Karar verirken çevreden etkilenmediğimi sanıyordum. Geri dönüp baktığımda, büyüklerim başta olmak üzere, çevrenin bağımlısı olduğumu anladım. Dağda koyun çabanı olan babamın sözleri bugün ki davranışıma da yön verdiğini sonradan anladım.
Okuyup devlet memuru olacaksın. Vilayette ve seni yükseklerde okutacağım Koyunları satıp okuturum. Bu sözler belleğimi işgal etmiş olduğunu geç fark ettim. Sosyoloji öğretmeninin büyüklerin sözünü dinlememiş gibi yaparsınız ama o sözler belleğinizde yer bulur. Sözü de kendi içime dönmemi sağlamıştı.
İlkokul öğretmeni olarak, büyük şehre atanmamın nedeni üniversiteye kazanmamdı. Bir taraftan öğretmen, bir taraftan da öğrenciydim. Belleğimdeki büyüklerimin sözlerini aktifleştirir, dersin öğretmenine söylerdim ve konu o sözlerle sonuçlanırdı.
Okullarda başarılı olduğum hâlde, sınıfta kalmaktan ve okulu bitirememekten hep korkmuşumdur.
Mezun olduğum, Bingöl’ün dağ köyüne gittiğimde babamı gençleşmiş gördüm. Sevinçli ve hayatın çıkmazlarından başarıyla geçtiğini anlatıyor gibiydi. Kapıya kadar sokulan koyunlara sarıldım, onlar, başarma nedenimdi. Babam, halka hizmet edeceksin ve koyunları da unutmayacaksın. “Kestane kabuğundan çıkmış da kabuğunu beğenmemiş,” Durumuna düşmeyeceksin, demişti.
Büyük şehrin ara sokakları insana yürümeyi öğretirken, yaşam serüveni oynatıp, hallaç pamuğu gibi de atıyor. Bu serüven, yüksek düzeyde ve de acımasız. Dağlarda koyun güttüğüm günlerin samimiyeti, insanlığı ve dostluğu yine dağlarda kalmış.
Yaşantı zor deniyor, zorluk kurduğumuz acımasız düzenden kaynaklanıyor. İşte bu acımasız düzeni kıramıyorsun, aşamıyorsun. Limon gibi, sıkılıp çöplüğe karışıyorsun. İsrafı itibar saymış, kibirli ve sözde insancıklarla uğraşman gerekiyor.
Büyük şehir, büyük yalnızlık, debdebeli bir yaşantı. Görünmeyen fakat az da olsa yansıyan insan manzaraları. Paranın her şey olduğuna iman ettirilmiş, akıl sahipleri.
Sosyal yaşantıyı esas aldım ve öğrencilerime çalışmanın faziletini öğretmeye çalıştım. Onlarla sevindim ve onlarla hayal de olsa koyunlarımı babamla güttüm.
Özgür ve adaletli olmayı, doğru ve dürüst davranmayı en üst perdeden seslendirdim. Böyle bir konuşmamı dinleyen zamanın MEB yetkilileri beni yılın öğretmeni seçti.
Bilincime; inancı ve dürüstlüğü yerleştiren büyüklerimi minnet ve saygıyla anıyorum.