Güneşin döndüğünü görmediğimiz gibi, duygusal yaşamın aceleciliğinin de farkında değiliz. Hayat içerisinde böyle bir duygusal yaşam sürüp gidiyor. Düşünmüyor ve mantıksal bir yorum yapmıyoruz. Ah hayat! güzellikleri göstermedin. Yaktın yıktın da farkında olmadık.
Duygusal yaşamdan örnekler verebilirim. Koşarsın, durmadan arkadaşının peşinden vazgeçmezsin koşmaktan, niçin olduğunu bilmeden. Aklına danışmış olsan farklı bir düşünce doğacak, farklı bir anlayış, belirecek zihninde.
Hayatın akla danışılan yönünden hoşlanılmaz. Hoş değildir mantıksal davranış. Çünkü akılcı davranış, düşünülerek, sık eleyip dokunarak ortaya konan yaşantımızdan kesitlerdir. Duygusal yaşamı kabullenenler için geri durulan bir harekettir, bu durum.
Duygusal davranışta hiçbir şekilde düşünce ve mantık süzgecinin kurallarına gerek olmaz. Akıl öne alınınca duygusallığı yaşayıp mutlu olamazsın.
Hayat duygusal düzene göre yol alırsa ya kaştan ya da köprüden uçma becerisini yakalarsın. Duygusallıkta yanılma payını aramaya gerek olmaz. Çünkü zaten yanılmanın içindedir. Bu durum kişiye keder verir. Bazıları o ıstırabı da sevmenin bir meyvesi olarak görürler. Seversen acı çekersin gibi. Onun için aşkın gözü kördür, denir.
Sevinç ve acılar, duygusal olarak değerlendirilirse, yamaç paraşütünden gün boyu inmemiş olursun. Yamaç paraşütü duygusaldır ama herkes biniyor mu? Hayır. İşte hayır demek, akıl yoludur.
Akıl ve duygusal tepkiler, beyne kazınmaz. Zekâ merkezlerinin değerlendirmesine göre hareketler belirlenir. Zekâ merkezlerinin belirlemesiyle akıl hareketini ortaya kayarız. Aksine düşünülerek aklın yapmadığı hareket ise duygusaldır.
Zekâ ve duygusal merkezlerimiz, çevresel etkenlere bağlı olarak değerlendirme yapar. Bu değerlendirmeye çocukluktaki deneyimlerimizin katkısı azdır. Çocukluk deneylerimizden daha çok bahsetmemiz, unutmamamıza neden olmaktadır. Çocukluk anılarımızın unutulmaması çok tekrarlanmasındandır.
Çocukluk deneyimleri gençlik ve olgunluk devrelerinde geçerli değildir. Çocuklukta olsun deneyimlerimizle ilgili izleri tekrarlamamak elimizdedir.
Çevresel olaylar şahsiyetimizin gelişmesinde önemli katkıda bulunur. Bu etkiler insanlarda her yaşta geçerlidir.
Hayatı iyi yaşamak, mutluluğa başarıların katkısı çok büyüktür. Mutluluğa erişmek, her zaman bir umut, bir ışık arar kendine. Fakat unutulan önemli bir bilgi, kendi başımızın abdalı olmadığımızdır.
Bugüne kadar oyalandık, yarın çok iyi çalışacağız, diyebilmeliyiz.
Hasan TANRIVERDİ