Bir insanın başka bir insan üzerindeki hakkına kul hakkı denir. Kul hakkının vebali yüce Allah katında oldukça büyüktür. Cenab-ı Hak kul hakkı için “Benim yanıma her şey ile gelin affederim. Fakat kul hakkı ile gelmeyin, onu ben değil, kulum affeder. ” buyurmaktadır.
Eğer hakkı yenen hak sahibi kişiyi bağışlamazsa Allah bu günahı affetmeyeceğini bildiriyor!.. Cenab-ı Hak her insana bir takım haklar tanımıştır. İnsanların birbirleri üzerinde hakları vardır. Bir kimse bir kimsenin hakkını yer, malını çalar, hırsızlık yapar, yada gasp ederse kul hakkına girmiş olur.
Kul hakkı hırsızlık dolandırıcılık ve mal gaspı olduğu gibi bir kişinin istenmediği bir şey yapması, onunla alay etmesi, küçük düşürmesi, başkasının yanında aşağılaması, arkasından konuşması ve rencide etmesi de kul hakkıdır. Bunun helalliği ise hakkı yenen ve hak yiyen kişi arasında olacaktır.
Kul Hakkı ile ilgili birçok ayet-i kerime ve hadis-i şerifler vardır.
“Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günaha girerek yemek için onları hakimlere (rüşvet olarak) vermeyin.”
(Bakara Suresi; 188 Ayet)
Birinin canına ve malına zarar vermek, şeref ve haysiyetini lekelemek, şakayla da olsa üzmek ve korkutmak, aldatmak, rüşvet alıp vermek, borcunu geciktirmek, ardından dedikodusunu yapmak, lüzumsuz yere vaktini almak, insanlar üzerinden haksız kazanç sağlamak gibi hususlar da hep kul hakkını ihlâl etmektir.
“Kimin üzerinde birinin namusu ya da malıyla ilgili bir zulüm varsa, altın ve gümüşün bulunmadığı kıyamet gününden önce onunla helalleşsin. Aksi takdirde kendisinin salih amelleri varsa, yaptığı zulüm miktarınca sevabından alınır, hak sahibine verilir. İyilikleri yoksa zulüm yaptığı kardeşinin günahından alınır, onun üzerine yükletilir.” (Buhârî )
Allah Resûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
“–Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, bir kişi Allah yolunda öldürülse, sonra diriltilip tekrar öldürülse, sonra diriltilip tekrar öldürülse, üzerinde bir borç varsa, borcu ödeninceye kadar Cennete giremez.” (Nesâî, Büyû, 98/4681)
Yine Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: “Müslüman, dilinden ve elinden müslümanların zarar görmediği kimsedir…” (Buhârî) “Ey insanlar! Kimin üzerine geçmiş bir hak varsa onu hemen ödesin, dünyada rezil rüsvâ olurum diye düşünmesin! İyi biliniz ki; dünya rüsvâlığı âhirettekinin yanında pek hafiftir.” ( Hadis)
Maalesef günümüzde insanların kul hakkından korkmadığını, mal- para kazanma, mevki- makam elde uğruna kul hakkını hiçe saydıklarını görüyoruz. Beş paralık dünya için ahireti düşünmediklerine şahit oluyoruz. Hırsızlık, dolandırıcılık, adam öldürme, ırza tecavüz ve aklına gelmeyen daha nice insan hakkı ihlalleri…. Bugünün insanın acı sonu; Allah korusun dünyamızı rezil ettiğimiz gibi ebedi olan ahiret hayatımızı da tehlikeye atıyoruz.
Bunun sonu hüsrandır; mal da bitir makam da gider ama hakkını aldığınız insan helal etmedikçe cennete giremezsiniz bunu ben değil insanı yaratan Allah ve onun Resulü söylüyor. Dünya malı sizi aldatıp cehennem odunu yapmadan aklınızı başına alın deriz; dost ve kardeş insan olarak!…Hele hele insanların ahını ve bedduasını alıyorsanız siz iki cihanda da mutlu ve iflah olamazsınız!… Kurtuluş mu? Allah’a iman edip insanca yaşamak ve kul hakkından uzak durmakla mümkündür!..