Köylünün mantığına göre tarla üretim, traktör ise alın terine karşılıktır. Makineleşen dünyaya sağır kalmamak adına köylü “Traktörü” uygulamaya koymuştur.
Tarlada traktör, üretilen ürün ile ilişkilendirilmiştir.
Tarlasında daha verimli çalışmak isteyen köylümüz, ilgililerden destek ve yardım beklemiştir. Destek ve yardım, geçimi için değil, enerjinin verimli kullanımı adına devreye teknik aletlerin girmesi içindir. Teknik aletlerin, bakımı, onarımı ve yakıt gibi giderleri çok yüksektir. Giderleri karşılamak için insanlar çok çalışmak zorunda kalmaktadırlar.
Bu konuların çözümü için kooperatif kurmuşlar ve bu kuruluşlardan da beklentileri olmuştur. Teknik ve maddi desteğin gelmemesi, normal olarak mevcut düzene aykırıdır. Çünkü serbest piyasa ekonomisini kendi emrine alıp kullanıyorsun. Daha iler gidip destek olacağı kuruluşun, gücünü kendi yandaşlarına veriyorsun.
Köylünün tarla traktör birliği ile ilgili, biriktirdiği parayı hak edene vermiyorsun. Bunun iktidar gücünü kullanmak yani faşist dikta demek olduğunu bilmeniz gerekir.
Köylü yiyeceği kadar üretse, yine de geçinip gider. Fakat Ülke özellikle şehirlerde, masa başında çalışan vatandaşlar zor durumlar yaşardı.
Üreticinin can damarı traktördür. Traktörün yakıtı yüksektir. Aynı yakıt yatlara üçte bir fiyatına verilmektedir. Traktörünü ormana saklayan köylüye sesleniyorum. Akıllı hareket etmesen ormanı da bulamayacaksın. Yapacağın sandığa gitmek olacaktır.
Tarlada traktörün işlemiyor mu, üretim yapamıyor musun, askıda kuru ekmeğe muhtaç mısın, tahılların ithalatı yapılıyor mu? Alın terine hürmet etmeyip senden 1600 TL. ye almayıp 2000 TL. ye ithal ediyorsa, OY…
Sırası geldiğinde dinci senden oy dileniyor ve sen de veriyorsun. İşte hayatın dramı o zaman başlıyor.
Oy anam oy.
Hasan TANRIVERDİ