Köyde çarıktan sonra kara lastik, önemini artırmıştı. Çünkü su geçirmez, ayağı kısmen sıcak tutardı. İçi astarlı türü ise daha kaliteliydi. Kara lastikle pazara gidilir, bir bakıma görücüye çıkılırdı. Yalnız yağmur sonrası, kara lastikle pazara inmek oldukça güçtü. Yolların çamuru diz boyu olurdu.
Kara lastiğini eline almış, yalın ayak, köyden gelen yaşlı amcaya; “Ayaklarını taşlar kesmiyor mu? Lastiklerini giysene,” dedik. Amca, “Kesiyor fakat aynı zamanda kesilen yer, iyileşiyor. Lastikler kesildiğinde ise iyileşmiyor,” dedi.
Kara lastik yöreye uygundu. Yağmur, çamur, giyilse de su geçirmezdi. Kara lastik, yöre adına biçilmiş kaftandı. Yörede kara lastikle dostluk boşuna kurulmamıştı. O hâlde kara lastik yöre insanının gerçeğiydi. Yalnız yolların çamuru, ortadan kalkmış olsa, kara lastik özgürlüğüne kavuşacaktı. Ortadan kalkması için, yola imece usulü çakıl ve taş taşınacak ve çamurun hakimiyetine son verilecekti.
Yolları çamursuz düşünmek bile köyde insanların yüzlerini güldürüyordu.
Pazarcıların kara lastiğini yün çorabı ve yeleği tamamlıyordu. Kış soğukları başladığında ise, kabanın ve kalpağın ise yeri başkaydı. Pazardan çamur eşliğinde gelenlerin, kara lastiklerini yıkaması gerekirdi. Yarın yapılacak olan çakıl ve taş taşınması için eski lastikler piyasaya çıkmıştı. Eskisi olmayanın yenisi olmaz, geçerli hâle gelmişti.
Eski de olsa giydiğin eşyayı, hor görmeyeceksin. Her ortamda şartta, onu koruyacaksın.
Kara lastikten başka giyeceğin yoksa ve ayağını seviyorsan ona gerekli özeni gösterecek, korumak için elinden geleni yapacaksın. Sosyal hayatında düzgün giyeceksin, giyiminle toplumda bir yerin olacak, gülecek bazen de hüzünleneceksin. Fakat tek başına yaşanmayacağını giyimine dikkat etmeden yaşanmayacağını bileceksin.
Kara lastiği ihtiyaçlarını, kullandığın için sevinecek ve onunla öğüneceksin. Böylece ruhun da rahat edecektir.
Deniz kenarında unutulmuş bir çift kara lastiği aldık ve köyün yolunu tuttuk. Koşar adım gelen amcaya rastladık. Amca elimizdeki lastikleri görünce güldü ve sevindi. “Lastikleri unutmuştum,” dedi. Hepimize teşekkür etti. Birlikte eve dönerken, “İşte ahlak ve karakter yapınızdan taviz vermeyin. Bu özelliğiniz sizleri iyi insan yapacaktır. Kötüye ve kötülüğe özenmeyin,” dedi.
Kurnazlıkla, birini aldatmakla mal, mülk sahibi olunmayacağını söyledi. Evine iyi günler dileyerek ayrıldı. Arkadaş, “Dayı her sabah tuttuğu balıktan, alamayanlara dağıtır,” dedi.
Ağabeyi, “İnsanlık da kara lastik gibi korunmalıdır. Yitirdim veya kaybettim ile olmaz,” dedi.
Köyde, kara lastiğin daha uzun yıllar ayakları koruyacağı açıktır. Böylece kara lastik, ihtiyacımızın eseri olarak görevine devam edecektir.