Aklıselim düşünen bir insan haksızlığa, hukuksuzluğa sahip çıkar mı?
Ülkesinin kana boyanmasına, her gün bir olay olmasına, kardeşin kardeşe düşman olmasına göz yumar mı?
Binlerce insanın hapishaneye atılıp işkence görmesini, “İşkence ile belinin kırılmasını kabullenir mi? ”
Ülkemizde bütün bu olumsuzluklar yaşandı. Bunu yapanlar cezalandırılmayıp ödüllendirildi. Halen bu insanlar görevlerine devam ediyorlar.
Statükonun yöneticileri “dezenformasyon” ile toplumda huzursuzluğu, istikrarsızlığı, moral bozukluğunu yaymaya çalışıyorlar.
Bu yanlışa dur denilmesi gerekiyor.
Yanlış yapanlara hesabının sorulması gerekiyor.
Bunun içinde toplumun yaşam normlarının demokrasiye, insan haklarına uygun hale getirilmesi gerekiyor.
Anayasa değişikliği ise bunların gerçekleştirilmesinin ilk şartıdır.
Daha sonrada hukuk normları anayasaya uygun hale gelecektir.
Toplumun her kesimi yaşanan bu hukuksuzluktan şikâyetçidir.
Mutlu bir azınlık dışında mevcut gidişattan rahatsız olmayan yok gibi.
Ezilen, bastırılan, korkutulan bu toplumun insanları; kendisine acıyı, kederi yaşatanlara “ statüko ya” karşı durması gerekirken, dezenformasyonla azda olsa kavram kargaşasına girmiş durumdadır.
12 Eylülün işkencesini çekenler, 12 Eylülün faillerinin yargılanmasına karşı çıkıyorlar.
1 Mayısta İstanbul da 34 kişinin ölmesine neden olanlara destek verir haldeler.
Kimileri Profesör kimliği ile ekranlarına çıkıp milletin gözüne baka baka yanlışı savunuyorlar.
Bazı sivil toplum örgütü liderleri kendilerinin faaliyetlerini yasaklayanların yanında yer alıyorlar.
Mevcut statükonun bütün bu tezgâhlarına rağmen diliyorum “Anayasa değişikliği kesinleşir.” Milletin üzerinden kara bulutlar kalkar.
Her türlü baskı ve zulüm sona erer. Benim insanımda çağdaş ülke insanlarının yaşam normlarına kavuşur.
Perde arkasından kukla oynatanların gerçek yüzleri ortaya çıkar.
Herkes kendi görevini yapar, yaparken de gelecek endişesi yaşamazlar.
Çiftçi alın teri ile ürettiğinin karşılığını alır.
Fabrikada çalışana hak ettiği ücreti verilir.
Memur kendisine yakışır yaşama imkânlarına kavuşur.
Ülkemiz dünyanın en pahalı ürünlerinin tüketildiği ülke olmaktan çıkar.
Kara para ortadan kalkar, ekonomik veriler gerçek manada bilinir hale gelir.
Yaşadığımız hayatta her şey birbirine bağlı.
Her şey “Adalet mülkün temelidir” ilkesine bağlı.
Her şey “ahlaklı olmaya” bağlı.
Ana kurallar yerine oturunca diğerleri de peşi sıra hizaya giriyorlar.
Hep birlikte statükonun karşısına olup, “Anayasa değişikliğine sahip çıkalım.”
Haksızlığa, hukuksuzluğa, soyguna dur diyelim.
Kendimiz ve çocuklarımız için sağlam temelli gelecek hazırlayalım.
Statükodan ve kurallarından çok çektik, başımız çok ağrıdı.
Artık bu olumsuzluklardan kurtulalım.
“Hep birlikte Anayasa Değişikliğine Evet diyelim.”