışın katlanacaktır.
Siyaset kurumlarına getirilen elemanların ruh ve beden sağlığı da iyi ve güçlü olmalıdır. Bir defa belki iki hatta üç üniversite bitirmiş ve en az o kadar da lisan bilen zeki insanlara ihtiyaç vardır.
Kurumun başındayım diye önemli bir kurumun başına kurs görmüş birini getirirsen, kedinin fareyle oynaması gibi onunla oynarlar.
Kurum sözcüsünün kurduğu üç cümleden ikisi aczini biri de kral olduğunu belirtmeye yönelik ise burada bir bozukluk var demektir. Siyasetçi ağzından kelimeyi tartarak çıkartması gerekir. Örnek vereyim; Siyasetçi diyor ki, biz iktidara gelmeden Ülkede cam bardak yoktu. Bu cümleyi irdelersek nerelere varırız. Şöyle ki seni dünya dinliyor. Demezler mi ki Türkiye de insanlar mağaradan yeni çıktı. Peki Türk imparatorluklarının ilim ve fennine bakarsanız Fatih top döktürdüğünü görürsünüz. İnsan insanına medeniyetin ve inancına kastetse ancak bardaktan bahsederdi.
Seçilmiş olmayı, “Ben” ile bağdaştıran, “Üstün insan” rolünü oynayan kişiden ne beklenir.
Üstün insan siyasetçilerimiz, bir yıl boyunca aldığı maaşı hiç harcamasa dahi o paranın, aldığı villaya yetmeyeceğine göre bu kadar parayı nereden buluyor. Bu bilgiyi siyasetçilerin bilmesi gerekir. Çünkü vatandaş bunları konuşuyor. Mesela diyor ki bankanın önünden geçtin mi suç, peki milyonca kredi aldın mı tören mi yapılmalı. Siyasetçilerin bunları da bilmesi gerekir. İnsanlar olayları çok iyi takip edebiliyor.
Mahallemizde 9 katlı bina yapıldı. Deprem için yenileyelim diye iki kat verin de binalar yenilensin deniyor. Kesinlikle siyaseti güç kaynağı görenler yanaşmıyor. Bunların da bilinmesi gerekir.
Siyaset kurumları çok önemli bir kurumun verdiği mesajlara da dikkat etmelidir. Örnek faizi haram değildir diyen diyanete nasıl cevap verecekler. Misyonerliği serbest bıraktınız, zinayı kaldırdınız, misyoner durumundaki bir insana nasıl cevap vereceğiz.
Siyaset kurumları hak ve hukuku gözetişe adaletli hareket için liyakati esas alırsa baş tacı edilir. Daha doğrusu siyasetçi halkın hizmetkarıdır. Halkın hizmetkarı olamam dersen bırakır mesleğine dönersin.
Dünya güzel, hayat mutluluğun sunulduğu bir yaşam şekli ama onu yaşanılmaz kılan siyasetçilerdir.