Oligark sözcüğü Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra çok kullanılır olmuştu. Oysa oligarşi bir yönetim biçimidir.
Oligarşik yönetimin olduğu tüm ülkeler için kullanılabilir.
Küçük ve ayrıcalıklı bir grubun iktidarda olduğu bir durumdur.
En önemli özelliği, üreterek, yatırım yaparak zengin olmayıp, kamu mallarına el koyarak elde edilen zenginlikle hükmetme biçimidir.
Rusya’da komünizmin yıkılmasından sonra, sık kullanılması da kamu mallarına, çok hızlı bir şekilde çökülmesindendir.
Kamuculuğa karşı, tüm kamu mallarına, kanunsuz bir şekilde çökülmesidir.
Rusya’da kamu mallarına çökülmesinin adı; Yenilenme ve Açıklık siyasetleri olarak propaganda edilmişti. Perestroika ve Glastnost.
Bizde ise, üretim artacak, her şey ucuzlayacak, refah gelecek, teknoloji üretimi olacak, verimlilik artacak diye propaganda edildi. Tıpkı Peresroika gibi…
Aslında kamu mallarına çökülmesi demek, Amerikan ve Avrupalı şirketlerinin Rusya’nın üzerine çökmesi demekti.
Sermaye birikiminin olmadığı ülkelerde, Türkiye, Rusya, Gürcistan, Romanya, Bulgaristan, Polonya, Kazakistan ve benzeri ülkelerde, çok uluslu şirketler ile bütünleşerek, onlara ortak olan, oligarklar ortaya çıktı.
Mesela bizde, enerji özelleştirmelerinden sonra 21 oligark ortaya çıktı.
Rejimin bakanı bu olgarkları topladı. Rica etti zamları geri alın dedi. Oligarklar, yani Rejimin asıl sahipleri olmaz dedi.
Bunların parası pulu yoktu. Yabancı ortağından kredi aldı. Sanki kendi adına alıyormuş gibi yabancı ortağının, ülke içindeki iş yürütücüsü oldu.
İşbirlikçi sermaye dediğimiz bu gruplar, oligarklardır.
Rejim bu oligarkların çatı örgütüdür. Devletin yokmuş gibi görünmesi, oligarklarla rejimin bütünlüğündendir.
Devletin, önceden konulmuş olan kanunlarına bu oligarklar takıldığında, yoluna devam etmek için mafyayı kullanır.
Mafyalaşma ve oligarklaşma paralel yürür.
Rejime, toplumsal rızayı sağlayan, halkın temel kültürü dindir. Oligarkları destekleyen din yapıları tarikatlar şeklinde örgütlüdür.
Oligarkların düzenine mazot sağlayıcılar, tarikatlardır.
Tarikatlar, oligarşinin hüküm sürmesi için “rızayı örgütleyen” önemli yapılardır.
Ukrayna meselesi de oligarklar meselesidir. 2014 ABD’nin organize ettiği, Maydan Hareketi bir oligarşik örgütleme işiydi.
Oligarşi ile yönetilen tüm ülkeler fakirliğe ve açlığa mahkûm olmuştur. Romanya, Bulgaristan, Macaristan, Kazakistan, Gürcistan, Ukrayna, vs.
İyi de milletin malına, mülküne, hukukuna çöken bu oligarklardan nasıl kurtulacağız?
Asıl mesele budur.
Bir önemli hususa dikkatinizi çekmek isterim.
Cumhuriyet dönemlerinde, devlet kapitalizmi kuralları çerçevesinde sermaye birikimi sağlayanlarla, oligarklar arasında, ülke pazarlarının pay edilmesi sorunu ortaya çıktı. Bu iki servet sınıfı arasında, alttan alta işleyen bir savaş var.
Oligarklardan ve rejimden tatlı su kaptanlarının yürüttü mücadele ile kurtulmanın mümkün olmadı aşikârdır.
bulentesinoglu@gmail.com