İnsanın dimağının en verimli dönemi 50 ile 60 yaş arasıdır. Beyin, dinlenmeye gelmez.
Beyin dinlendikçe yorulur, yoruldukça dinlenir. O yüzden beyninizi yorun.
İnsanın iki organı çok önemlidir, kalp ve beyin. Biri aklı ve idraki, diğeri duygu ve vicdanı temsil eder. İnsanın yaşamı boyunca bu iki organ birbirini kontrol eder. İnsanın ölümünde ise beyin, kalpten 15 dakika sonra fonksiyonu sonlanır. Kim bilir belki kalp tekrar çalışır diye… Bu nedenle bilim insanları şu günlerde bu organ üzerinde araştırmalarını derinleştiriyor…
Şimdi bilimsel olarak devam edelim:
‘Yıllarca beyin, yenilenemez bir organ olarak görülmüştü. Sanki bize bahşedilen bir miktar beyin hücremiz vardı ve bu hücreler, onları canlı tutma çabamızdan bağımsız olarak, biz yaşlandıkça yavaşça ölüyorlardı.’
Ama artık değil! Son araştırmalara göre beyin hücreleri kendini yenileye biliyor, hasarlı hücreler kendini tamir edebiliyor, hatta yeni hücreler bile oluşuyor hem de yaşlandığında bile…
Bu bilimin adı; Nöroplastisite ve Nörojenez.
Kısaca özetleyelim; Nöroplastisite, ‘beynin yeni bağlantılar ve yolaklar oluşturabilmesi ve devrelerini değiştirebilmesi iken, daha inanılmaz olan Nörojenez, beynin yeni nöronlar oluşturabilmesidir.’
Nöroplastisite, sahip olduğumuz üzerinde yapılan değişiklikler olarak kalırken, Nörojenez ise ölmüş nöronların yerine yenilerini getirerek bunamayı önleyebilecek, travmatik beyin hasarını tedavi edebilecek ve henüz bilmediğimiz başka alanlarda çığır açabilecek bir potansiyel taşıyor.’
Beyin, henüz yüzde onu ancak çözülebilmiş muazzam bir organdır ve vücuttaki tüm organları yegane kontrol eden de…
‘Çevremizle olan etkileşimimiz beyinde olan fizyolojik değişimlerdir. Beynimizin ana rahminde gelişmeye başlamasından, öldüğümüz ana kadar beyin hücrelerimiz arasındaki bağlantılar değişen ihtiyaçlarımıza göre yeniden şekillenir. Bu dinamik işlem deneyimlerimizden bir şeyler öğrenmemize ve farklı durumlara adapte olmamıza izin verir.’
Şimdi bilimden hayatın pratiğine dönersek:
Bizi ilgilendiren soru şu;
Peki beynimizdeki hücreleri nasıl yenileriz ve geliştiririz?
Burada öne çıkan cevap ‘Öğrenme’ yetisidir.
Yeni bir şeyler öğrendiğimizde beynimizde yeni geçitler oluşturuluyor. Her aldığımız ders, kitap okumalar, yeni şeyler öğrenme, merak duygusu gibi aktiviteler beynimizde nöronlar arası yeni bağlantılar kurabilme ve beynimizin mevcut işleyişini değiştirebilme potansiyelini sağlıyor. Aslına buna da ‘Bilişsel Rezerv’ deniyor.
Bilişsel rezerv, beynin normalden daha verimli çalışmasından kaynaklanabiliyor.
Yani beyin hücrelerinin yenilenmesi, tamir edilmesinde en başta gelen Kitap Okumaktan geçiyor. Küçük yaşlarda çok kitap okumak, orta yaşlarda size lazım olacak kitapları okumak, ileriki yaşlarda ise eğlenceli kitaplar okumak beynimizi zinde tutup geliştiriyor, mesela bulmaca çözmek bile…
Tabi bizim işimizde, edebiyat ve yazma işi olunca, çevremize özellikle genç dimağlara tavsiyemiz şu oluyor, uzun yazının kısası;
Merak enerji patlamasıdır, ne kadar çok kitap okursanız o kadar çok mutluluk baloncukları oluşur beyninizde… yazarmehmetballi@gmail.com