“Teknem sağlam” sözünü slogan hâline getirmişti. Sanki başka tekne, motor ve gemi yoktu gibi konuşuyordu. Kahveci Turan ağa, “Yarım dünya gemisi” de batmaz denmişti. Ama battı ve de tayfalarından, canını kurtaran az oldu.
Yarım dünya gibi Kara Mehmet’in çift direk motoru da battı.
Dağın bulutu ve denizin dalgasını takip edip davranışımızı ona göre ayarlamalıyız. Kafan karışık oldu mu görmen ve hissetmen felakete engel değildir. Gerçeği düşünemediğinde çevrendeki bu kadar denizcilerden birisine sormalısın. Çünkü doğanın istediği gibi yaşamak zorundasın. “Ben” diyerek göğsüne vurmaya gerek yoktur.
Deniz dağların bulutlanmasına dalgalarıyla cevap veriyor. Dalgaları okumadan denize çıkanın vay hâline. Dalgaların hareketi düşünülenin aksi yöne ve güce neden olacaktır. Bu durumda tekne kayalarla çarpışacak ve parçalanıp batacaktır.
Turan ağa, kollarını bağladı ve pazılarını sıktı. Sloganını dudakları arasında mırıldandı. Uzun boylu, alnı açık, sporcu yapısı vardı. Kendini bir zamanlar spor yaptım derdi. Fakat topa ayak sallamasından topun yanından geçmediği belliydi.
Kahveci, “Konuşursun fakat bir defa da sus bakalım zararına mı oluyor. Her tarafın güç olsa koca denize ne yapabilirsin,” dedi. İnsanlar deneyimlerin önemini bilmeli ve sonuçlarını değerlendirmelidir. Şan ve şöhret fırtınaya karşı etkisiz elemandır. İnsan doğası gereği içinden geldiği gibi davranmak istiyor ama duygusallık da bir yere kadar.
Elinde bir tekne ve arkanda bulutlu dağlar karşında azgın dalgalar. Hangisine söz geçirmeyi düşünüyorsun. Pişmanlığın fayda vermediği durumlar da atacağın kötü bir adım son adımın olur.
Kahveci, arkadaşlar ihtiraslarınıza esir olmayın. Aklınıza geleni mutlaka bir bilene sorun. Yoksa gösteriş için yapanlar hüsrana uğrayacaktır. Doğa olaylarından sakınılmalı, doğayı kendi hâline bırakmalı.
Dağ ve deniz bugün yaptıklarına pişman olur. Sakin deniz sizleri bekler. Denizciler olarak, “Rastgele diyerek” denize açılırsınız.
Güle güle gidin ve dönün deriz.
Hasan TANRIVERDİ