Başına gelen kötülük ise nefsindendir.”…
Sadece “Başına gelen kötülük ise nefsindendir.”…mı diyelim…Yeterli mi bu…ya Allahtan razı olmak …da gerekmez mi…şeriatin kestiği parmak acımaz…denilmiş…esmanın etkisinin oluşturduğu kadere asi olunmaz…zaten tevbe için yaratıldık…başımıza gelenler kaderi suçlamak için değil.tevbemiz için Allahtan razı olmamız için…
“Nerede olursanız olun ölüm size ulaşır; sarp ve sağlam kalelerde olsanız bile! Kendilerine bir iyilik dokunsa, bu Allah’tan derler; başlarına bir kötülük gelince de, bu senden, derler. Hepsi Allah’tandır, de. Bu adamlara ne oluyor ki bir türlü laf anlamıyorlar! Sana gelen iyilik Allah’tandır. Başına gelen kötülük ise nefsindendir.” (Nisa, 78-79)
Kaderi ve Allahı mı suçlayalım yoksa dedelerimizi mi…
Kader konusunda yukardaki ayet çok tartışıldı ama şu gerçek adl sıfatı hakketmeyene ne kahrı ne lüftu eriştirir… engeller…işte gazze…bu başımıza gelen kaderdir mi demeli dedemin de tembelliğinin korkaklığının müsrifliğinin de etkisi var mı demeli…Darlıkla imtihan ve bollukla imtihan hakkettiğimizle imtihandır…Allah cehennemi seçeni kahrını hafife alanı dünyada da cezalandırıyor…Darlıkla imtihanı hakketti Gazze…
Darlıkla imtihanı hakketti Gazze…ama Allah geceyi gündüze galib getireceği zaman güneşi gizliyor…Hz Musayı galib getirmek diledi asa verdi…Gazzelinin de dedesini galib getirmek isteseydi asa verirdi…Galib getirmedi diye Allaha mı kızalım…Allahı mı suçlayalım…Hz Adem gibi “zalemna diyelim…Tevbe edelim dedelerimizin de adına…Onlar hata ettiler diyelim…Hz Ademin cennetten çıkması kaderdi…Hikmetin gereğiydi…Gazzelinin günahı da hikmetin gereğiydi ama günah günahtır zelle zelledir “zalemna …”demeliyiz…Allahtan razı olmalı dedelerimizin de adına tevbe etmeliyiz..Kader konusunda en doğru tavır hz Ademin ve hz Yunusun tavrıdır Allah Kur’anda onların tevbesini örnek olsun diye zikretti…Tevbe et kaderin başa getirdiklerinden…ve Allahtan razı ol…”azana yazılır darlık..”bu varlıkda adl sıfatı var…azmadım deme “Zalemna..”de ve Allahtan razı ol…o esması gereği…bir kader yazdı bize…Kahrına da lütfuna da razı oluruz…ama tevbe de ederiz sadece razı olmak yetmez hz Adem hem tevbe etti hem razı oldu…
Evet…bu iki ayet üzerinde kaderi olumlayanlarla olumsuzlayanlar arasında büyük tartışmalar çıkmıştır.
Bir grup “Hepsi Allah’tandır, de.” ifadesinden dolayı, bütün fiiller Allah’tandır, derken,
Bir grup “Sana gelen iyilik Allah’tandır. Başına gelen kötülük ise nefsindendir.” ifadesinden dolayı, iyilik Allah’tan, kötülük ise, insanın nefsindendir, demişlerdir.
İlk gruptakiler, bu ikinci görüşü savunanlara, ayette geçen
“min nefsike= senin nefsindendir” ifadesini uydurma bir kıraat ile “men nefsuke= nefsin kimdir” şeklinde istifham olarak okuyarak cevap vermeye çalışmışlardır. Bunlardan kimisi, söz konusu ifadenin başında bir soru edatı takdir ederek, cümlenin takdiri açılımının “e fe min nefsike = yoksa senin nefsinden midir?” şeklinde yapmışlardır. Kimisi de “Sana gelen..” diye tercüme ettiğimiz ifadenin başında bir “de ki..” sözünü takdir etmiş ve şöyle demişlerdir: Ayetin takdiri:
Bu adamlara ne oluyor ki anlamadıkları sözü söylüyorlar? şeklindedir. Böylece Kur’an’ın lafzını tahrif ettikleri gibi, anlamını da tahrif ediyorlar. Allah’ın sözünün- ki sözün doğrusudur- Allah’ın reddettiği münafıkların sözü haline getiriyorlar. Kur’an’da somut bir kanıtı olmayan, tam tersine ayetin akışının olumsuzladığı zamirler takdir ediyorlar. Aslında bu grupların ikisi de Kur’an’ın hakikatinden habersiz cahillerdir. Savundukları mezhebin hakikatini de bilmiyorlar.
Kur’an’ın burada iyilik ve kötülükten kast ettiği ise, nimetler ve musibetlerdir. Maksat, ibadetler ve günahlar değildir.
Nitekim yüce Allah bir ayette şöyle buyurmuştur:
“Size bir iyilik dokunsa, bu onları tasalandırır; başınıza bir musibet gelse, buna da sevinirler. Eğer sabreder ve korunursanız, onların hilesi size hiçbir zarar vermez.” (Al-i İmran, 120)
Diğer bir ayette de şöyle buyurmuştur:
“Eğer sana bir iyilik erişirse, bu onları üzer. Ve eğer başına bir musibet gelirse, iyi ki biz daha önce tedbirimizi almışız, derler ve böbürlenerek dönüp giderler. De ki: Allah’ın bizim için yazdığından başkası bize asla erişmez. O bizim mevlamızdır.” (Tevbe, 50-51)
Aşağıdaki ayet de buna bir örnek oluşturmaktadır:
“Belki dönerler diye onları iyilik ve kötülüklerle imtihan ettik.” (Araf, 168)
Nitekim bir diğer ayette de şöyle buyurmuştur:
“Bir deneme olarak sizi hayırla da, şerle de imtihan ederiz. Ve siz, ancak bize döndürüleceksiniz.” (Enbiya, 35)
Yani, nimetler ve musibetlerle…(Nisa suresi 78-79. ayetleri üzerinde yapılan tartışma.Kur’an yolu.İbn-i teymiyye .7:cilt)
Başına gelen kötülük ise nefsindendir.”…de tevbeye sarıl…Kur’ana kıymet ver…Hafife aldın onun emirlerini…aama perdenin bir de arkası var…esmanın oluşturduğu kaderdi o kötülüğü nefsine yaptıran …O kötülüğe izin vermeseydi Allah nefsin o kötülüğe sebeb olamazdı…çünkü nefsin aciz…yani nefsini aciz de bil…o kötülüğü yaratan da Allah izin veren de…İlah tek de.Kader onun işi de…nefsin ne oluyor ki sana kötülük getirsin başına…esması bu özelliği vermiş nefsine… Affedecek hz ademi…O Gaffar sadece adl sıfatlı değil…sen tevbeye sarıl sen nefsini ilah görme…sen Ondanrazı ol…Hz Adem bu üç görevi de yerine getirdi çünkü evet…sende atan ademi örnek al…Kadere tavrın atanın tavrı olsun…Mezheb tartışmalarını at bir tarafa…